- 945 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Eteklerin Sırılsıklam
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ne zaman adını ansam;
hüzünlü bakışları uzaklara uzanan, poyrazlara direnen kanadı kırık bir serçe oluyor yüreğim.
Geçemiyorum gözyaşlarımın denizinden.
Kirpiklerimin ucunda depreşen hüzünlerim, ah !
Beş mi, onbeş mi, yoksa yirmibeş mi? Kaç yıl oldu gözlerimin feri söneli. Çocukluğumu yüklenip, ellerinden doya doya öpmeyeli kaç yıl oldu anne.
İliklerime değin ıslanıyorum yokluğun vurunca göğsüme.
Bilir misin anne, buralarda günler kazan karasıdır, akşamlar sersefil.
Dokunamam, anılarım gölgesiz kalır puslanan camlarda.
Ne olur yıldız kuyruklarından ışık topla bana.
Daha kapımı çalmamışken, sedirimde bağdaş kurmamışken, böyle nereye.
Mevsim mahmuzlarını batırıyor göğün karnına.
Damlarda, sokaklarda damlaları iri ilk güz yağmuru.
Dağların etekleri sırılsıklam.
Sen dere boylarında, göl kenarında beli bükülmüş akçakavak. Sen gözlerinin akı kızarmış karakavak, sen yüzünün çizgileri derinleşmiş çınar ağacı.
Yelkovanın her turunda yüzün düşüyor bu şehre, annem.
Acının köprülerinden geçip yeni yollar çiziyor sensizlik.
Sensizlik rüzgar koparıyor öksüz çiçeklerden, yeni kabuklar çatlatıyor, yeni acılar topluyor avuçlarımda.
Baharını kaybetmiş bir karıncayım kar taneleri altında. Pusulasız dolaşıyorum geçmişten arta kalan düşlerle. Yabancı diyarlardan, yüksek yaylalardan uyumuş da büyümüş acılar topluyorum.
Ne çok kaçıyorum, ne çok kayboluyorum kendimden. Her defasında, yıkık duvarların, taşların, toprakların altında buluyorum kendimi.
Düşen son yaprağına sor sulaktaki dut ağacının.
Örseleyip giden yıllara, boynu bükük çocuklara sor.
Soluksuz çığlıklarla, kaç şekilde ölür insan.
Kundağım toprak.
Beşiğim tavana asılı çaputtan hamak.
Ah yeşil yaprak ah !
Şimdi benim adım sarıkavak.
Adım soluk çiçek, adım kıraç toprak anne.
Hangi merhem savdırır yürek ağrılarını.
Hangi avuntu söndürür yürek yangınını .
Kaşına, gözüne, sözüne, saçının rengine, grileşmiş tülbendine; sana öyle susamışım ki anne.
Kaç kez pılıyı pırtıyı toplayıp, çantayı omuzlayıp sana gelmek, başımı göğsüne gömmek istedim. Sevginin yeşilliğine kuzular gibi yayılmak, kuzular gibi doymak istedim.
Şimdi sen sonsuzluğu çağırıyorsun yaşamla yüzleşerek.
Sessiz sessiz gidiyorsun..
Daha şenlikler seyredemedim pencerelerimden, yanaklarım gamzelenmedi gülücüklere. Doyasıya dokunamadım ellerine, sırtıma güneşin dökülmedi. Ben henüz tamamlanamadım anne.
Gitme ne olur, gitme.
Üstelik yaralarını göstermeden, yaralarımı görmeden.
Ad vermeden içimizdeki kederlere,
bu acele niye, nereye anne.
*Müsadenizle*
YORUMLAR
kanayan bir yara gibidir annesizlik, kimi zaman anneyi yarla özdeşleştirirsin ama o ayrı bir boşluktur, hele doğuştan annesiz kalanların acısı varolup kaybedenlere nazaran daha bir başka renktedir, o kadar güzeldi ki yazınız, annesiz yanımı kanattı bir anda, kimsem dediğimin kimsesiz bırakışını... Kelamınız hiç susmasın, güne getirenleri de ayrıca kutlarım üstadım. Saygılarımla
ANAMA
Bir annem var,o bekler yolumu .
Onun benden benim ondan başka kimim var .
Günlerim geçer onunla mutlu .
Allahım uzun et ömrünü alma onu ..
Babam terk edip gitti bizleri .
Anneme hazırlıyayım mı dedi yerini .
Hayatında geçirdiği zor günleri ,
Ayaklarına vurmuş geçmişin izleri .
Kur’an okur sabah akşam ibadetini yapar .
Eksik etmez hergün bizlere hayır duasını .
Saçlarım ne kadar ağarsa da ,
Onun gözünün önünde bir çocuk var .
O ihtiyar haliyle edeceğim diye hizmet .
Ahlarımı duymasın ,üzülmesin diye içinden inler .
Boğazımda düğümlense de lokmalar ,
Neden yemiyorsun oğlum ye der .
Bir şey lazım olursa atılır genç kız gibi ,
Analık bu kadar zor bir görev anlayana .
Yüreği parçalanır görürse dalgın ,
Onu teselli edecekken o beni avutur...
Tüm analar değerlidir,tebrik ederim saygılarımla.
Şiiriniz değerli "Müsadenzile" bana Bahtiyar Vahapzade'nin "Bugün Yeddin oldu" şiirini hatırlattı.
Annesinin ölümünün 7. gününde bir şiir yazmış Azeri şair Vahapzade.
Ve hakikatten anneler yazılan en güzeli oluyor şiirin de yazının da.
Allah rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun.
Bu tarafta kalan çeker acıyı aslında.
Bir Hadis-i Şerif geldi aklıma " İnsanlar uykudadır,Öldüğünde uyanır " der Peygamberimiz.
Selam ve saygı ile.
Önce bolca hayalederler bir evladım olsun, benden de bir parça yaşasın bu dünya üzerinde diye dileklerde bulnur, her zorluğa katlamağı göze alıp doğuşumuzu beklerler. Yaşamlarının en güzel anlarını ve günlerini evlatlarının yetiştirilmesine harcar anneler. Ve biz bu fedakarlıkların ne denli büyük özverilerle yapıldığını ancak çocuklarımız olduğu zaman anlar, o önemli farkındalığı yaşarız.
Ne yazık ki onlara yaşatmamız gereken güzel günlerin ve anların, doyumuna ulaşamadan, bizi bırakıp o dönüşsüz aleme giderler. Bu yaşanması gereken zorunlu bir süreçtir, ne yazık ki. Bizler de hep özlem, acı ve hüzün dolu duyumsamalarla, onları hep yadederiz.
Hüzün dolu anlamlı bu çalışmanızla siz de üzerinize düşen görevi yapmışsınız sayın Özdemir, Eğer yaşıyorsa anneniz asudeliklerle daha uzun ömürler dilerim; hastaysa da acil şifalar.
Tüm annelerin ve bizde emekleri olan ebeveynlerimizin mekanı cennet olsun, tanrı rahmetleri hep üzerlerine yağsın.
Esenlik ve mutlluk dileklerimle kutlayıp selamladım sizi değerli dostumu.
Kemal Polat
kempol tarafından 12/24/2012 12:52:37 PM zamanında düzenlenmiştir.