- 657 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PARA VE MUTLULUK
Mutluluk nedir? Nasıl mutlu olunur? Mutluluğun temeli neye dayanır? Para eşittir mutluluk mudur? Kafamızda uçuşan bu sorulara cevap verdiğimiz zaman mutlu olur muyuz?
Günümüzün en büyük sıkıntısıdır mutsuzluk. Bir dokun bin ah işit derler ya tam günümüz insan psikolojisin açıklayan bir söz bana kalırsa. Herkes dertli herkes kederli. Kimisi ailevi sorunlar der, kimisi maddi sıkıntılar, kimisi de çocuklarının hayırsızlığından yakınır. Ya işyerinde müdür hakkını yemiştir ya mahallede komşusu. Ya maaş yetmemiş ay sonunu getirememiştir, ya hasatta verim alamamış borçların altından kalkamamıştır ya da sevdiği kişi ona bir adım bile gelmemektedir.
Haklıdır da. Ama hiç bir şey dört dörtlük olmaz hayatta. Elbette ki sorunlar olacak sıkıntılar baş gösterecektir. Önemli olan yaşadığın her andan keyif almak, anı yaşamaktır. Bir saniye sonramızın garantisi yokken ceviz kabuğunu doldurmayacak şeylere can sıkmaya değmeyeceğini düşünüyorum.
Fakat şu bir gerçektir ki bu bilinç insanlara çocukken verilmelidir. Çocuklarımıza çok para kazan, ev, araba, yat, kat hepsi olsun diyeceğimize küçük şeylerden mutlu olmasını öğretmemiz gerekir. Huzurlu bir toplumda yaşamak istiyorsak bu bilinci çocuklarımıza aşılamak zorundayız. Çocuk parayı bir amaç olarak değil araç olarak görmelidir ki gelecekte mutlu olsun. Çünkü insan nefsi doyumsuzdur kazancında sınırı yoktur. Kazandıkça kazanmak isteyecek, onu da alayım bunu da alayım düşüncesine kapılacak ve birde bakacak ki ömür denilen süre dolmuş dünyadan ayrılma vakti gelmiştir. İşte o zaman zararda olduğunu anlayacak, yaşayamadan geçirdiği yıllara üzülecek fakat bir saniye bile geriye dönemeyecektir. “Üç günlük dünya” lafının boşuna edilmediğini anlayacaktır. Ömer Hayyam bir şiirinde diyor ki:
İnsan yiyeceksiz, giyeceksiz edemez; bunlar için didinmene bir şey denmez.
Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış; bu güzelim ömrünü satmaya değmez.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.