TÜRBAN (pardon) ŞORT SoRuNu !
İkibin Onbeş yıllarında oldukça gelişen kadın harekatı,kadınlara eşitlik,kadınlara özgürlük,kadınlara şiddete son gibi sloganlarla,eşitlikten ziyade artık “kadın üstünlüğü” noktasına kadar gelmişti. 2030 Yılları sonunda gerek zekaları,gerek ileri görüşleri ile tüm dünyayı,dolayısı ile ülkemizi de tamamen ele geçirmişlerdi.Ülke içinde yer yer erkeklere şiddet haberleri geliyor,erkekler kaybettikleri egemenliklerini geri kazanmak için gizli gizli toplantılar yapıyorlardı.
Elli yıl sonrası idi. Yıl 2057.Meclisin yüzde doksanı kadın.yüzde 10`u erkek.O yüzde 10`luk kesimde kişilik olarak,bakış açısı olarak kadınlaşmıştı.Bu aralar erkeklerde şort modasıdır gidiyordu.Meclisin bir kısmı inatla erkeklerin şort giymesine karşı çıkıyor,bu sorun büyüdükçe büyüyordu.Şort’un gericiliğin,yobazlığın simgesi olduğunu,ülkenin temel değerlerini sarsacak bir simge olduğunu savunuyorlardı.Bir kısmı ise bunun temel insan hak ve hürriyeti olduğunu savunuyordu.Tartışmalar,Kaoslar,Komplo teorileri...Son günlerde Erkek Üniversite öğrencileri büyük katılımlı eylemler düzenliyordu.Şort ile Üniversiteye girmeleri engelleniyor,eğitim hakları elinden alınıyordu.Bir kısım erkek,eğitim hakkından vazgeçiyor ama şortundan vazgeçmiyordu.2058 yılı başlarında başbakan Ayşe,Muhalefet lideri Fatma,Cumhurbaşkanı Hatice`nin desteği ile,Ana muhalefet Süreyya `nın çok şiddetli muhalefetine rağmen,isteyen erkeklerin renginin kırmızı olması ve diz kapaklarına kadar uzanması koşulu ile erkeklerin şort giyebilmesi ve bu şekilde Üniversiteye girebilmeleri şeklinde anlaşmışlardı.
Erkekler ise şaşkın,çaresiz olup bitenleri izliyor, kendi kendine söyleniyorlardı;
Yahu hep bizi konuşuyorlar ya,bu beden benim..İster şort giyerim ister pantolon..Kendi bedenime neden kendim hükmedemiyorum...
YORUMLAR
Bence güncel bir sorunun burada paylaşılması ve bunun hikayeleştirilerek sunulması çok güzel.Öncelikle bunun için tebriği bir borç bilirim.Gelelim insanların kendi inançları,istekleri,beğenileri doğrultusunda yaşaması,giyinmesi ve inanmasına.Ben Türkiye Cumhuriye'ti vatandaşı olarak hem ismi Catherina olan hemde ismi Fatma olan yurtdaşlarımın,ülkedaşlarımın istedikleri inançlara uygun ve isteklerine uygun yaşamasını isterim.Özgürce...Bugün türban takan kız kardeşlerimde okuyacak.Takmayanda..Mini etek giyende okuyacak,çarşaf giyende.Hiç birimizin karşımızdaki insanın inancını yargılamaya yada ona dayatmalarda bulunmaya hakkımız yok.SAygıyla...
ilginç.
hiç olmazsa erkekler, kendi bedenime neden kendim hükmedemiyorum? diye soru soracak kadar akıllılarmış.
bu madalyonun kenarı.
madalyonun arka yüzü böyle;
kendi bedenlerine hükmedemedikleri için kadınlara hükmetme baskısı.
madalyonun ön yüzü de şöyle;
çemberimde gül oya, gülmedim doya doya. :)
sevgiler,