- 1308 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Bir şiir yazdım ''PATLADI GİTTİ''
----Gız Satıı! gel bi hele dün gece Döneyle gocası çok büyük kavga ettiler, haberin yok senin, neler oldu neler!
----İki komşu kapı eşiğinde, alt kat komşuları daha doğrusu can ciğer kuzu sarması kankalarından bahsediyorlardı.
-----Niye gız iyilerdi ya, ne zamandır sesleri çıkmıyordu. Dedi. Meraklı ve endişeli bir tavırla Kiraz Hanım, ekledi arkasından
-----Ne olmuş yine körolası sarhoş mu gelmiş eve? Mendebur herif!
-----Yok gız, hiç sorma hani şu bizim şiir yazdığımız site var ya, işte oraya Döne’nin gocasıda üyeymiş.
-----Eeeee !
Meraktan yerinde duramıyordu artık Kiraz Hanım.
------Gız anlatsana çatlatma adamı.
------Sen gir siteye, gizli gizli takip et Döne’yi. Çaktırmamak için şiirler döktür, bizim Döne de almış bunu favori listesine, bu ona, o buna yorumlar, yorumlaar derkeennn....
------Eeeeeee bizim Döne’nin o abuk subuk şiirlerini de okuyormuş yani öyle mi?
------Sen daha dün gece eklediğini görmedin, zaten gızılca gıyamet de bundan gopmuş, bilgisayarı falan gırmış adam...
İki komşunun kapı ağzı konuşması ve küçük kıyameti koparan Selami Bey; belki sizin favori listenizde de olabilir. Bir bakın hele...
Ah şu internet ne yaman şeysin sen. Şeytana papucu ters giydirirsin.
Şuna bakarmısın. Sen şairliğe soyun, şiirler döktür.
----Şu bizim hanım ne yapıyor kırk saat başında, bu yemekler niye yanıyor? Eşi mi var? Dostumu var? Sokağa da çıkmıyor ki düşem peşine takip edem. Diye kara kara düşünürken. Sonunda bir ip ucuna rastlamış. Bilgisayarı karıştırırken siteye düşmüş yolu.
Kimle konusuyor? Kimle görüşüyor? Bu sitede ne işi var? Diye şaşırmış kalmış. En sonunda da böyle bir çözüm bulmuş kendince. Hemen üye olmuş. Adını "düşünen adam" koymuş.
İlk başlarda hoşuna bile gitmiş.
"Bizim garıda da ne cevherler varmış" diye gururlanmış bile.
Eşinin iç dünyasından esintileri okudukça, farklı yönlerini, isteklerini az buçuk anlayınca, hayattan beklentilerini hatta bizzat kendisiyle alakalı sorunlarına dair ufak ufak tiyolar da alınca hem çok eğlenceli bulmaya, hem de eşine karşı davranışlarına hal ve hareketlerine de daha bir dikkat etmeye başlamış.
Başlamış başlamasına da Döne Hanım da coşmuş ta coşmuş. Karısının şiirleri iyice bir rayından çıkmaya başlayınca Selami Bey de huzursuzlanmaya başlamış.
Karısının yazdığı şiirler konuları ve kullandığı tarz itibariyle epeyce bir rağbet görüyormuş.
Favorilerine alan alana. Beğenenler uzun bir liste oluyormuş.
Yorumlar desen gırgır şamata, o form senin, bu form benim derken Döne Hanım sitenin gülü olmuş çıkmış,
Rumuzu da "koklanmamış gül" olan Döne Hanım çocukluğunda da zaten, hiç yerinde durmayan, yakınlarının
"kurtlu bu çocuk, kurtlu" dediği; hiperaktif bir çocukmuş.
Yedisinde ne ise yetmişinde de o olur derler ya; Döne Hanım’ da tam bir yaramaz çocuk afacanlığı ile epeyce bir yaramazlık yapmış sitede.
Şiirlerinde argo kelimeler, küfürlü söylemler derken aklına ne eserse yazmış çizmiş, imgenin simgenin cılkını çıkarmıs tabiri caizse.
Hatta nereden buldularsa üç kafadar komşu "K/ayıp imgeler" diye de bir kitap bulmuşlar. Karpuz seçer gibi nerde çizmeyi aşacak nerde ağıza alınmayacak her türlü ayıp kayıp imge niyetine, hepsini bir güzel kullanıyorlarmış.
Ama diğer iki arkadaşını sollayıp geçmiş Döne Hanım. Yetenekte varmış hani...
Ama çekirge bir sıçrar iki sıçrar, üçüncü sıçraması; Döne Hanımın edebiyat hayatının sonu olmuş.
En son eklediği şiiri gören Selami Bey’in kan beynine sıçramış. Bizim garı elden gidecek kaygılarıyle geceleri uykusu kaçan,Selami Bey iyice zıvanadan çıkmış.
Hiç bir şeyden haberi olmayan ’’koklanmamış gül’’Döne Hanım’ın boğazına sarılmış,en son yazdığı:
BİR ŞİİR YAZDIM
Bir şiir yazdım
Patladı gitti
Ar damarlarım
Çatladı gitti
......
......
Şiiri görünce,artık kendisini daha fazla tutamamış...
Yermisin yemezmisin,bir taraftanda söyleniyormuş:
Sabır taşı en sonunda,
çatladı gitti,çatladı gitti,çatladı gitti...