- 946 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İmdat, Suriye Donuyor!
İslami uyanışın büyük oranda etkili olduğu Ortadoğu’da ’birileri’nin işi ters gidince direnişlerini onurlu bir şekilde sürdüren Suriye halkına o ’birileri’ sırtını döndü.
Devrim sonrası dört ülkede de İhvan’ın/İslamcıların yönetime güçlü bir şekilde gelmesinden sonra Batı Suriye halkına silah destek vermediği gibi diplomaside de Suriye muhalefetini yalnız bıraktı. Dahası ’İslamcılar iktidara gelecek diye’ Batı ve BM Suriye halkının aç susuz kalmasına, neredeyse kış mevsiminde soğukta donmasına dahi göz yumuyor.
ABD ve Batılı ülkeler Suriye muhalefetine vaat ettikleri yardımın (insani olanından söz ediyoruz) % 10’unu daha vermediler. Öyle bir duyarsızlığa büründüler ki sanki Suriye’de bir şey yokmuş gibi.
Gelin görün ki savaşçı muhalefete sırtını dönenler aynı zamanda sivil halktan da yüzlerini çevirdiler. UN’suzluk bir yana kar, kış, dondurucu soğuklar ve bununla beraber un dahi bulamayan Suriye halkına Batı sağırları oynuyor.
Tabi, bu arada Türkiye’ye övgü dolu sözler-mesajlar gönderen Batı, Türkiye’nin Muhacirleri barındırma çabalarına da sağırlığını koruyor. BM ise açılım olarak ‘Belengaz Muhitler’i tercih ederse bugünkü durumuyla birebir örtüşeceğine inanıyorum. Duyarsız, bigam bir uluslararası teşkilata olsa olsa belengazlık yakışır.
Ama hamdolsun bizler bu durumlarda tecrübeliyiz; Filistin, Afganistan, Çeçenistan, Bosna için yapılan yardımların benzeri mağdur ve mazlum Suriye halkı için de yapılmalı. Mazlum halkların iftiharı direnişlerini sürdürebilmeleri için Suriyeli kardeşlerimize dualarımızı kavli ve fiili olarak yerine getirmek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bu yardımlaşmayı organizeli, geniş katılımlı ve mümkün mertebe en kısa sürede yapmalıyız, çünkü kış şartları Suriye’de de çok ağır. Hem mücahit direnişçilerin, aileleri-halkı için açlık ve donma tehlikesini düşünmeden mücadelelerini sürdürmeleri gerekiyor.
İddia ediyorum ki Tunus, Mısır, Libya ve Suriye halklarına en yakın ilgiyi her il ve ilçeden, her köy ve mezradan desteklerle bizler gösterdik. İnşallah Suriye’nin mazlum halkına daha çok yardım edeceğiz. İçimizdeki İrancıEsed’cilere rağmen bu aziz halk daha çok fedakârlık yaparak Suriyeli sivillerin aç kalmasına ve dondurucu kış soğuklarıyla baş başa kalmasına razı olmayacağız.
Bu konuda en seri ve sorunsuz yardımı İHH üzerinden ulaştırmak mümkündür. Suriye’nin her yerine ulaşabilen İHH, organizasyon ağıyla da en ücra köşeler yardımları ulaştırabilen tek örgüttür. Muhtaçlık durumu dikkate alınarak yapılacak olan yardımların yerine ulaştırılacağından şüphe duymadığımız bir örgüttür İHH. Neden açlık ve soğukla bu kadar ilgili olduğumuzu merak edenler Suriyeli kardeşlerimizin haftalardır feryatlarını duyup da buna kayıtız kalmanın inancımızla bağdaşmadığını bilirler.
Bakın Suriyeliler içinde bulundukları durumu nasıl dile getiriyorlar:
“Ekmeğimiz yok; ne olur bize un gönderin, yağ gönderin, fırınlarımızı çalıştırmak için mazot gönderin... Kış geldi, soğuktan donuyoruz, ne olur battaniye gönderin...” Bunları duyduktan sonra gelin de rahat uyuyun.
Diyarbekir’de duyarlı STK’lar olarak bizler de bir komisyon oluşturup mağdur ve mazlum Suriye halkının bu kışı donmadan geçirmelerine katkı sunmaya çalışacağız. Yakında kamuoyuyla paylaşacağımız çalışmalarımıza aziz halkımızdan bugüne kadar yaptıkları yardımlarının yanı sıra daha da katkı sunacaklarından kuşku duymuyorum. Yüz binlerce el ilanı, broşür, afişlerin yanı sıra, katılacağımız televizyon ve radyo programlarıyla halkımızın desteklerini bekleyeceğiz. Bu bizim inancımızın, insanlığımızın gereğidir ve inşallah bunu en iyi şekilde Suriyeli kardeşlerimizin yararına kullanacağız.
Duyarlı halkımız, Müslüman kamuoyu da bu konuda fazlasıyla yaptığı yardımlarını şartları zorlayarak biraz daha arttırabilirse Suriyeli kardeşlerimizin bu kışı en az zayiatla atlatmaları söz konusu olabilecektir. Aksi takdirde Suriye gözlerimizin önünde donacak, donmasa açlıktan telef olacaktır. Böyle bir felakete bu ülkenin kadirşinas halkının izin vermeyeceğinden zerre kadar şüphe duymuyorum. Yeter ki elimizi çabuk tutalım ve organize olabilelim.
Size burada vaaz türü hadsizlikte bulunmak istemiyorum; daha yakın geçmişte yukarıda saydığım kardeş halklar için yaptıklarınız ayrıca Arakan, Somali, Gazze’ye yardımlarınız unutulacak gibi değil. Ama dediğim gibi kış bastırdı, açlık ve barınma sorununun yanında donma tehlikelerinin belirdiği Suriye’ye kim ne yapabilecekse bugün tam zamanıdır. “Arta kalanı”ndan fazlasını Suriyeli kardeşlerimiz için göndereceğimizden kuşku duymuyorum. Ve inşallah çok yakında onların zalim Esed’e karşı kazanacakları zaferde bizim de payımız olacaktır.
Maalesef sınıra yakın il ve ilçelere gelen Suriyelilerin yanı sıra Suriye’de kalanların sefaleti ve çaresizliği had safhadadır. Türkiye tarafına geçenlerin kısmen daha iyi durumda olduğunu göz önünde bulundurursak bu Suriye’de kalanların ne durumda olduğu konusunda bize bir fikir verebilir.
Bazen yardımların gecikmesi çok sıkıntı vermeyebilir ama Suriye için aynı şeyi söyleyemeyiz, çünkü Suriye hem barınma, hem açlık ve hem de ısınma sorununu iliklerine kadar hissediyor.
Daha bugün Hama’da ekmek kuyruğunda 174 (bazı kaynaklara göre ise 300) Suriyeli katledildi. Bunun acısı bir yana, bunun seyircisi olmak bizlere son derece ar geliyor. Hiç olmazsa onların ısınma ve gıda ihtiyaçlarını karşılamaya gayret edelim ki birazcık da olsa acımız ve utancımız azalsın.
Twitter: ahmetay_
YORUMLAR
Yazınızı vicdanım sızlayarak okudum. size canıgönülden katılıyorum.
Bir konuda itirazım vede şikayetim var..müslüman arap ülkelerti gereken ilgiyi gösteriyor mu?
bence hayır göstermiyor..din kardeşlerimizin göstermediği ilgiyi hiristiyan dünyasından beklemek ne kadar doğru sizce.
Saygılar.
Ahmet AY 21
Saygılar.