Vuslatın Nuh Gemisindeyim Elnaz..
hayrettin taylan
“”””
-Nuh diyen, peygamber diyemeyen gidişinin sanisiyim elnaz.”””””
Ruhun Nuh’un gemisinden kalma.Kutsi bir arayışın arıtılmış sevisi gülüsün.Kokuna odaklanışım bundandır.
Sır bundan , aşk budundan araşır. Bilinen bir tadın huyuna eklenir selviliğin.
Gözlerin yüreğimden ayrılmamış ki içim senli aydınlık.Meğer karanlık dışarıdaymış. Saçlarım kadar kara bir dünya istemiyorsun biliyorum.Sen gideli dökülmeye bıraktı saçlarım.Suçlarım kadar tel tel , dil dil, aşk aşk dökülüyorlar.
-Kalan saçlarım da içim gibi bembeyaz ,sakın meraklanma.
Şiirden yeni ayrılmış öykü gibiyim.Poetik yokuşlarım var.Beni kimse anlamıyor sanırım.
-Ürkek zekalar konuşur yolculuğumda. Zekiliğin kitabında kendime bir dirhem de olsa makam buldum.Kendimi yazıyorum , en mutlak olan kendimi bulmak için.
Hadi git , şiirler kalbime kent kurdu.Hadi git, imgelerimde çürümesin sevdan.Bir yol gibi uzansın bağrın yazılmamış cümlelerime.
Yol boyunca gördüğün her tabelada isimsiz içlenişim var ;ama sen okumasan.Sen görmesen daha makbüldür.
-Senin okuman aşktan sayılmaz.Sen yüreğimin , sevdamın, tutkumun sayacısın.
“Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı.. Su gibi yaşam kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu anımsa..! Ama yine su gibi "bir küçük bardağın içine" sığdır ki kendini, girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Yaşam ver..! Vazgeçilmez ol...!!!”
“
Hz. Mevlana
Aç bir beni oku.
-Sensiz kalmış aşk geçmişimizde kalanlarıyla doyur yanılgılarını.Yoksul olduğunu sana söylemeyecek serçeler.Can kırıklarının üstüne yuva yapan kırlangıçların yüreğinde başlayacak kırılganlığımız.
-Bülbül olup güzel kokulu gülüne gelecek veballerim. Cemalini görmeyeli şaşkınlık iklimi olan kahve gözlerim nemlenecek.
-Gözyaşı kardeşi olacağız.Sen ağlamaya alışıksın.iki ağlak yüreğin hamalı olarak damlaları taşıyacağız ünlem okyanusuna.
-Sonsuz acılar orada temizlenip kaybolacak.
“İyiki’lerin keşke’lerini geçsin bu hayatta. Çünkü zamanı geri çevirmek için saatin yelkovanı ile oynamak fayda sağlamaz.” ELNAZ
ADAM FAWER
-Aşk, seni gül olarak terk etti.Beni terk edişin tercümesi buydu. Sen aşka fırlatılan ruhumun uydusuydun. İzlek, ağlak, güleç, dünyamın bütün frekansları senin tebessümlerindeydi.
-Uyanışın uydusu olara yaryüzüme fırlatıldın.Şimdi nerede olursan ol çekiyorsun. Sevi kanallarım tümü senden çekiyor.Çok net izleniyorsun.
-An’tensiz de yaşıyorum seni Elnaz.
-Beni gönderdiğin güzellerin hışırtısında kendimi kaybettim. Bir film mi yoksa film arası mı bu yaşadığım anlar bilemedim.
*Y’ellerini çek tanıdık hayallerimde. El güzeli olarak salına salına hüzünlerine esme.
-Kendimi gözyaşı sellerine karıştırıyorum.Aşka sürüklenmekten yanayım.
Sevgini bana sunan perinin dudak sözcüklerinde unutma beni.Cümlelerime, kitaplarıma kadar öpmesine izin verme. Rujlarının rejimine alıştırmasın. İzi kalmış bir sevdasın. Topla beni en güzel yarınlarda
-Tevekkül sahiline geldim. Takdiri bıraktım mutlak gerçeğin yücelerine.
Sabrın sonsuz diline tercüman oldum. Şükrün tanımsız manalarında artırdım kendimi.
yürek sesim yar’yüzüne değer
yıldızların ağlar senden önce
gecemin hecesine gecelik olur sarılışın
uyurum ;ama rüyalarım seninle oynar uyanışı
severim;ama tutkularım seninle sever dirilişi
meğer , kendime masal yakmış düşler arifiyim
meğer , kendime keloğlan kalmış kavuşma şerifiyim
meğer ,senin şehrin kaderindeymiş gizemli sızlanışım
meğer , senin bahtının tahtasındaymış aşka yazılışım
bu yüzden,hevesin uyanışı nefsimin girdabında volkan
bu yüzden , yüzünün güleç simyasında aşk benim
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.