Çayın Yüz Görümlüğü
Nefaseti özünde,zarafeti endamında, güzelliği suretinde taşır çay. Berrak bir albeni yumağı çözülür suya. Billur tınılı bir şarkı dökülür demliğin dudağından. Naz sağanağı buğuyla karışır. Dinlemeye ve seyrine doyum olmaz.
Çayın yüz görümlüğü sımsıcak bir busedir, duvağı kavis kavis buğu. Çay bu hâliyle suyun rüyasıdır aslında. Su demlikte gördüğü billur rüyayı sunar zamana. Gün ışığı üşür çay tebessüm etmese. Su gördüğü rüyadan uyanır.
Çayın yüz görümlüğü kimi zaman da şiirdir. Harfler ışıldar sözcükler buğulanır…
Leyla’nın saçları ıslanır suda.
Demliğin hayali buğu buğudur.
Berrak gamzesiyle peri uykuda.
Cam zarafet ehli soylu kuğudur.
Dudak, bir huzur bestesini okurken ruh dinginliğin kollarındadır çay kokulu demlerde. Şiir de mısralar da demlenir çay zamanı. Yudum yudum okunur her mısra. Her mısraın buğusu üstündedir. Hazzın rayihası yayılır havaya. Anı gülleştiren, zamanı güzelleştiren gül misaldir çay. Nice dizeler susamıştır o güzelliğe. Harflerin yüreği yerinden çıkacak gibi olur o güzellik karşısında. Kelimeler kendinden geçer.
Zamana nakış mıdır gül misalin gamzesi?
Üşüyen gün ışığı ısınır nefesiyle.
Üstünde buğu buğu güzelliğin imzası.
Yıkanır yüreğimiz nazın billur sesiyle.
Ankara, 12.12. 2012 İ.K
YORUMLAR
İbrahim Bey, çok ilginç ve hoş benzetmeler kullanmışsınız. Hoşuma gitti şair olmanın gereği de budur. Aydın insan yazan ve düşündüklerini topluma katan insandır. Bu bakımdan kutlarım.."Gün ışığı üşür çay tebessüm etmese. Su gördüğü rüyadan uyanır. " nefis.
Selam ve sevgilerimi sunarım.