- 830 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KAYIP ARANIYOR.
Ne zaman düşünce iklimim fırtınalarla boğuşsa sen limanına sığınıyorum usulca.Kendimi senin huzur veren derinliklerinde güzel bir düşte uyurken buluyorum. Taki bir kabus gelip onu bölünceye dek. Bir sonbahar dökümünde gelen sükunetin böylesine fırtınaya dönüşeceğini nerden bilebilirdim ki; oysa çok sıradan ve çelişkili başlamıştı herşey. Sonra günden güne büyüyen bir iç sesiyle kendimi sorgusuz sualsiz yanında buluvermiştim.
Sözlerinde bazen güven veren, bazen içime korku salan bir tonlama vardı. Bir yanım hiç sorgulama bırak kendini bir kez de sevilmeyi dene derken, diğer yanım sevilmenin ne olduğunu bilmemenin telaşıyla durmadan kaçıyor senden. Beni ne kadar sevebileceğini hiç anlayamadım o da ayrı.Tıpkı kendim gibi kelimelerimde kaçıyor senden her sana yazmaya niyetlenip kalemi elime aldığımda bir o yana bir bu yana uçuşuyorlar rüzgarın önünde uçuşan sonbahar yaprakları gibi. Ve ben koşuyorum ardından talihim misali belki yakalarım diye.Sorular öylesine at koşturuyorki beynimde onların nal seslerinden kalbimin sesini dinleyemiyorum. Sonra bu sorular cevaplanmamanın verdiği huzursuzluğa dönüşüyor... soramıyorum korkumdan.. azda olsa biliyorsun korkularımın derinliğini... birde heyecan tabi o beni mahçup kılan, titreten, susturan heyecan. Hiç bir zaman adlandırmayacağım bir heyecanı titrettim durdum yüreğimde ömrüm boyunca.
Sararmış İstanbulun çehresinde bulduğum seni, şimdi beyazlar giymiş bir gelin gibi uğurluyorum adeta gönül evimden.Buna mecburum... belki hayatımda bir kez cesaret gömleğini giyebilseydim açardım kollarımı sana... ve belki 21 aralıkta kopacağını söyledikleri kıyamet kopardı benim kalbimde... izin verebilseydim..! Ancak o sinsi yılan içime ne zaman çörekllendiğini bilmediğim kahpe düşman kırmadı zincirlerimi ve ben koşamadım ayaklarımdaki prangları atıp sana.Ellerini uzatıp hadi çık bu karanlıktan beraber çıkalım bu yola dediğinde, gözlerine bakıp bende varım demek çok istedim... ama kilometrelerce uzağına kaçtığımı düşündüğüm o volkan lavlarını püskürttü ve ben yine yandım kavruldum. Sana ve herşeye geç kaldım bunu biliyorum. Zaman geçip sende içimdeki kabristanda yerini aldığında bir avuç dua ile geleceğim baş ucuna.Sen bilmediğim bir dünyanın kapılarını aralamışken, ben sessizce kendi iç karanlığımın dehlizlerinde kayboldum.Şimdi kayıp aranıyor...en son nerde görüldü bilinmiyor...
YORUMLAR
Ne zaman düşünce iklimim fırtınalarla boğuşsa sen limanına sığınıyorum usulca.Kendimi senin huzur veren derinliklerinde güzel bir düşte uyurken buluyorum. Taki bir kabus gelip onu bölünceye dek. Bir sonbahar dökümünde gelen sükunetin böylesine fırtınaya dönüşeceğini nerden bilebilirdim ki; oysa çok sıradan ve çelişkili başlamıştı herşey. Sonra günden güne büyüyen bir iç sesiyle kendimi sorgusuz sualsiz yanında buluvermiştim.
FAZİLE HANIM GÜZEL YAZINIZI KUTLARIM
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN
SELAM VE SAYGILAR...