- 1106 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Okyanusya'dan Bir Yudum Tuzlu Su.
Anlam katlamayı bırakın, sorunuz sorumsuzluğum oldu.. Sorup durmayın, soluyun ;
Karamsarım.. Karaya nitelik kazandıra bilecek kadar karamsarım şuan.. -Neden ? diye soracaksın ve sen sarf ettiğin bu iletinin üzerine daha yarım nefes dahi almamışken , ben; - neden olmasın ! diye gelivereceğim üzerine.. Neden olmasın ? Sen dahi başka biri olup bir başkasının olmuş iken bu el neden yazmayı bırakmasın ki.. Neden olmasın ? Ben ki ilk baharın mahsülü.. Ben ki elimi ötene şiirle uzatan.. Ben ki Okyanusya denen memlekette dalgalarla günün son valsini tutku ile bitiren.. Ben ki dört mevsim yokluğunla sevişen..
Ben ki, ben ! Şimdi söyle neden olmasın ? Yok oldun, çok oldun, onun oldun da..
Bir ben.. Bir benim olmadın utanmaz... Peki hangi anaya sövsün dilim, Edirne’ye düşman etmişken beni itin biri ? Kaçının şakağına, hangi tabancayı dayasın titreyen azam ? Hangi delikanlıyı mundar edip bıraksın ? Hangi meşrebe sığar bunca genişlik ? İki bilinmeyenli denklemi dahi çırpınarak karşılayan bu aciz beyin sayısız kahpeliklerinden hangi birini algılasın ? hangi birini yargılasın ? Bilinmezliğin bilinmediği asırlar demişti gencin biri.. Neye göre, kime göre bilinmezlik ? Sen Kar’ı bilmiyorsun diye elin oğlu yaşayamayacak mıydı onu ? Ben bildim de, yaşamama engel oldun.. Peki hangi zihnin tozlu çarşaflarını silip süpürürsün aciz cismin ile ? Bir parçasın.. Varın yoğun bir.. Bir vursam, bini boşa gidecek. Gitmesine, bitmesine razıyım, gel.. Sevmek istemem seni, silmek istemem yeniden, gel ! Bir kez vurayım ve bini boşa gitsin, gel... Hû.. Nasıl, nasıl doluyum! Dallandırıp budaklandırıp önüne seriveriyorum konuyu. Değiştiriveriyorum konuyu sadece yarını soluyup. Beynim parçalar halinde.. Her biri bir parça sen, parçaları dahi hercü merc edilmiş, parçalar halinde-yim. Kırıldı hevesim. Sana ulaşmak için kıtaları kullanmak varken yarı sağ bir filikada yeni metin belgelerini tavaf ediyorum saatlerce.. Elimde ardından arda kalan ardı sıra ardını kovalayan rad ve ona eşlik eden saba.. Her hücreme işliyor hayırsız, üşüdüm biraz sanki... Toplan dedim kendime, evet hâlâ gece, saba arama, hücrelerin hayattan bezmiş hissetmezler. Kendine gel hamza.. Bırak Nârdana... Hamza yok. Onun ağzından; Seni, senden olanları, yakınını, uzağını, öteni, berini, her dokunduğunda çiçekler açan şu ipeksi derimi dahi.. Bıraktım.. Hamza gitti. Ben, Nârdanadam, Selamün Aleyküm.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.