- 895 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
PSİKOTERAPİ İLE TEDAVİ NEDİR?
Psikoterapi insanın yaşamı boyunca hayatında(geçmişinde) oluşan tahribatların,gelecekle ilgili kaygılarının ya da yaşadığı zaman dilimindeki stres veren durumlarının, kendini sözel olarak ifade etmesiyle bilişsel yapısının incelenerek tedavi edilme sürecidir.SÜREÇ’tir,çünkü tek seanslık görüşmelerde kişi sadece kendisini anlatarak deşarj olmuş olur,genellikle de o şekilde kalır,herhangi bir gelişme kaydedilmez.Nasıl ki herhangi bir ilacı ya da antibiyotiği sadece bir kere kullandığınızda vücudunuzda belirgin bir iyileşme gözlemlenemiyorsa,aynen o şekilde tek seanstan sonra kişinin ruhsal durumunda belirgin bir gelişme gözlemlenemez.
Psikoterapi, akli dengesi normal insanlar için uygulanabilen bir tedavi yöntemidir.Çünkü amaç kişinin bilişsel/düşünsel süreçlerinin incelenip üzerinde çalışılması olduğu için,akli dengesi yerinde olmayan insanlarda bu yöntem her hangi bir kalıcı etki bırakamaz.
Psikoterapi’ye: Günlük hayatın stresinden yorulanlar,öfke kontrol sorunu yaşayanlar,aileleriyle iletişim çatışması yaşayan ergenler,eşleriyle evlilik problemi yaşayan yetişkinler,hayatı ve kendini sorgulayan var oluş kaygısı yaşayan kişiler,geçmişiyle ilgili yaşadığı travmaları aşamayan depresyonda olanlar,duygularını ve tepkilerini uzun süre bastırdıktan sonra problemlerine istem dışı biyolojik tepkiler vermeye başlayan panik atak hastaları ya da psikosomatik rahatsızlıkları olanlar(mide,baş ağrıları,kas ağrıları vb.),düşünsel/soyut/dini ya da davranışsal takıntıları olanlar(sayma takıntısı,temizlik takıntısı) ihtiyaç duyup gelebilir.
Psikoterapi kişinin farkındalık düzeyini arttırır,kişiyi bilinçlendirir.İnsan kendisini ifade ederken bilinçdışı duyguları,düşünceleri bilinç düzeyine aktarılır ve kişi kendisiyle ilgili, kendinin bile farkına varmadığı şeyleri fark etmeye başlar.Süreç bu alanda profesyonel olan terapistin eşliğinde ilerlediği için de,zihin dünyasında yeni açılımlar gerçekleştirilir ve kişi yaşadığı olaylara farklı pencerelerden bakmaya başlar.Dolayısıyla sıkıntı,musibet diye algıladığı şeyleri zamanla kendisi için gerekli hayatın aşamaları olarak değerlendirip onlara yeni anlamlar yüklemeye başlar.Bu konuda Hz.Muhammed a.s ‘ın çok güzel bir ifadesi bulunmaktadır:’Kişi eğer musibeti,hikmetine uygun bir şekilde anlar ise,o musibet RAHMET’e dönüşür.’
Evet hiçbir terapist kişinin yaşadığı travmaları ortadan kaldıramaz,ya da maddi/manevi problemleri yok edemez;ancak önemli olan da bu değildir zaten.Önemli olan bizim o yaşadığımız şeylere nasıl anlam yüklediğimizdir ve terapi sürecinde bu anlamlar üzerinde çalışılır.Gerçekte asıl sorun bizim hangi acıyı yaşadığımızdan ziyade onu nasıl anlamlandırıp nasıl tepki verdiğimizdir.Örneğin:Her insanın başına ayrılık gelir,ölüm gelir.Ancak her insan aynı şekilde etkilenip aynı tepkileri vermez.Ölüm benim için büyük bir mutluluk ya da Tanrı’ya kavuşma iken bir başkası için yok oluş olabilir.Yani benim için çok güzel bir anlam ifade ederken diğeri için dehşet verici olabilir.Ya da ‘ZAMAN’ algısı.Bana göre zaman (yaşadıklarımla ve ruh halimle alakalı olarak) çok çabuk geçen bir olgu iken,bir başkasına göre hiç geçmiyor olabilir.Oysa aynı zaman dilimi içerisinde bulunmaktayız ancak farklı algılamaktayız.Kısacası tüm problem bizim olayları nasıl algıladığımızla ilgili.İşte psikoterapinin çalışma alanı budur,algılar üzerine çalışmaktır.
Terapi sürecinde danışan aktif bir şekilde dinlenir.Hiçbir yargılama,sorgulama ya da eleştri yapılmadan kişi anlaşılmaya çalışılır.Amacımız ise kişinin kendi davranışlarına anlam verebilmesini sağlamaktır.Bu süreçte yönlendirme yapılmamalıdır ve kişi ne ifade ederse etsin doğruluğu ya da yanlışlığı sorgulanmamalıdır.
Günümüzde iletişimin inanılmaz büyük bir aşama kat ettiği bir zaman dilimizde yaşıyoruz ve dünyanın bir ucundaki hiç tanımadığımız bir insanla saniyede iletişim kurabiliyoruz ancak en yakınımızdakine ulaşamıyoruz.İnsanın insanı dinlemediği dolayısıyla anlamadığı bir çağda yaşıyoruz ve en büyük sıkıntımız anlaşılamamak ve kendimizi ifade edememek.Anlatamadığımız için de kendimizi anlayamamak gibi bir buhranın içerisine de giriyoruz.Oysa yaratılırken az konuşup çok dinlememiz için iki kulak tek dil ile yaratılmışız ama biz çok konuşup az dinliyoruz bu yüzden de en yakınlarımızla bile anlaşamıyoruz,ANLAYAMADIĞIMIZ İÇİN!
Psikoterapi ile kendimizi ve diğerlerini dinlemeyi,anlamayı öğreniyoruz.
Amacımız İNSAN’ı tanımak ve davranışlarının altında yatan süreçleri keşfetmektir.
Herbirimiz birbirinden cinsiyet olarak(kadın-erkek),ırk olarak(kürt,türk,Çerkez,arap),din olarak(Müslüman,hristyan)sosyal statü ya da maddi olarak(çiftçi,esnaf,doktor) kültür olarak (batı,doğu,geleneksel,modern kültür) farklı olsa da özünde İNSAN olduğu için,psikoterapi kişiyi insan olma paydasında ele alır ve özüne iner.Belki de şu anki yaşadığımız dünyada en çok da ihtiyacımız olan şey bu olsa gerek.
ALLAH’IN EŞREF-İ MAHLUK olarak nitelendirdiği İNSAN’ı anlamak…
PSİKOLOG-PSİKOTERAPİST FATMA ÇAKIR ÇALIŞKAN
YORUMLAR
’Kişi eğer musibeti,hikmetine uygun bir şekilde anlar ise,o musibet RAHMET’e dönüşür.’
Oysa yaratılırken az konuşup çok dinlememiz için iki kulak tek dil ile yaratılmışız ama biz çok konuşup az dinliyoruz bu yüzden de en yakınlarımızla bile anlaşamıyoruz,ANLAYAMADIĞIMIZ İÇİN!
Psikoterapi ile kendimizi ve diğerlerini dinlemeyi,anlamayı öğreniyoruz.
özünde İNSAN olduğu için,psikoterapi kişiyi insan olma paydasında ele alır ve özüne iner.Belki de şu anki yaşadığımız dünyada en çok da ihtiyacımız olan şey bu olsa gerek.
ALLAH’IN EŞREF-İ MAHLUK olarak nitelendirdiği İNSAN’ı anlamak…
çok güzeldi ve son söz insanı anlamak
insanı ele almak onu tanımak ... değerli paylaşımınız için teşekkür ederiz efendim
selam ile...