- 2488 Okunma
- 18 Yorum
- 0 Beğeni
SARIKAMIŞ, UNUTULMUŞLUĞA DAİR KOYU BİR İNTİZAR!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
UNUTULMUŞLUĞA DAİR KOYU BİR İNTİZAR; SARIKAMIŞ;
Tarih dokuz yüz on dört mevsim acımasız kış
Ezeli bir düşmanın sahnelediği oyun (!)
On binlerce can söndü, buza kesti her bakış
Mekan haritasızdı kurbandı senin soy’un
Binlerce vatan evladının buzdan heykellere dönüştüğü yer ve tarih 22 Aralık …..
Yılını yazmıyorum zira her yıl 22 Aralık tarihi bizim için aynı kış soğuğunun ciğerlerimizi talan ettiği gündür. O gün askerimiz farzedin ki iki cephede birden savaşmıştır. Bu cephelerden birisi ezeli düşmanımız olan Moskof cephesi diğeri ise ağır ve acımasız kış şartlarıdır. Bir yandan o bölgede yıllardır süren Rus işgalinin hem madden hem de manen verdiği moral bozukluklarının yanında diğer yandan, çok ağır yaşanan kış şartlarında erzak ve mühimmat getirmek üzere İstanbul’dan yola çıkan 2 gemimizin Karadeniz de batırılması sonucu donanım olarak zayıf bir halde bulunmak ne büyük şanssızlıktı. Zira o bölgede hakîm olan kış zaten düşmanın ta kendisiydi. Bunun yanında bir de Rus askeri ile mücadele etmek de en büyük mühimmatı sadece yüreğindeki iman olan Türk askerine yakışırdı. Öyle de oldu.
Orada mücadele eden askerlerimiz her şeye rağmen vatanı düşmandan temizlemek için seve seve bu çileye taliptiler. Çıktıkları yoldan geri dönmeyeceklerini bile bile büyük bir cesaret ve kararlılık ile verilen emirleri yerine getirdiler. Hava eksi bilmem kaçlarda olmasına rağmen onlar yürüdükçe terlediler. Terledikçe sırtlarında buz kesti ayaz, gözkapaklarında asıldı gece. Nefeslerinden çıkan buhar kirpiklerinden öteye gidemeyip orada kara dönüşüyordu. Bu yüzden birbirine yapışan kirpikleri zaten soğuktan donmaya yüz tutan gözlerine geceyi daha akşamın alacasında çoktan indirmişti bile.
Bir yandan açlıktan takatsiz kalan bedenler birer ikişer karlara yığılırken arkadan gelenler hem onları kaldırıp yeniden hareketlendirmeye çalışıyor hem de kendi mecalsizlikleri ile mücadele ediyorlardır. Fakat emir kati idi ve sonucu ne olursa olsun hız kesilmeyecekti. Aksi vatanın kara akıbetiydi. Ve onların hiç biri bu kara akıbete razı değildi ki tüm olumsuzluklara rağmen hala direniyorlardı.
Akşam geceye, gece de daha geceye dönüşürken karlar arasında buzdan heykeller de dikildi birer birer. Onlar öyle sıra dışı heykellerdi ki, ne heykeltıraşları ne de modelleri vardı. Sanki ilahi bir el onları sıra sora diziyordu yol boyunca tarihe emsalsiz bir vesika düşercesine. Kurtlar kuşlar selam duarcaktı günün ilk ışıkları ile hepsine.
Allah’u Ekber dedi dağlardaki senfoni
Tökezleyip düştükçe iman yürütüyordu
Annesinin sesiydi kulağındaki ninni
Körpecik ciğerleri ayaz çürütüyordu.
Hepsi ana kuzusu hepsi vatan evladı
Üstü başı paçavra çarık yok ayağında
Bedenler silinse de ruhlara sindi yâdı
Adsız kahraman oldu hepsi Yağmur Dağında
Bu oldukça dramatik ama heybetli yürüyüşün neticesi mutlak zafer olmalıydı ve öyle de oldu. Bazen yenilgiler zaferlerin gerçek adıdır bu yüzden. Orada karlar altında bir gecede buzdan heykellere dönüşen askerler de aslında yenilmediler. Onlar canlarını ve naçiz bedenlerini kendilerinden sonra yaşayacak vatan evlatları için kurban ederken bir adayış öyküsünün baş kahramanları oldular. Dolayısı ile hemen hemen otuz sekiz yıldır Rus işgalinde olan bölge bundan sonra Ruslardan temizlenmiş ve Osmanlı ordusu neredeyse Bakü’ye kadar ilerlemiştir.
Burada atlanmaması gereken iki önemli husus vardır. Bunlardan birisi Enver Paşa’nın, Sarıkamış Cephesini yardımcısına bırakıp İstanbul’a dönmesinin yanlış lanse edilmesidir.
Zira Enver Paşa düşmanın Çanakkale’ye harekat düzenliyeceğini öğrendiğinden, Çanakkale Cephesini kuvvetlendirmek için İstanbul’a, oradan da Çanakkale Savunma Hattına gitmiştir..
Sarıkamış konusunda bahsi geçen diğer bir yanlış ise şehit olan asker sayısıdır. Tarihçi-yazar Mehmet Niyazi Sarıkamış harekatındaki şehit sayısının tüm belgelerde toplamda 23.000 olduğunu, 90.000 rakamının 60.000 kayıp veren Rusların yalanı olduğunu kaydeder. Bu rakama hastalıklardan ölen ve çarpışma sonucu ölen askerlerimiz de dahildir. Doksan bin rakamı özelikle Ruslar tarafından Türk ordusunun maneviyatını azaltmak amacı ile uydurulmuş bir rakamdır. Ve o gece aslında Rusların yenilgi gecesi olmuştur. Zira onlar o gece Türk askerini esir edememenin hezeyanını yaşamışlardır. Türk’ün hürriyetine boyunduruk vuramamanın acısını yaşamışlardır.
Daha sonraları ortaya çıkan Rus arşivlerindeki belgelerden birisinde Rus Kumandanı Petroviç aynen şu ifadeyi kullanmıştır:
" Allahu Ekber Dağlarındaki Türk Müfrezesi bize teslim olmadı, onları esir alamadım. Zira onlar bizden çok evvel Allah’a teslim olmuşlardı.”
Sonuç nasıl olursa olsun, Türk milletinin milli gücü, manevi kuvveti ve üstün iradesi bu savaşa galip gelmiştir. Bütün dramatik yanına rağmen, Türk’ün bırakın Moskof’u, hiçbir türlü düşmana yenilmeyeceğinin de ikrarıdır Şarıkamış.
“Sarıkamış” koydular bu destanın adını
Çam dalları titreyip eğildi öfkesinden
Kimse tınmasa bile rüzgarın feryadını
Bir intizar sezilir şehitlerin sesinden
Artık orada şehadet vuslatına eren askerlerimizin hatırası hep yüreğimizde olacaktır. Onları unutturmamak bizim en büyük vazifemizdir. Diğer unutamadıklarımız gibi.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun inşallah!
.
YORUMLAR
GÜNAYDIN DOST KALEM, DUYARLI YÜREK ;
ŞU AN ELİMDE " Sarıkamış Dramı.." DİYE BİR KİTAP VAR..YARIYI GEÇTİM..ÖN-YARGILI BAKMIYOR ,KAFAMIN ARKASINDAKİ GİBİ DÜŞÜNEREK OKUMUYORUM..OKUMUYORUM AMA SORUMLUSU BABAM DA OLSA YÜREĞİM DAYANMIYOR KAPRİS VE BEN DÜŞÜNCESİNİN ZALLİMCE SOMUTLAŞMASINA..ÜSTÜNDEKİ YAZLIK GİYSİLERLE, AYAĞINDA ÇARIKLA ALDIĞI TERBİYE VE İNANCI GEREĞİ SADECE VATAN İÇİN ÖLÜMÜ GÖZE ALAN BU CİVAN LARI GÖRMEYENLERDEN .. KIŞ KIYAMETTE O FİDANLARI GÖRMEMEZLİKTEN GELEN, ADAM YERİNE KOYMAYANLARDAN NEFRET EDİYORUM.. SARIKAMIŞTA ASKERLİK (yedeksubay) YAPMI VE AYRICA HER MANADA GÖNÜL BAĞI OLAN BİRİ OLARAK ORALARI ÇOK İYİ BİLİYOR VE O BİR İNANÇ UĞRUNA CANINI FEDA EDEN ,ŞEHADET ŞERBETİYLE YARADANINA KAVUŞAN ANALARININ KIYAMADIĞI O HENÜZ BİYIĞI TERLEYEN İNSANLARI RAHMETLE ANIYOR, BÖYLE BİR DRAMIN BİR DAHA YAŞANMAMASI İÇİN ULU TANRIDAN NİYAZ EDİYORUM..VE SİZİ DE BU DUYARLILIĞINIZDAN DOLAYI BİR KEZ DAHA SAYGIYLA KUTLYORUM..
A..
Allah yerlerini cennet eylesin! Ki; onların yeri cennetin en güzel yeridir.
İçimde buruk bir sancı var. Nedir derseniz o kuzularımızı karda, kışta o dağlara sürmek ne kadar doğruydu? Başka seçenekler yok muydu? Bir hata olduğunu düşünüyorum ve bu düşüncemden beni kimse vazgeçtiremeyecek. Aklım bunu söylüyor bana.Tarihi az çok bilen biriyim.O zamanlar sadece Sarıkamış değil, balkanlara, kuzey Afrikaya, Yemene gönderdiğimiz evlatlarımızın hepsi çok acı bir şekilde şehit olmuşlardır..Hükmünüz yettiği kadar diyor cenab-ı Hakk
biz hükmümüzden fazlasını yapmaya kalktık ve telef olduk..
selamlar saygılar
Özgür ülkemizde rahatça yaşıyorsak Sarıkamış ve diğer birçok vatan cephesinde, canlarını feda edip şehit düşen kahramanlarımız sayesindedir .
Hatırlattığınız için binlerce teşekkür, Rabbim o mübarek şehitlerimizin şefaatlerinden bizleri de hissedar eder, inşallah.
Selam saygı ve dua ile.
ALMILA KARGÜLÜ
Bu bilinçle bu gün de şehit olan onlarca askerimizi de de rahmetle anmalıyız.
UNUTMAYALIM Kİ UNUTMAK EN BÜYÜK İHANETTİR.
Teşekkür ediyorum Handan Hanım.
ALMILA KARGÜLÜ
Bu bilinçle bu gün de şehit olan onlarca askerimizi de de rahmetle anmalıyız.
UNUTMAYALIM Kİ UNUTMAK EN BÜYÜK İHANETTİR.
Teşekkür ediyorum Handan Hanım.
allah onlardan bin kez razı olsun..
rabbim cennet bahçelerini sunsun..
çok güzel ve duygulu bir denemeydi..
emeğinize sağlık..
selamlar..
ALMILA KARGÜLÜ
ALMILA KARGÜLÜ
selam ve saygımla...
Değerli şairem merhaba UNUTULMUŞLUĞA DAİR KOYU BİR İNTİZAR; SARIKAMIŞ yazınızı büyük bir heyecanla hüzünle kederle okudum.Sizleri de yürekten kutladım.Benim de memleketim olan sarıkamışa gittiğimde mutlaka bu kahramanların mekanlarını ziyaret ederim.Nur içinde yatsınınlar mekanları cennet olsun.Tekrar bu konuyu gündeme getirerek bir kez daha fatiha okumamıza neden olduğunuz için şükranlarımı saygılarımı arz ediyorum.Sizler gibi duyarlı değerli narin dostlar olduğu sürece eminimki bu değerler unutulmaya yüz tutsada yeniden yeşerecek hemde öyle bir kök atacak ki kale duvarı gibi bir daha unutulmayacak.
Çok sağolun değerli kaleminizi vakit buldukça okuyoum her daim taktirimdesiniz..
ALMILA KARGÜLÜ
Desteğiniz ve yalnız bırakmadığğınız için.
Benim yaptığım sadece unutmamak, unutturmamak.
Zira geçmişini unutanın geleceği de olmaz. Çaiğımızın en byük sorunu da bu
unutturulmak....
Birçok unutulmuş vardı... bunlardan biri Sarıkamış'tan bahsetmek, diğeri de Enver Paşa'ya saldırmadan Sarıkamış'tan bahsetmekti... "Tarihe bakarken objektif olalım", "tarih şahısları lekelemeden de okunabilir..." diyenler konu Sarıkamış olunca hiç düşünmeden saldırıyorlardı çünkü Enver Paşa'ya...
Siz böyle yapmadınız, Teşekkürler!
Şehitlerimizin ruhu şâd olsun,
Sizin ömrünüz uzun...!
salurhan tarafından 12/23/2012 5:24:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
salurhan tarafından 12/23/2012 5:25:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
ALMILA KARGÜLÜ
selam ve saygıyla...
Vefalı kaleminiz eksik olmasın Ablam.
Rabbim mekanlarını cennet etsin.
Onları unutturmamak bizim görevimiz.
Boynumuzun borcu.
İnşallah birgün O Kahraman şehitlerimizi destanlaştırmayı bana da nasip eder inşallah.
Hayırlı geceler diliyorum.
Allah'a emanet olun.
ALMILA KARGÜLÜ
Sizin de duyarlı olmanız beni memnun ve mesrur etti.
Sağolun, eksik olmayhın.
O destanı yazdığınızda da ilk okuyan olmak isteirm...
Siz de rabbme emanet olun.
merhaba...
tarihi tozlu raflarında unutanlar geleceğe umutla bakamaz...
bir de ders alınsa...desiselerden...ihanetlerden...sorumsuzluklardan...kaprislerden...
kaleminizi tebrik ederken tüm şühedaya dular rahmetler diliyorum...
saygılarımla efendim...
ALMILA KARGÜLÜ
ALMILA KARGÜLÜ
Yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim.
Sarıkamış Gazilerinden Balıkesirli Mehmet Oğlu Ahmet Ağa Anlatıyor.
24 Aralık Ta Sarıkamış A Doğru Yürüyüşe Geçen Askerlerimiz Gece Dağa Tırmanmaya Başladılar.şiddetli Soğuk Korkunç Tipi Altında Gecenin Karanlığında Birbirlerine Tutuna Tutuna Karlara Bata Çıka Yol Almaya Çalıştılar.iliklerine Kadar Titreten Tipinin Şiddeti Karşısında Üzerlerindeki Soğuk Yüzü Görmemiş Yazlık Kıyafetleri Ile Yürüdüler.yol Yokuş Bitmek Bilmiyor Kara Saplanmış Ayaklara Geçit Vermiyordu.yol Bitmeli Kar Aşılmalı Idi.nasılsa Her Gecenin Bir Sabahı Vardı.
İşte Bu Gece Yürüyüşü Sırasında Önce Gözler Donmuş Kör Olduğunun Kimse Farkına Varmamış, Sabahın Ilk Işıklarını Görememiş Hala Gece Karanlığı Devam Ediyor Zannetmişlerdi Yüreklerinin Aydınlığında Yürümeye Çalışmışlar.yollarını Aradılar Kara Saplandılar Ve Geride Kalmaya Başladılar.geride Kalanlar Yavaş Yavaş Donuyordu.kapkara Gecenin Sabahını Göremediler .sağ Kalan Bir Kaç Asker Için Bir Daha Sabah Olmadı.sarıkamış A Yaklaştıklarında Kar Erimemiş Ama Onları Eritmişti.soğuğa Bir De Açlık Eklendi.erzak Getiren Birliklerin Askerleride Donarak Öldüğünden , Açlık Sağ Kalanları Da Perişan Etti.
İnanılmaz Ama Gerçekti.kalanlar Ölene Dek Çarpıştılar ..çarpıştılar..çarpıştılar...yüreklerimize Gömüldüler..
Dediler Ki ;
"Vatanımız Sabah Aydınlığını Görsün
Bütün Geceler Bizim Olsun" (alıntı)
''ESİR OLMADI ASLAN PARÇASI YİĞİTLER
BEYAZLAR GİYİNİP HAKKA YÜRÜDÜLER.''
BU VATAN UĞRUNDA DAHA NİCE YİĞİTLER CANLARINI HİÇ ÇEKİNMEDEN VERECEKLER RUHLARI ŞAD MEKANLARI CENNET OLSUN...
HER DEM SELAM VE DUA İLE BİRE EMANETSİNİZ
paşaoğlu tarafından 12/22/2012 5:45:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
ALMILA KARGÜLÜ
Vefanız ve desteğiniz için...
Duyarlı yüreği kutlarım öncelikle, final bölümü tüm gerçeği açıklıyor zaten, tüm imkânsızlıklara rağmen kalplerinde imanla savaşmış atalarımız ve şehit olmuşlar bu vatan için.
Ruhları şadolsun.
Selam ve saygımla.
ALMILA KARGÜLÜ
GÜN KIZARSIN UTANCINDAN
Şimdi orda yanan benim
Kan kırmızı donan benim
Efkâr benim duman benim
Bu kar beyaz umman benim!
Atlarım öldü acından
Gün kızarsın utancından
Şehâdetin mîrâcından
Bu kar beyaz umman benim!
Allahüekber Dağları
Şehitlerin otağları
Türk'ün karanfil bağları
Bu kar beyaz umman benim!
Kan mı tuttu kılıç kında
Bir muştu var, çok yakında
Kucaklasam bir akında
Bu kar beyaz umman benim!
_______________yitikozan
ALMILA KARGÜLÜ
Şiirin de tam isabet oldu.
Yine çok başarılı ve yine safi gerçek!
Allahüekber Dağları
Şehitlerin otağları
Türk'ün karanfil bağları
Bu kar beyaz umman benim!