- 609 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
VANTED!!!
Silah hiç taşımadı. Kullanmaktan nefret ederdi zaten. Sade bir görüntüsü vardı ama içi içine sığmıyordu. Empati yeteneği fena değildi. Gözlemlediği insanlarla hiç yoktan darp yedi, burnu kırıldı. Uzun süre inzivaya çekildi. Hayata küstü. Oysa pozitif yapısı vardı. Kimselere ihanet etmedi ama, hep terslendi. Kendisini yalnız bırakmayan romanlarına sığındı yine de içindeki sanrılardan kurtulamadı. Gözü gibi koruduğu dünya klasiklerini yok pahasına sahaf bir garibana verdi. Sonrasında gözyaşlarına boğuldu ama içindeki acısına köz bastı. Ah dedi, vah dedi deli danalar gibi sağa sola zıpladı ama tınlayan olmadı.
İnzivaya çekildi. Kimselere güveni kalmadı. Robinson’a döndü. Saçı sakalı birbirine karıştı. Şimdiler de bir arkadaşının gönderdiği Hüda’nın Parmaklarının Dokunduğu Yer adlı muhteşem bir yapıtını okuyup değerlendirmekte…
Boyu 1.75, kilo 85, sarışın, siyah gözlü, çatık kaşlı, kollarını açarak yürür(aslında korktuğunu belli etmemek için…) 56 sında.
Lütfen bu yerli robinsonun yerini bilen ya da kendisi gören varsa bildirsin.Ödül olarak Korkusuz ve Mevsimlik Köleler romanları adreslerine ücretsiz gönderilecektir. Saygılarımla…
YORUMLAR
Merhaba, kardeşim.Öncelikle yazını kutluyorum.Çok güzel bir biyografi yazmışsın..Öyle ki sanki ruhuna girmişsın..Dolayısıyla bu güzel ve özel kardeşi tanımamak elde mi ? Tabi ki tanıyorum...Hemde çok iyi tanıyorum..Öyle ki verileçek ödülü peşin ve de bedava alaçak kadar..Hem yakından, hem de taaaa çocukluğundan bu yana..En az 45 yıldır dile kolay..Az mı,postal eskittik beraber Niksar'ın kaldırımlarında..Az mı,ders dinledik ayni sırada. Az mı,yarasa kovaladık Niksar kalesinin mağaralarında...
Ayrıldığımızda,mektuplarla yıllarça dertleştik,hasret giderdik...Ve tekrar buluştuk .. Evet sevgili dostlar,isteyene adresini verebilirim..
Sevgili dosttum,ben ödülümü aldım..Kendine iyi bak ,kuçak dolusu selâmlar....Hoşca kal...
Ben o adamı tanıyorum. Ödül falanda istemiyorum. Zaten ödül olarak vereceği romanları soluk almadan okudum. Önce mevsimlik köleler'le Karadeniz turu yaptım. Sonra korkusuzlarla hayatımda hiç karşılaşmadığım insanları tanıdım. Malum bizim kuşak silahı sevmez. Hatta dostumun dediği gibi nefret eder.
Evet ben onu tanıyorum. Bakma saçının sakalının birbirine karıştığına. Yüreği pırlanta gibidir. Hayata küsüm dediği zamanlarda bile bir dostuna yardım ile meşguldür. Çünkü pırlantalar asla pas tutmaz. Bunca yıldır tanırım, hiç bir negatif yönünü hatırlamıyorum. Her zaman pozitif, her zaman iyilikten yanadır.
Şimdi o adamın açık adresini veriyorum; bunu sakın kaybetme. Eğer şu an evde isen; yerinden kalkıp aynaya doğru yürü, tam karşısına geçtiğinde aynaya bak. Eminim ki göz göze geldiğin adamdır, o iyi yürekli insan. Benden de kucak dolusu selam söyle dostum... O beni ben onu iyi biliriz. Hoşca kal...