- 692 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
21 ARALIK 2012
Marduk Gezegeni ve Tarık Yıldızı
21 Aralık 2012 Maya takvimi itibariyle başlayan süreç hakkında bugüne kadar bu konuyla alakadar binlerce insan konuştu.
Metafizik ve Parapsikolojik süreç içerisinde bu konuyu değerlendirmek gerekliliğini her defasında aksettirmemize rağmen, bu konuyu daha çok astrolojistler ve bilim adamları bünyesinde değerlendirmeye alınmaya çalışıldı. Asıl itibariyle maya takvimi ve sembolleri Ezoterizm ve okültizmi yansıttığından 21 Aralık 2012 yılı maya takvimi kehanetlerini kendi düşünceleriyle anlatmaya başlanıldı. Kimi bu olguyu kendi kişisel görüşleriyle anlatmaya çalıştı, kimisi ise içinde bulunduğu ortamın havasına göre görüş beyan etti.
Asıl gerçek ise herkesin de bildiği gibi 21 Aralık 2012 yılı maya takviminin metafizik aksiyomlar altında sistematik ve disipliner bir şekilde ele alınması gerekliliğidir.
Metafizik aksiyomda Maya takviminin son bulması itibariyle son çağın başlangıç sürecine giriş sürecinin startının verilmiş olmasıdır.
Bu süreç ile ilgili marduk gezegeninin var olması ve birdenbire ortaya çıkması imkânsızdır. Zaten Nasa bu tür bir açıklama gereksimi duydu, Marduk gezegeni diye bir gezegen evrene giriş yapsaydı biz bunu yıllar önce tespit ederdik diye resmi açıklamaları var.
Marduk gezegeni ile ilgili yazıları eski kadim şehirler efsanesinde görsek bile bu konuyla ilgili olarak Kuran-ı kerim de Tarık yıldızı ile bağlantısı var diyebiliriz. Marduk gezegeni eğer varsa ki astronomi de her bir gezegen yıldız’dır. Kuran da anlatılan Tarık yıldızının siz ne olduğunu nerden bileceksiniz sorusu ve Tarık yıldızı üzerine yaratanın yemin içmesidir.
Kimse bu konuyu değerlendirememiştir. Kuran-ı kerimin meal ve tefsirlerine baktığımızda kimse Tarık yıldızının ne olduğunu bilememektedir. Kimi tefsirciler sabahyıldızı olarak not ekliyor, diyanet ise Venüs gezegeni olarak işliyor. Fakat Metafizik uzmanlığımıza göre Marduk gezegeni Tarık yıldızıdır. Bu kuram ilk defa Metafizik uzmanı Gökhan Hani’nin çalışmasıdır. Eğer marduk gezegeni 21 Aralık 2012 de Evrene girip Tüm gezegenleri etkisine alacaksa bu gezegen(yıldız) Kuran-ı kerimde belirtilen Tarık yıldızı(gezegenidir).Bazı bilim adamları çıkıp Tarık yıldız gezegenini Nötron yıldızları veya Puslar yıldızı olarak değerlendirmelerine karşın bu görüş metafiziğin alt dalı olan kozmolojiye göreİmkânsızdır. Çünkü nötron veya puslar yıldızları yüz binden fazla olmasına rağmen kuran-ı kerimde sadece tek olan Tarık yıldızına değinmiştir.21 Aralık 2012 yılı maya takvimiyle beraber marduk gezegeni yani Tarık yıldızı dünya gezegeninden geçerek büyük bir elektro manyetik fırtına yayarak dünya çekim kuvveti dengelerini alt-üst edecektir.
Tarih’te tufanların ve felaketlerin çoğu Tarık yıldızının geçiş sürecinden sonra yaşanmış olmasıdır. Maya’lar Tarık yıldırının yani marduk gezegeninin geçmesini anlayarak, bulundukları coğrafyadan kaçmaya çalışmışlar ve yeraltına inşa ettikleri yerleşim yerlerinde yaşamışlardır. Çok yakında Meksika ve Peru yakınlarında toplu mezarlar görülecektir. Çünkü mayalar marduk gezegenini o zaman ki geliştirdikleri astronomiyle keşfederek kaçma yolunu seçmişlerdir.
21 Aralık 2012 yılında evreni boyutsal olarak Tarık yıldızı yani marduk gezegeni yaptığı etki ile yer altı ve yerüstünde çok büyük felaketlerle gelecek olduğunu beyan ederek şunlara açıklık getirmek isterim. Bulgaristan da çok büyük bir şiddetli bir deprem olacak bunun akabinde İstanbul da büyük çekmece, Silivri, Bakırköy ve Kadıköy de çok şiddetli depremleri oluşturacak. Bu 21 Aralık 2012 yılında meydana gelecek marduk gezegeninin geçiş aşamasından sonra gerçekleşecek en büyük olaylardır. Çin in doğusunda çok büyük sel felaketi olmakla beraber Filipinler ve Japonya da çok büyük depremler kendini bulacaktır.
21 Aralık 2012 yılında insanların bilinç düzeyi elektromanyetik akımların insan fizyolojisine yaptığı etki boyutunca çeşitli değişimler meydana gelecek ve ruhsal gelişim aşamasında son çeyrek yani Spirütüel olguları yaşamaya elverişli duruma gelecektir. Foton ışımalar kimyasal süreç içerisinde insanları daha çabuk yaşlandırmaya iterek, birden bire zaman sıçramaları meydana gelerek, kuran-ı kerim de belirtildiği gibi anası karnında doğacak çocukların saçları beyazlayacak kadar elektromanyetik ışımalar insan biyolojisini çok derinden etkileyecektir.
Güneşteki hidrojen gazının azalımı ile beraber güneş fırtınaları akımlarını hızlandırarak daha yoğun olarak yer altı çekim kuvvetini etkileyerek yeni ve devamlı sallanan depremler meydana getirecektir. Birbiri ardı felaketler neticesinde gıda alımı ve satımında azalmalar olacak ve dünya kaynakları azalmaya başlayıp sefalet, kuraklık ve açlık boyutları artacaktır. Bu durumdan çıkmak için tüm insanlık elele verip bu açlık, sefalet ve kuraklıktan çıkacak ve sonunda altın çağ denilen bolluk ve bereketlik zamanı başlayacaktır. Bu süreç ve yaraların kapanması 6 yıl sürecektir.
İnsanların beyin yapılarındaki alfa-beta-teta ve delta dalgaları marduk gezegeninin oluşumu sağlayamaz, çünkü insan düşünce enerjisi sadece sürat ve hız bağlamında etkili olarak ışık hızından daha hızlı olarak işlevsellik gösterir. Işık hızı saniyede 300 bin kilometre yakınken, insan düşünce hızı ışık hızından iki kat daha fazladır. Fakat insan düşünce gücü hızı maddeyi etkileyebilme özelliğine sahip değildir. Bu açıdan kuantum çekim yasaları deterministlik kuramda felaketleri oluşturacak seviyede çekim oluşturmaz. Bu olgu sadece biokinesis gücü olarak Parapsikolojik etki bağlamında değerlendirebilecek bir konu değildir.
Fatalist(kaderci) yapıdan ele alınırsa bu olgunun olması imkânsızdır. Kuantum düşünce şekli itibariyle de bu olgu imkânsızdır. Sırf insanların istemi üzerinden marduk gezegeni oluşmaz ve bizlerde marduk gezegeni insanları olamayız. Bu olgu parapsikolojiye hatta hatta metafizik kurallar disiplinine de aykırıdır. Geçmiş zamanda meydana gelen büyük felaketler dizisi ve tufanlar kuran-ı kerimde ancak peygamberlerin gönderildiği uyarılar sonucunda geçmiş kavimlerde meydana gelmiştir. Zaten 21 Aralık 2012 maya takvimi yılı kıyametin son çeyreğine yani 6. boyuta insanların bilinç boyutunun yükselmesi anlamında Spirütüel döneme giriş sürecinin marduk yani Tarık yıldırının yaptığı etkiyle alakadardır.
İnsan düşünce gücünün 3 milyar insanı ele alınarak oluşturacak herhangi bir fiziksel enerji gücü bunu sağlamaz. Sırf insanlar istedi diye kıyamet kopmaz ayrıca metafiziğin Teofizik alt dalını incelediğimizde de ortaya çıkan sonuçta Tarık yıldızının Teofizik aksiyomu ile kozmolojinin aksiyomu birbirine benzer kurallarla işler.
Astrofizik kurallar bile metafizik esaslar bütünlüğünü inkâr edebilecek yapıya sahip olamaz aksine tam bir benzerlik gösterir, modern zamanın rölativite kuramı ve step han Hawking teorileri bile astrofizik kurallarının dışına taşmaya yetmez. İnsanlar bir heyecan ve bir değişim istiyor diye, marduk gezegeni yani Tarık yıldızını oluşturmaz.
Tarık yıldızı yani marduk zaten tarihten bugüne kadar hep var olan bir gerçeklik olarak kuran-ı kerim de zaten belirtilmiştir. Parapsikolojik açıdan marduk gezegenin oluşması için tüm insanların telekinezi ve psikokinezi yeteneğine sahip olması gerekir.
Depremleri ve felaketleri yaşam tarzımızın ve yaptığımız hatalar sonucunda biz çekiyoruz düşünce savı her ne kadar teolojik açıdan veya ontolojik açıdan değerlendirilecek boyutta olsa da bu savı dile getirmek insanların din olgusuna kin duymasına ve nefret etmesine neden olacaktır. Çünkü insanlar gaflet içinde olduğuna inanmazlar. Ayrıca herkes marduk gezegeninin kötü, negatif enerji oluşturacağı kanısında değildir. Bazı insanlar marduk gezegeninin bereket, şans ve pozitif enerjiyle geleceği kanaatindedir. Bu bağlamda marduk gezegenini insanlar oluşturup, çekmez ve üretemezler. Konuya ilk baştan dediğimiz gibi marduk gezegeni aslında Tarık yıldızıdır.
Tarık yıldızı karanlığı delen aydınlık anlamında olmasından dolayı, kötülükleri ve zulmü yok edecek güzel bir gezegen yıldızı anlamındadır. Karanlığı delen yıldız, her yeri aydınlatacaksa bu olgu hem mistik hem de mental boyutta da etkilidir. Nasıl ki! Ortaçağ Avrupasın da skolâstik çağ sona erip yeniçağ başlayıp insanlar aydınlanmışsa, insanlar içinde marduk gezegeni yani Tarık yıldızı bu anlamdadır. Yani kötüler eleminize olacak ve iyiler kazanacak anlamına gelir. Onun için ki 21 Aralık 2012 sadece kötülerin ve bilinçsiz insanların kıyametidir. İyilerin ve Allah dostlarının hiçbir zaman kıyamet senaryoları olamaz. Dünyayı kötüler yönettiği için onlar için 21 Aralık 2012 yılı bir felakettir diyebiliriz.
Tarık yıldızının doğması ve dünya boyutunu etkilemesi metafizik uzmanlığımız için eski çağın kapanması ve yeni son çağa girileceği anlamındadır.21 Aralık 2012 kötülerin ve iyilerin savaşında Allahın iyi insanlara vereceği bir joker’dir. Nasıl kötüler para ve şiddet ile hükümdarlık sürmüşse bu güne kadar işte bu zamanla onların kıyameti asıl kopacak ve dünya bu kötülerden Allahın izniyle temizlenecek ve insanlar sürü halinde ve bilinçsizce yaşamak gaflet uykusundan Tarık yıldızın karanlık zihinleri delip aydınlar oluşturmasıyla son bulacaktır. Yinede marduk yıldızı bir kıyamet senaryosu olamaz, çünkü ilahi kitaplarda geçen olaylar henüz yaşanmamış olduğudur.
Dabbe’tül arz, ye’cüc ve me’cüc vb konular işlenmeden kıyamet kopmayacaktır. Bu zamanda kıyamet tellallığı yapanlar kime ve neye hizmet ediyorlarsa bilinmez metafizik uzmanlığımız olarak insanlara şu çağrıyı yapma gereksinimi duymaktayız. Kıyamet kopma olayı çok vahim bir olaydır, kıyamet kopmasını bekleyenler şunu bilsin ki! Kıyamet kopması bu kadar basit bir olgu değildir. Kuran-ı kerime sarılarak ve kuran-ı anlayarak kıyamet olgularını işlemelerini istemekteyiz.
Yâda inanç boyutunda apaçık bir kitapta yazılan ilahi ayetler varken, macera arayan ve dinsel olgulardan nasibini almamış insanların uydurmalarıyla hareket etmemelidir. İnanç boyutunca bocalayanlar elbet kıyamet vaktinin sadece Rabbimizin gayb âleminde bildiğini belirtmek isteriz. Dinsel olguları ve kıyamet olgularını insanlara macera gibi gösteren zihniyetlere gelince ne sizin şirince de sığındığınız ilçe nede Fransa daki küçük ilçe kalır. Kıyametin o bölgeleri etkilemeyeceğini iddia eden kişi ve bunların sorumlularına gelince insanlara hak olarak geleceği, gerçek inananlar tarafından inanılan kıyamet ile dalga geçeceğinize, kıyametin ne olduğunu anlasaydınız yerin ve göğün Allah’ı nasıl tesbih edeceğini anlardınız. Kıyamet koptuğu zaman ne küçük düşünen zihniyetlerin şirince köyü nede büyük düşünenlerin 7 gök ve yeri kalır. Kıyamet ile dalga geçenler bunu bilsin ki! Kıyamet hak’tır. Herkesin anlayabileceği apaçık bir kitap’ta yazılmıştır, ayetleri inkâr ederek, kendi kendilerine ayetler uydurup, savunanlara metafizik uzmanlığımız tarafından yazıklar olsun.
Metafizik uzmanı ve psikanalist-yazar Gökhan Hani.