Hayallerim...
düşlerimin arasında kurulu bir saat durmaksızın çalıyor...içimdeki savunmasız çocuk ise vakitli,vakitsiz uyanıyor...
en büyük sevdamın yağmur olduğunu ve gecenin yıldızlarına aşık olduğumu biliyorum...
bilinçaltım oyunlar oynuyor bana...güç oyunlar bunlar...rehin alıyor sanki beynimi...
çok sevilen bir yüreğe inat haykırmamı sağlıyor bir başkasını delice özlediğimi…
içimdeki çocuk konuşmak istiyor,anlatmak istiyor yaşananları...hep hayalini kurduğum o adam geliyor aklıma amansızca...
aşkını şiir gibi yaşayan adam...
rüyalarımda bile yüzüne ait hiçbir şeyi çizemediğim o adam...
düşünüyorum da acaba o farklı olabilir miydi herkesten...
kaçışlarımı durdurabilir,
saklanışlarımı sobeleyebilir,
bakışlarıyla zamanı durdurabilir miydi...
ben söylemeden çevirir miydi direksiyonu bir deniz kenarına...
işte düşlerimde de olsa bunda umut var diyorum...
kaçmak istiyorum uzak diyarlara,adını bilmediğim,dilini bilmediğim,ırkından olmadığım şehirlere...karışmak kalabalıklara, kaybolmak kalabalık yalnızlıklarda...yeni baştan öğrenmek bir dili,,sevdayı,hayatı…ama gitmek değil kaçmak...
belki o zaman tanımayı başarırlardı bu yüreği...anlatamıyorum hiçbir şeyi...yapamıyorum hiçbir şeyin açıklamasını...kim nasıl söyler ki başkalarına kolay görünen herkesin hayallerini kurmaktan korktuğunu...kim nasıl söyler ki ağlamaktan korktuğunu, nasıl söyler hep gitmek isteyip hiç giden olamadığını...hiç gitmeyeni özlediğinden hiç gidemediğini…
nisan yağmurları yağıyor şimdi çıkıp sokaklarda dans edelim diye...
gece ise tadılmamış hazlara çeviriyor yüzünü...umursamadan yaşayalım diye...
şarkılarsa dilini değiştirdi anlaşılırlıkları kalbime kadar giriyor...
şiirlerimdeyse hayalime zamansızca giren o adamı okuyorum...
evet, bu yazdıklarımla bile bir şeyler anlatamıyorum değil mi...
hiçbir şey anlatamıyorum...
anlamıyorlar mı...anlatamıyor muyum...
aslında hem anlatmaktan, hem anlamaktan sıkıldım...
yine hayalimdeki o adama bırakıyorum içimde sorulmamış ya da sorulara cevap bulamadığım bütün soruları...
19.04.2004
Ş.K