“Muhteşem Yüzyıl ve Onun Muhteşem Gölgesi Üzerine”
“Muhteşem Yüzyıl ve Onun Muhteşem Gölgesi Üzerine” Yazı için Öztürk ACUN’un yorumu:
Düşünen Adam Canip Doğutürk; önce olayı sanat açısından çok olumlu gördüm. Hiyerarşik güç;, devlet yönetiminin, Osman Bey soyundan gelen, edinilmiş deneyimler sonucunda kazanılmış elde edildiği kanısındayım. Savaştan elde edilen ganimetlerin paylaşımı da Osmanlı geleneğinde belirlenmiş. Bu belirleme Hz. Muhammed’in ganimet edinmesine dayanır. En büyük ganimet devlet mirine aittir ve de devletin bekası için devşirme. Yeniçeri alınması.İlginç olan devlet yönetiminde Türk kökenli, Oğuz boyundan paşaların, sadrazamların az oluşu. Benim hatırladığım bir Damat İbrahim Paşa var.Acaba Türkmenlerin Caferi mezhebinden oluşunun bir etkisi var mı?
Savaş tekniği ve teknolojisine önem verildiği müddetçe savaşlar kazanılmış,insan zayiatı az olmuştur.Osmanlı Devletinin güçlü zamanlarında, savaşı genellikle Padişahlar yönetmiştir.
Bir halk türküsü savaş örgütlenmesinde gerçeği bariz ortaya koyar. “Zenginimiz bedel verir./Askerimiz fakirdendir.” Fakirler, ölmekten başka ne işe yarar!... Peygamberimizin dediği gibi, “Müslüman’ın zengini makbuldür.” Ahretin ödülü için zengin olmak gerekir. Osmanlı İmparatorluğu, sadece siyasi bir teşkilat değil, aynı zamanda dini bir teşkilattır.
Yaşama hakkı: Tüm zamanlarda ve ülkelerde, insan yaşamı devlet yapısına göredir. Asker ol, kanunlara uy. İtaat et. Tanrıya inan. Biat et!... Yoksa ölürsün. Ben istediğim kadar adamsın.Milli gelir paylaşımı yönetimin anlayışına bağlıdır.
Hiçbir Osmanlı yatırımı; Anadolu’ya yapılmamıştır.İstanbul ve başkentleri ile sınırlı kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu Padişahları ganimeti Türklere, Anadolu’ya dağıtmadığından, Kurtuluş Savaşından sonra ülkemizde hiç kapitalist yoktu. Cumhuriyetle birlikte, ülkemizde kapitalistler yaratmaya çaba gösterdik/gösteriyoruz. Muhteşem Yüzyılda en parlak dönemi olmuş Osmanlıların. Kuşkusuz bu yazınızda açıkça belirtilerek iyi saptamalar yapılmış.
Harem Hayatı: Ganimetle elde edilen, satın alınan kadın ve kızların padişahın, şehzadenin haremine girmesi, alınması kaçınılmazdır İslam inancından dolayı. ne hikmetse hep gayri Müslim kadınlar padişah gözdesi olmuşlar. Padişah analarının çoğu ecnebidir. Orhan Beyden sonrası. Padişah adaylarına, şehzadelere Enderunla ve özel öğretmenleri aracılığı ile ders aldırılması, yeteneklerine göre geliştirilmesi çok harika. Kanuni Sultan Süleyman üç bin şiir yazdığı belirtilmektedir. Çoğu padişahın resim, müzik, edebiyat ilgisi asla yadsınamaz.O kadar savaş sıkıntısı içinde, insanın eğlenmesi, güzeli sevmesi, hoşlanma duygularının olmasına bağlıdır.Aşk emek işidir.Aşık olunan kadınlara bakın en güzel kadınlar.
Osmanlı İmparatorluğu, dünya kuruldu kurulalı Roma imparatorluğundan sonra ikinci imparatorluk.başka imparatorluk yok. Şu anda adı değişik olsa da bir devlet bu vizyonda. Malum devlet. Karl Maks’ın idale ettiği sınıflar Osmanlıda hiç olmadı. Sanayi yoktu çünkü. Lenin’in gerçekleştirdiği Sovyet Devrimi, Osmanlı’nın Rusya ile sürekli savaştığından anlama kapatıldı. Çelik duvar örüldü.
Sonuç:hiçbir devletin gerçek tarihi somut olarak yazılmadı.Yazılmaz da zafiyetlerin yazılması moral değeri bakımından toplumda karışıklık ve moral bozacağından yazılmaması doğrudur.Ülkedeki sanatçı ve zanaatkarların, basının geçmişi kötülemekle eline bir şey geçmez. Gerçek tarihi üzerine bir üretim koyacaksak,yüz yüze gelelim, ders alalım. Fakat gereksiz yere sadece çukura bakmanın, seksi ön plana almanın gereği yok.Başka devletlerdeki münasebetler, eğitim, sanat çalışmaları ele alınabilir.
YORUMLAR
Muhteşem Yüzyıl dizisi gerçekten en azından o dönem tarihine,önce ve sonrasına iilgi arttı.
Hangi padişah kimin babası, kim kimin oğlu, vesaire gibi.
Ve dizideki kadınlar başımızdaki padişah sayesinde nerdeyse türbana girdi:) Rastlarsam, seyrediyorum diziyi..
tebrikler bu anlamlı yazıya,
selâm ve saygılar..
acun06
Hep şerefli taraflar.
sarayın hareminde dekolte olan kadınların şimdi ayıplanması?Türban yakışırmış mış...
Saygılarımla
acun06
Saygı ve selamlarımla
Değerli Üstadım
Reklam sektöründe bir şeyler yapmak isteyenlerin aldıkler ılk ders: ''Reklamın iyisi kötüsü olmaz'' sloganıyla ifade edilir...Muhteşem Yüzyıl dizisi bence oldukça bedavadan okadar güzel reklamını yaptırıyor ki sırf bu yüzden yapımcı ve yönetmeninden senaristine kadar herkesi ayakta alkışlamak gerekir. Her gazetede, her televizyonda konu o...Oysa basit bir dizi...Ne bir belgesel ne de tamı tamına bizim tarihimiz...Ama nbe yazık ki biz farklı bir milletiz...Araştırdım. Dünya üzerinde mesela bir futbol maçından sona hangi pozisyonun penaltı olup olmadığının tartışıldığı ( hem de saatlerce ) bir başka ülke yok..
Havanda su dövüyoruz...Zenginin parası züğürdün çenesini yoruyor... Haaa ama bu dizinin çok faydalı bir tarafı da olmadı değil...Millet tarihimizi merak etmeye başladı..Tarihe ilgi arttı...O bakımdan yanlışlarla dolu olsa da bence bu tür diziler yapılmalı...Koskoca bir ülkenin Başbakanı da böyle ufak tefek işlerle uğraşmamalı derim ben.
Hani dizi filmden ibvaret de olsa daha doğru ve gerçek olsa anlatılanlar daha iyi olur ama yine de millette tarihe merak uyandırmış madem bırakalım öylece kasın.
Selam ve saygılarımla.