- 2690 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
AFFETMEK ÖZGÜRLÜĞE UÇABİLMEKTİR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
AFFETMEK ÖZGÜRLÜĞE UÇABİLMEKTİR
’Affetmek geçmişi değiştirmez; ama geleceğin önünü açar.’
Paule Boese
Yeni bir güne başlarken, güneşin sizin için doğduğunu, sizin için parladığını düşündünüz mü hiç? Sadece sizin içinizi ısıttığını? Peki yeni bir güne gülümseyerek merhaba dediniz mi? Bu duyguyu yaşamadıysanız, belkide ’ yüreğinizde taşıdığınız ağırlıklardır’ nedeni. Hepimiz hayatımızın bir evresinde kırgınlıklar, küskünlükler yaşamışızdır. Hayal kırıklığına uğradığımız bu zamanlarda yaralı bir kuş misali yüreğimizin acıdığını hissederiz. Güzel duyguları hissetmek için sizi üzen, kıran, gücendiren, kin, nefret, öfke duygularını oluşturan kişileri affetmekle başlayabilirsiniz. Ne dersiniz?
O halde ruhunuzu temizlemeye izin verin. Kin ve nefret duygularından arındığınızda affetme duygusu kendiliğinden geliverir. İşte o zaman kendi değerinizi daha iyi anlarsınız. Hayatta olumsuz yükler taşımaktan, kötü olayları üzerinize çekmekten kurtulursunuz ve yüreğinizde açılan o kocaman boşluğu sevgiyle doldurabilirsiniz.
Bazı şeylerde vardır ki affetmek isteseniz de affedemezsiniz... Affetmek bazıları için basit bazıları için de zor ve imkansız bir kavramdır. Oysa mutluluğun anahtarıdır affetmek, yüceliktir.Affetmek demek,o kişinin yaptıklarını onaylamak ,haklı bulmak o kişiyi sevmek demek değildir.Nedenleri,sonuçları görmek,anlamak,hesaplaşmak ve ruhunuzu sağlıklı duygularla doldurmak demektir. Hüznün içinde, öfkenin, kızgınlığın, nefretin hatta kin duygusunun içinde boğulma isteği neden? Sevgiyi, huzuru, mutluluğu, hoş görüyü, yaşayarak ve yaşatarak hayatımıza devam etmek,asıl marifet bu değil mi? Güzel ve mutlu anlarımızı hatırlamak yerine hep önümüze kırgınlıkları,küskünlükleri koyarız... İşin sırrı sanırım affetmemekten geçiyor. Eğer insan bir kez affedebilirse hayattan zevk alma yolları açılıyor, rahatlıyorsunuz ve özgürleşiyorsunuz. Affetmek, kırgınlığın, nefretin, kinin ,küf tutmuş, paslanmış zincirlerinden kurtulup ÖZGÜRLÜĞE UÇMAKTIR. Sonrasın da içsel huzur, anı yaşamanın verdiği haz, yaşadığını, var olduğunu hissetme duygusu... BENDE ÖZGÜRLÜĞE UÇTUM. ŞİMDİ YÜREĞİM DAHA HAFİF VE DAHA SEVGİ DOLU. HAYATA ’MAVİŞ GÖZLERİMLE GÜLÜMSEYEREK BAKABİLİYORUM VE DİYORUM Kİ, SEVMEK VE GÜLÜMSEYEBİLMEK AYRICALIKTIR.
Affetme duygusunu çok güzel anlatan bir hikaye okumuştum sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklife bulunur:
“Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?’
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler.
"O zaman" der öğretmen : "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin"
Öğrenciler bunu da yaparlar.
"Şimdi yarınki ödevlerinize hazır olun.Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!"
Öğrenciler, bu işten pek bir şey anlamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdı.
Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:
"Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını patatesin üzerine yazıp torbaya koyun."
Bazı öğrenciler üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzını kadar dolmuştur. Öğretmen, kendisine:
"Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:
"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız.Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde hep yanınızda olacaktır.’
Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:
"Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
"Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık. Hem sıkıldık, hem yorulduk."
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:
"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir iyilik olarak düşünüyoruz. Halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir.’
AFFIN YAŞAMANIZDA YER ALMASINA İZİN VERİN,YÜREĞİNİZDEKİ ZİNCİRLERİ KIRIN VE ÖZGÜRLÜĞE UÇUN. Sevgiyle Kalın.
YORUMLAR
Öyle güzel ki anlattığınız hikaye !
Ama söylemesi kolay diyorum içimden.
Affetmek yüreğimize, hayatımıza ne kadar iyi geliyorsa, bir o kadar da zor ama...
Bu güzel paylaşımıznızın en sevdiğim kenti ve mezun olduğum Kayseri Lisesini bir kez daha hatırladım...
Sevgiler. . .
mavi bakış
bilirim ben de o patates hikayesini,daha yazınızın başlarında içimden geçirdim,bulup ekleyim yoruma diye,çok severim o hikayeyi çok...teşekkürler yazınız icin,tebrikler svgiyle kalın,çürük patatesler çöpe :-)
mavi bakış
bu yazıyı herkes okusa....benim gibi çok şeyler kazanır kalem kavi şeçki kurulu bu işi biliyor......saygılarımla
mavi bakış
mavi bakış
Tora bize değişmek için hiçbir zaman çok geç olmadığını öğretir.
daha iyi olmak için yapılan değişim Teşuva yapmak olarak adlandırılır pişmanlık olarak tercüme edilen İbranice bir kelime olan Teşuva’nın asıl anlamı “dönmek” tir.Kendi öz saflığımıza dönmek
tebrikler .... bence bunu şiirselleştirip şiir kısmıa asarsan daha kitle okur demesi cana can