- 568 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
NEME LÂZIM
Sizi tanıyorum, bir sonbahar gününde sararmış yaprak gibi dalınızdan düşerken bile harcadığınız gayretten. Ayaklar altında çiğnenen kırıntılarınızı seyrederken iç çekişinizi duyar gibiyim.
Hep görmezden gelinmek değil miydi sizi en fazla üzen; parmak kaldırdığınızda yaşamın gizemli sorularına, verecek cevabı olmayanlara rağmen. Beyninizdeki inanılmaz fikirlerin önünü iliklemeniz istenir, aydınlanmaktan korkanlar tarafından genellikle.
Eğer bir de kendini bilme ve Rabbini bilme yolunda yürüdüğünüz hissedilirse, önünüze her türlü engeli koymaktan çekinmeyenler türeyecektir. Belki sizi anlamakta zorluk çekenler bile olacaktır, sahi siz ne istiyordunuz bilgisizlikten ve kuru gürültüden.
Kimse kapasitesinden geleni yapmasın ne çıkar, evde otururken tembellik mi battı beyninize bilmem ki. Siz yapmasanız da yapan biri bulunurdu elbet. İçinizdeki akıl kıpırtılarını neme lazımla bastırmaya çalışın. Çünkü kılığınız buna müsaade etmeyecek biliyorsunuz durumları.
Biraz anlayışlı olun demokrasinin götürdüklerine yanı başımızdan, adımlarını hissettirmeyen hırsızlar gibi. Yine de düşünceli davrandı bu hırsız, bir lokma ekmek bıraktı bize nefsimizi köreltmek için, oldukça merhametli çıktı hayret.
Yürekten alkışlıyorum yeni çözümsüzlükleri, inanır mısınız? Yürümeyiş, kılını kıpırdatmayış, içine açılış yapalım, olup bitenler karşısında ne dersiniz. Bayram etsin hırsızımız, penceremiz kapımız açık buyursun gelsin havasını alsın balonumuzun, tozunu alsın vitrinimizin, iklim değişikliğine ihtiyaç varmış kalıbımızda bakar mısınız biz farkında değilmişiz asırlardır.
Demokrasi geldi ne iyi etti hay Allah razı olsun emeği geçen zerzevatçıdan, satışa getirdi bizi göz göre göre. Gülesim var insanımın ayaklanmaz duruş sergilemesine, kalemin bu konuda yazmaktan utanır hale getirilmesine ve sessizliğe…