- 535 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
bir mektup(2)
BİR MEKTUP
Bazen söylenecek söz bulunamaz o.anlar için. Herkesin birden
Fazla o.anı olur. Ve her defasında o.anlara gideriz istemesekte
Hayatı rehin almış sanırız bazen, anıların yakıp sürüklediği yüreğimizi
Oysa hep başa döneriz. Yara aldığımız yerden. kolayına kaçtığımız anların
Talanıyla karşılaşırız hayatın bir köşesinde. Yine mutluluk tohumları ektirir
Düşler. Güzel yüzlü dostlarla. Bir sayfa daha kapanır ömrümüzden. gece yarıları
Ve her sabahın ilk ışıklarına çarpar hayallerimiz. Kim bilir aşk yolunu şaşıran
Bir yolcu. Bizler tercüman. İçimizdeki öfkenin sesi kısıldığında daha iyi
Tarif ederiz aşka. Yüreğimizin yollarını. Gel gideceğin yol asla uzak değil
Deyip. Heybesine bir avuç saf sevgi tohumunu verelim. Yine anıların oyununa
Geldim. Hani olurya bazen. Anlatırız ama aslında onu anlatamayız. Yâda sözcükler yine yuvalarına çekilip. bizi perişan bir şekilde ortada bırakır. Ve biz inadına söyleriz. Söyleriz söylemesine ama? Yinede içimizde hep eksikliğini duyarız
Anlaşılmamanın. Bazen kendimizi hayatın ritmine bırakırız. Çırılçıplak kalır gözlerimiz. Seyre dalarız bir kuşun su içişini. Bir çocuğun yeni yeni yürüyüşünü seyrederiz. Yâda bir sürü bizi bizden alıp götüren insanlık halleri. Hiç bir şey bir parkta oturup insanları seyretmek kadar rahatlatmıyor beni bu aralar.
Gözlerimden habersiz kendi içimdeki manzarayı seyre dalarım. İşte bunu seviyorum sanırım kendimle konuşmayı becerebiliyorum artık.
Ne güzel bir duygudur. bilirmisiniz her şeyin önce kendini sevmekten geçtiğini
Geçte olsa anlamak. Bazen gittiğimiz çoğu yerlere sevdiklerimizi ve ayrılıklarını da götürürüz. Çünkü içimizdeler onlar. ve içimizi bazen bizden daha iyi bilirler
Zaman ve mekân farklılıklarını hiçe sayıp. Hep hatırlarız sevdiklerimizi. Ne güzeldir onlarla hayat. Hep eksik yanlarımızı tamamlarız onlarla. yaşamı sevmemek için renk körü olmak lazım değimli?
www.sadiktoraman.com
www.antoloji.com/sadik_toraman
YORUMLAR
Ne güzel bir duygudur. bilirmisiniz her şeyin önce kendini sevmekten geçtiğini......
hayat bizi neyin beklediğini bilmediğimiz bir yolculuk...
kimi zaman umutla dolu sırtımızdakı heybemiz. gözlerimiz ışıl ışıl yol alıyoruz.kimi zaman ağırlığından yorulduğumuz karamsar duygularımız yükümüz...her daim sırtımızda heybemiz zaman akıp gidiyor işte.yeni bir gün diye başladığımız her gün 24 saat sonra dün oluveriyor...dün,bu gün,yarın denen zaman dilimlerine yayılıyor yaşam...belki güzel bir anın huzurlu tebessümü,belki içimizi acıtan bir anın burukluğu bize günün mirası...ve biz her günün sonunda heybemıze atıyoruz bize o günden kalanı...ve işte o biriktirdiklerimiz bizim hazinemiz bizim için paha biçilmez pırlantalarımız...yaşanmışlıklarımız...bizi biz yapanlarımız...
Evet bazen omuzlarımıza çöken hüzün buğulu kılıyor hayata bakışımızı yorgunluğumuz hırçınlaştırıyor bizi ama bazende içimizdeki yaşam sevinci değiştiriyor gözlerimizin değil belkı ama bakışlarımızın rengini...
hiç bir şeyin kıymeti yok aldığımız nefes kadar...hissedebildiğimiz kadar insanız...sevebildiğimiz kadar büyüyoruz...
tebrikler...kalemimin aynadaki yansıması gibiydi yazınız....