- 1003 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ORTA AMERİKA'NIN MAYA UYGARLIĞINI KİM YARATTI ?
Eğerki
Dört büyük ilahi kitaptan
Tevrat, Hz. Musa’ya gönderilmişse
Zebur, Hz. Davut’a gönderilmişse
incil, Hz. isa’ya gönderilmişse
Kuran-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’e gönderilmiş ise
Bütün kitapların Hadislerinin hepsinde ortak bir nokta var olduğu ortada , bu hadislerde Hz. İsa’nın Kıyametten önce yeryüzüne ineceği, Deccal’ı öldüreceği ve yeryüzünde İslâm’ı hâkim kılarak adaletle hükmedeceği belirtiliyor..
Peki imanın şartı 6 ise ve bunlardan biri kitaplara inanmak aynı zamanda Hayır ve şerrin de Allah’dan geldiğine inanmak ise;
Bu 21 aralık mevzusunda, mayalıların dünyanın sonu diye yazdıklarına inanmak ne yalan söyleyeyim benim mantığımı zorluyor..Mayalıların teorilerini inceleyen bir çok ülkenin bilim adamları der ki; gezegenler aynı hizaya gelecektir ve dünya Samanyolu’nun tam ortasına yerleşecektir,gezegenlerin bu sıralanış biçimiyle de dünyanın çekim kuvveti tersine dönecektir der ,bu da diğer iddialar gibi iddia edilenler arasındadır.Jeolojik bir değişimin olacağı ya da yeni bir çağın başlayacağı da söylenilenler arasında..Bu jeolojik değişimlerin bir kısmı zaten geride bıraktığımız süreçte olmaktaydı olacak olanlarda bir gün mutlaka yaratıcı tarafından "OL" emriyle olmak üzere belirlenmiş olup, tarihi ve zamanı yaratıcı tarafından bilinmektedir..Sadece alametlere sığdırılmış olarak insanoğlu için peygamberlere gelen vahiylerle sunulmuştur.Bugüne dek Peygamberimiz tarafından 1400 yıl önce bildirilmiş olan yüzlerce alametlerin dünya ülkelerinin tarihlerine baktığımızda 30 yıl gibi bir zamanda gerçekleştiğini görürüz..
Bence her şeyden önce dört kitabında Allah tan geldiğine inanıyorsa insanoğlu ; Artık kişisel olarak dış hayatı değil de o ne yapmış, bu ne demiş, o ne yapacakmış, bu ne yemiş, bu ne ödemiş, bu ne giymiş,o kimle yatmış, bu kimle sevişmiş, o frijitmiş, öteki travestiymiş, öbürü gaymiş ,lezmiş,yok bu patlakmış gibilerden dış hayata dönüklükten ziyade, insanın kendi içiyle ilgilenmesi böyle bir dönem başlangıcında daha makuldur.
Böyle bir dönem sadece insanoğlunun ben ne yaptım diye kendini sorgulaması için vesiledir.
Kendi özüne içine dönmesi gerektiğini ve yaratıcı ile arasında sağlam bir bağ kurması gerektiğini gösterir.Nitekim bu dünya ve insanlık mayalılar tarafından yaratılmadı onları da Allah yarattı...Her fani bir gün ölümü tadacaktır denilmişse ki ;
eğer bir gün öleceksek ki ölüm bir bitiş değildir..
Ölüm sadece faniliğin bittiği sonsuzluğun başladığı yerdir...
Yine imanın şartlarından birisi de Ahiret hayatına inanmak ise;
"Peki dünyanın sonu geldiğinde siz nerede olacaksınız? " gibi ahmakça bir soru, daha çok kurgu ve bu konunun komplo teoricilerinin en sevdiği konulardan biri olduğunu göstermez mi ?
Şayet Dört kitaba göre ;Hz. İsa’nın Kıyametten önce yeryüzüne ineceği, Deccal’ı öldüreceği ve yeryüzünde İslam’ı hakim kılarak adaletle hükmedeceği belirtiliyor ise ; 6 gün içinde bunun yaşanması gerekmiyor mu ? Bunlar yaşanmadan neden kıyamet kopsun ki ?
Ayrıca Kuranda der ki; iki adet gök taşı çarpacaktır,ilkinin hemen ardından çok daha büyük azametli bir gök taşı çarpacaktır der,İkinci gök taşından sonra bedenler işlevini yitirip fanilikten çıkacak ruhunu yaratıcıya teslim edecektir der..
Bunun korkusunu bırakın da Allah’a küfredenler,Peygambere küfredenler ,çocuklara tecavüz edenler,cana kastedenler ve daha bir çok günah sayılan günahları işleyenler düşünsün..Düşünüp biraz İslamın şartlarını ve imanın şartlarını uygulayıp uygulamadıklarını ölçüp biçip tartsınlar..Dünyanın farklı ülkelerinde bu durum için aklı yarımlar sığınaklar yapıyor Kıyamet gününü oysa bir tek Kuran-ı Kerim bildirmiştir...
Şu dünyada Kuran-ı Kerime inanmayanlar neden kıyamet gününe ya da dünyanın sonuna inanıp korkarlar ya da bunun için sığınak yaparlar ki ? Dünyanın sonu geldiğinde her yerin yerle bir olacağını düşünüp herkesin öleceğini düşünüp,kendinin bedenen canlı kalacağını düşünen ahmak ta ki o korku neyin korkusudur ?
Çok merak ediyorum hele bizim ülkemiz İslam ülkesiyken ,üstelik bu kadar kıt müslüman sayısıyla da meşhur iken ,kul ile Allah’ın arasına girip dinden soğutanlar ile onlara uyup dininden soğuyan ve Allah’ın her günü birbirine küfredenlerin şu anki durumlarını beyinlerinden geçen soruları sualleri ne yalan söyleyeyim merak etmiyor değilim..
Allah insanı yaratırken diğer canlılardan üstün yaratıp birtakım yeteneklerle donatmıştır.Aklın yolu birdir , insan sahip olduğu yetenekler sayesinde kendi gayretiyle kendisi hakkında , çevresi ve diğer yaratılanlar hakkın da bazı araştırmalar yaparak bilgiler edinebilir, sonucunda birtakım gerçekleri kavrayabilir.Fakat insan bu güç ve yetenekte bir yere kadar sınırlıdır.
Bunun için insanın gücünü aşan bu hususlarda ilahi yardıma ve kutsal kitaba başvurulur.Nitekim kutsal kitaplar Allah katından gelmektedir bu kutsal kitapların hedefi de insanlığı sapıklıktan kurtarmak, hidayete, iyiliğe, aydınlığa çıkarmak ve sonunda iki dünyada mutlu kılmaktır.
İslamın ilk emri "OKU " değil miydi ?
Her şey "OKU" emriyle başlamışsa ki bugünlerde kıyamet gününden bahsedip ölüm korkusu yaşayan insanlığın mayalıların teorilerinden çok, doğrulara erişmek için son kitap olan Kuran-ı Kerimi okuması gerekmiyor mu ?
Cansel Işık /Manyakaşkıngelini