Aldım kalemi elime, pardon klavyeyi, başladım bir yılın muhasebesini yapmaya. Ne yaptın, ne ettin, kazanç hanene neler yazdın diye sordum, sual eyledim kendi kendime. Kazanç derken yanlış anlamayın dostlar. Bilgi dağarcığıma neler ekledim, gönül hanemde neler yaşadım, sağlığım açısından nasılım v.b. gibi kazançlar.



Evet genel bir değerlendirme yaparsam şahsım adına güzeldi diyebilirim. Memleketim adına aynı şeyleri söylemek biraz zor. Her gün yeni bir gündemle uyanmak herhalde bizim gibi az gelişmiş ülkelere özgü. Nasıl bir ülkedir ki her yeni gelen güne bir olay damgasını vurmasın, her yeni gelen günde bir kadına kıyılma haberleri yüreğimi, umutlarımı alt üst etmesin. Ülkemin adına töre denilen bağnaz ve de ilkel ahlak anlayışına, kıyıcı erkeklerine nefretim daha bir artarken, geleceğe umutla bakan gözlerimde ışıltılarım azalır oldu. Tüm sorumluluğu gelecek yıla atarak değil ama bunlar yaşanmasın dilerim ülkemde. Daha bilinçli, aydın, haklarının farkında olan, insanın insana kıymadığı bir halkın ferdi olarak yaşamak isterim.



Ya benim için nasıl geçti 2012 yılı?

İlkleri yaşadığım bir yıl oldu. İlk kez yurt dışına çıktım. Otuz yıl sonrasında arkadaşlarımı buldum. Geçmişimi, gençliğimi, ideallerimi yeniden bulmuşum gibi oldum. Onlara büyük bir hasretle, sevgiyle yeniden sarıldım. Aynı sıcaklığı ve özlemi onlarda da buldum. Yüzlerimizdeki çizgiler, saçlarımıza düşen aklar, aramıza giren onca yıllar birbirimize duyduğumuz sevgiyi yok edememiş. Yirmili yaşlarımızda ne büyük misyonlar yüklenmişiz. Şimdiki ben merkezli gençliğe bakarsak, bizler ne cesur imişiz. Ülkemize, halkımıza karşı ne büyük sorumluluklar yüklenmişiz. Aslında bizim kuşağımız küçücük yaşlarımızda büyük sorumluluklar alarak, zamanından önce olgunlaştık. Bizi bizler yapan, sorgulayan, eleştiren, gerektiğinde direnen kişiliklerimizde etkili olan ideallerimizden hiç bir zaman pişmanlık duymadım. Bu günkü kimliklerimizi, kişiliklerimizi etkileyen elbette gençliğmizde uğruna canlarımızı feda ettiğimiz ideallerimizdi.



Görüyorsunuz ya!

Bir yılın dökümünü yapayım derken yıllar, yıllar öncesine gittim. Yani anlayacağınız
bir yıl kendinden önceki yıllardan soyutlanamıyor, ayrı düşünülemiyor. Yüreğimde ise duygularım, denizdeki dalgalar gibiydi. Med cezirleri yaşadım, ama yinede mutlu düşlerim oldu.



Gelecek yıldan beklentilerime gelince,

Umudum ise başta sağlık ve de mutlu düşlerimin gerçek olmasıdır.
Başta savaşların olmadığı, yokluğun, zulmün olmadığı bir dünya diliyorum. Sevdiklerime sağlıklı, başarılı ve de en önemlisi mutlu bir yıl diliyorum. Bu dileklerim olsun ben çok mutlu olurum inanın hem de çok ............