BABA
Tam dört saattir uyuyormuş.’’Rüyalarında onunla oynuyor ,baba diye bağırıyor’’ diyor annesi.Eskiden babası ile konuştuklarını tekrarlıyormuş ,oynadıkları oyunları ve şakalaşmalarını sayıklıyormuş.
Yanağının sadece birini görüyorum diğerinin üzerinde yatmış .Tombiş yanağı pespembe olmuş.O kadar huzurlu uyuyor ki ‘’dokunma’’ diyorum annesine ve sesizce kalkmasını bekliyorum.
Çok tatlı uyuyor, arada gülüyor gerçekten de.Ama hep uyuyamaz ya işte kalkıyor akıllı bıdık.
Ağlayarak doğruluyor.Bir kaç ay önce hiç böyle uyanmazdı.Tombiş yanağının biri pikenin desenini almış.Biri pembe biri kareli pembe olmuş.Güldürmek ve dikkatini dağıtmak için bunu hatırlatıyoruz daha çok kızıyor.
Her fırsatta ağlıyor ,her şeye ağlıyor.Alıngan ve huysuz olmuş.Getirdiğim oyuncaklara çikolata ya bile ilgi göstermiyor.
Uyandığında babasını artık olmadığını yeniden hatırlıyor.Kendisine merhametle bakan gözler onun bu bilgisini tazeliyor.
Ona doğal davranınca da hissediyor bilinçli yaptığımı anlıyor,çok uyanık bir melek bu.
Onun için ne güzel oyuncaklar ,ne güzel giysiler ne de tatlı bir yiyecek .Sadece babasını istiyor.Avutmuyor onu hiçbir şey.
Artık onu candan seven, güvendiği babası yok.Dünyalar onun olsa fark etmiyor o babasını istiyor.Hiç bir çikolata veya oyuncak bir babanın yerini tutmuyor.Hatta ona uzatılan her şey onu kırıyor.Bunu al ve unut der gibi geliyor beklide.
Babaları ile gezen çocukları takip ediyor annesine’’babasına ne diyor şu çocuk,babası ona de diyor peki’’ diyerek annesini de üzüyor bilmeden.Ne kadar gezdirsen boş ,bu acı çekilecek,bu hayat yaşanacak böylece.Onun aklı gezme yerlerinde bile babaları ile gezen çocuklarda.
Okuldan çocuklarını almaya gelen babalar yaralıyor minik kalbini.Baban seni görüyor sen çok akıllı bir çocuk ol oda mutlu olsun diye kandırıyoruz çaresiz.Başarılı olmak ve babasını mutlu etmek istiyor.Annesine anaokulunda en akıllı çocuk olduğunu söylüyor gururla.
Hayatı çok sevdiği babası olmadan geçecek.Yalnız olmasa da o bir erkek çocuğu ve baba ya çok ihtiyacı var.
Gittiği her yerde bir kaç ay önceyi yaşıyor.Tam eğlendiğini mutlu olduğrunu zannederken birden’’ben burayı hatırlıyorum babamla gelmiştik’’ diyerek anılarını anlatmaya başlayınca herkes şoke oluyor.Bu kadar küçük bir çocuk nasıl unutmaz diyorlar.Unutmuyor ama sanki onunla yaşıyor her an.
Onu omuzlarında taşıyıp sen cansın ,hayatsın diyenler olacak belki ama baba gibi sürekli olamayacak.
Çevresinde ne kadar onu sevenler ,yakınları da olsa baba ayrı.Allah zulmetmez vardır bir bildiği deyip acımızı bastırırken içimize o babasına kırgın.O Allahın a gitti diyor ben baba olunca hiçbir yere gitmeyeceğim.
YORUMLAR
Hatırlaması çok normal çünkü unutulmuyor. Yüzünü bilmese bile 'bir zamanlar bir babam vardı' diyor insan. Akıl hep geçmişte takılı kalıyor. Kendini bilmediği için o zamanlar, neden'ler niçin'ler boğaza takılıp düğüm oluyor.
Küçükken ayağım bir yere takılıp yere düşünce 'Büyüyünce geçer' derlerdi. Çok da dramatize etmeye gerek yok. Elbet geçer.. İnşallah geçer..
Babasızlığın ne olduğunu yavrumu severken anlıyorum şimdilerde, ve daha iyi anlıyorum hangi duygulardan nasılda mahrum kaldığımı. Evet babasını çok erken yaşlarda kaybeden birisi olarak bu yazı beni farklı etkiledi, neyse ki Erol abinin dediği gibi ölümlüyüz hepimiz acılar ebedi değil.
Tebrikler bu güzel yazı için.
Mustafa Sakarya tarafından 12/24/2012 2:53:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yürükçü
Her durumda hayat geçiyor.
Ve büyüyor küçük yetimler.
Bir gün acılar en açılmaz kapıların en aşılmaz engellerin anahtarı oluyor.
Hayat geçiyor...
Bitiyor zaman...
Yetimler de teslim ediyor emaneti.
Vesselam "İnsanlar uykudadır,Öldüğünde uyanır " diyor Efebdimiz(S.A.V.)
Hayırlı yerlerde uyanalım da..gerisi kısa dram işte.
Selam ile.
Yürükçü
en çok o yaalar bilir misiniz
okuldan çocuklarını almaya gelen anne ve babalar
annesi babası olmayanlrı ayrı olanları vb...
yani mesela bayramlar onun kadar yaralamaz va günek yaşam ama o okul saatleri hekes gurua gülerekgiderkenbabasıya tuhaf bir yalnızlık o yaa yakşmayaak ve sığmayacak bir efkar düşer o yüreğe e bunu çok az insan anlar
Allah sabır versin diyorum zor ama zor işte...
gönlünüz kaleminiz dert görmesin kardeşim
selam ile...