AŞKIN CİNNETLERİ 1
AŞKIN CİNNETLERİ
“Gölgesini yutmuş bir kalp kadar kara
Tenlere konan bal arısı uçuşunda
Kendi iğnesinin kurbanı olma yolunda kördü, kahraman.”
Yapay bir kalp kadar hissiz
Donuk bakışlarının altında
Üşüdüm…
Üşengeç dilinin, sevgi edebiyatı kıtlığında
Açtı ruhum…
Eğik başını doğrulttu.
Saatlerdir öne düşmüş gözlerinin, kan çanağında, bir kitap okurcasına düşüncelere dalmış. Dışardan gelen yüksek sesle irkilmiş, belki de o sesi duymasa karamsarlığında boğulacak.
Günlerdir aynı dalgınlıkla, bedeninden ayrılıyordu.
Dış bir etken olmadıkça da, ruhunu geri dönmeye ikna edemiyordu.
İnce hesaplardaydı…
Sevdiği sandığı adamın, can yırtıklarını onarma gayretinde, bilincine dış geçiriyor.
Tatlı nüânslar sunmaya çalışıyordu.
Her şey bir tutkuyla başlamış, er erkilliğinde bir zihnin dar sokaklarında son bulmuştu.
Zaten hep öyle olmaz mıydı?
Aşk güzel sözler, vecizelerle başlar, ayrılığın şiddetinde küstahça, argoca kapanırdı.
Fakat, bu defa defter-i aşk şizofrence mürekkebini akıtacak, kendiyle akıl oyunları oynayacaktı.
Saatler süren bu suskularıysa, içinde kaybolduğu labirentin çıkışını aramasındandı...
Sevgilim! derdi; ellerimi uzatsam, tutamıyorum ki seni…
Sanki, varlığın ışıktan ve ellerim parlaklığını yarıp geçiyor. Gözlerin bal çanağı, kirpiklerinin tadında, nemleniyor dudaklarım.
Ve sahiplenmelerini, vücuduma miğfer sanıyorum.
Alnımı öpmenin nikahında, kadınlığımı sunuyor…
İçimizde doğacak ışığa, döllüyorum gecelerimizi…
Yıldızlar altında dönüyor başımız, dönüyor aşkla!
Şehvetin saklı köşelerine, tırnak geçiriyor, aşk çiziklerinin tûalinde şarmaşıklığımın mor çiçeklerini seriyorum tenine.
Bir sêvi masalı gibi kokuyor çarşaflarımız. Ebruli hazların güzelliğinde, sanatkâr öpüşler masalında, kaslı cüssenin onurunda büyüklüğün.
Dilin, ustaca ninniler söylüyor, göğsümü nazlı nazlı uyutuyorsun.
Ta ki; bir solukluk nefeste, ansızın tıkanıp…
Ansızın, kör gözleri açılana dek ruhumun…
NURGÜL OCAK
28.12.12
YORUMLAR
nargulu
aşkın karmaşasında , ikilemler dengesizliğinde ...
yüceltip, yüceltip süründürürcesine... içindeki adamın ya da yarattığı adamın çoğul varlığı, belkide maskeleri, onu birden fazla kılan...
ve kanatan...
neresinde başlıyor şizofrenik tutkular??? öpüp öpüp yaralar açmasında?
açtığı yaralarda kansızlığında, belkide akacak kan damarda durmaz felsefesine sığınmasında!
haklısın şairem, yorum daha şizofrence oldu :)
güzelliklerle dolu, sağlıklı ve mutlu sevdiklerinle doyasıya geçireceğin yeni bir yılın olsun...
sevgimle!
glenay
nedenle doğallaşıyor durumumuz.
diğer şizofren msalları yazınızı okumuş yorumlamıştım, o an siteyle bağlantı kesildi.
Ben de yeni yılınızın sevdiklerinizle beraber mutluluk ve huzur getirmesini
diliyorum..
nargulu
nargulu
sevgiler inceliğine....
Ustaca söylenen ninninin,
Kulak zarında oluşturduğu yırtıkların ruha ve bedene yansıması...nın, kabuklanmış yar/a izleri derin olur can...!
Yürekten gelmiyorsa o ninninin tınıları,riyakârlığını yüzüne vurur yürek...!
ama;kimin canı yanar,olan kime olur.?
Sevgi ise iri cüssede değildir oysaki,
Bir yumruk büyüklüğündeki yüreğe sığdırıp onurluca dolaştırabilmektir o yüreği avuçlarının içerisinde,
Kim kimin avuçlarının içinde kim ne taşır akmıdır kara mıdır bilemez.!
Hayatınmı insan denen mahlükatınmı cilvesidir samimiyetsizlik..??!!
Yoksa mirasmıdır sevgisizlik...
Makaleni tekrar tekrar okudum,belkide tekrar tekrar okumaktan yorulmayacağım.satır aralarında kendimden çok şey buldum,her tekrarda dahada bulacağım.Can...Yüreğin kalem olsun,kalemin kelam.
Selam saygı sevgi ve DUA ile.
nargulu
bilemiyorum şair...
hayat bazen acıyor, acıtıyor...
sevgiler ...