- 935 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Acil Müdahale
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bazen ağrılarımı geçirmeye çalışmaktan o kadar canım yanıyor ki, geçsin diye beklediğim sürelerde kendimi sıkmaktan başka bir şey gelmiyor elimden. İçimdeki canım büzüşüyor sanki… ama ağrılar geçmiyor. Herkesin ağrısı da acısı da kendisine has, bir başkası anlayamaz ya da anlatamaz.
Böbreklerimi tamir etmeye çalışmaktan çok sıkıldım mesela, canım hiç istemediği halde su içmekten midem bulanıyor. Şimdi ben tam olarak iyileşmiş mi oluyorum? Bu içimdekiler benim ağrılarım ve geçmiyor. İyileşmek hiç ağrısız, sızısız bir zaman dilimi ve bu dünyada öyle bir zaman yok. O yüzden iyileşmiyorum, iyileşmeyeceğim. Ne kadar iyiyim desem de en büyük yalanı kendime söylüyorum size anlatırken kendimi. İyileşemeyeceğim ben, ölmeden iyileşmiş olmayacağım. Ne zaman ki ağrısız, sızısız bir dünyam olur, işte o zaman ben “iyileştim” derim.
Bir ruh yerleşti sanki içime geçmişten gelen biri gibi, ama ölümcül bir hastalık, geçmeyen ve geçmeyen bir şey gibi, azap gibi. Ben ise ölümün pençesinde kıvranan kadın, eşikte, soğukta bekletilen misafir ne içeri girebiliyorum ne dışarı. Ne ölebiliyorum ne iyileşebiliyorum. Sadece yer ve gök değil mi dünyamız? Gitmem lazım işte benim, acilen bir yere gitmem lazım, acil müdahale lazım duygularıma, bir kısmını şiirlerle sarmaya çalıştım ama olmadı, güzel durmadı bu hastalıklar üzerimde, yakışmadı. Her elbise güzel dururdu aslında üzerimde, yakışırdı.
Hatta yakın çevrem “çuval giysen yakışır” derlerdi. Çuval gibi bir şey giydim evet, ameliyat elbisesi, yakışmadı. Büyük geldi zaten.
Gitmem lazım benim acilen, ya bulutların arasına, gökyüzüne, ya da yerin altına, toprağa. İpin ucundaki cambaz gibiyim. Böyle yaşamak nasıl zor cambazlara sorun. Hayattan düşmemek için bir cambaz becerisi ile günlerimi geçirmeye çalışıyorum ipten.
Unutsam bunları o zaman biter hayat denilen bu uzun zannettiğimiz çizgi. Silikleşir her şey, ölürüz o zaman. Unutmak tüm yaşanılanlara ihanet gibidir. Ben hiçbir şeyi unutmam, en çok aklımda yer eden acılarımdır, kahkahalarımı kolay harcarım, hemen savururum. Acılarım benimle yaşar ama, unutmam. Unutursam ölürüm çünkü. Unutursam bir ben silinir dünyadan, bir nokta eksilir yer küresinden. Siyah kalır yerim.
Tedavilere verdiğim cevaplar gibiydi hastalıklarıma yanıt verişim. Arkamda bırakamadıklarımı, aklımda bıraktım hep. Ben hastalığıma cevap verdim hastalıkla. Tedavilere verdiğim cevap acil müdahaleler gerektirdi zamanla. Sıkılmaya vakit bulamadığım zamanlarda uyuşturdular hep beni, sıkılamadım. Her yerim uyuşmuştu. Acil atmam gerekti bu uyuşukluğu üzerimden, odamda benden başka birileri var mıydı? Hemşire kaç saatte bir geliyordu? En önemlisi ben kaç saat uyuyordum? Günlerden neydi? Hangi aydaydık? Karşı pencereden gördüğüm kadarıyla kar yağmıştı yüksek binaların çatılarına, demek ki kıştaydık. Yoğun mu bakılıyordum?
Bazı şeyleri yaşayarak değil de düşünerek yaşatırız. İşte böyle geçti uzun bir zaman. Üşüdüğümü bile hissedemeyecek kadar uyuşan duygularıma, hemşire el değiyordu. Yaşımdan küçük görünüyordum yarı ölü gibi olunca, elektro şok uyguluyorlardı hayatıma, geri dönmem için. Çocuktum ama çocuk denecek yaşta değildim, ilk görüşte çocuk zannediliyordum. Büyük yerine koymuyorlardı ama büyük gibi konuşuyordum. Yani acılarımı omuzlayacak kadar büyümüştüm en azından.
Unutmayı dilerken bu acıları ne kadar çocuktum, unutmayacağımı bilerek dua ediyordum durmadan. Unutsam biterdi her şey biliyorum. İçten içe unutmamak için hatırlıyordum belki de.
Öylesine bir hastane odasıydı burası, acil müdahale ediliyordu acılarımıza, kendimden geçtiğimde bütün doktorlar koşturuyorlardı, üzerime gelen melekti onlar beyaz gömlekli. Ama biraz acıtan cinsinden, uyuşmamam içindi acıtmaları, kendimde kalmam için. Hayatıma kaldığım yerden devam etmem içindi. Ama kalmamıştım, devam edememiştim kaldığım yerden. Bir yıldız kaydığı zaman bile yeri doluyor gökyüzündeki boşlukta. Benim bu yeryüzünde, bu kalabalıkta yerimin boş kalmayacağı çok belliydi. Yerim dolardı, sadece boşluk kalırdı arada, kenardan taşardı boşluklar yerime gelen canın etrafında.
Bir bencil his yerleşiyor benliğimize, unutulmak denilen en vefasız duygu. Her giden unutulur… Unutmaya çalıştıklarımla yer ediyorum bu dünyada, hep hatırlıyorum, sürekli aklımda bir zikir gibi. Asıl unutmak istemediklerimi unutuyorum ben, unutamamalarım o kadar çok ki, onları da yok etmeye yetiyor.
Güzel olan her şey geçici ve unutuluyor, yüreğimize yer eden şeyler, en çok acıtanlar, en soğuklar, en karanlıklar.
***
Ne zamandır dinlememiştim şarkı, şimdi uzakta bir yerlerden sesi geliyor. Tüm benliğimi kaplıyor, özlemişim şarkıları, özlemişim şu penceredeki yeşili, kış bitti sanırım. Özlemişim güneşi en önemlisi özlemişim yaşamayı. Uyumayı acısız ve ilaçsız, kendi doğal halimde. Uyuşmadan…
On Üç Aralık İki Bin On İki 10 50
Nevin Akbulut
Not : Yazımı Güne düşüren Değerli Seçki Kuruluna Sonsuz teşekkürlerimle,
Benim için oldukça anlamı büyük bir yazıydı, tekrar sevindim, sayenizde daha çok okunacak...
Saygı ve Sevgilerimle,
YORUMLAR
Kocaman bir yürek gördüm bu sayfada,alkışlıyorum,bu kalem böyle güzel konuşmazdı aksi takdirde...hayranım sizin gibi azimli yenilmeye hayır diyerek inatla başı dik duran tüm insanlara...kocaman bir TAKDİR bırakıyorum size :-) yüzünuzden gülücük eksik olmasın,hiç boş durmayın hep yazın,çok iş var siz de,tebrikler...
Kıpkırmızı
O kadar halsiz ve yorgun olmama rağmen nasıl canlandırdı benii :)
İhtiyacımız var böyle güzel yüreklere,
Sonsuz teşekkürlerimle,
Hafta sonu yoğun geçti, çok yoruldum çook, Pazartesi mi bugün onu bile anlayamıyorum, hafta sonu dinlenemeyince..
Ama bu yorum beni kendime getirecek...
Selamlarımla,
Hastalıkların ne zaman kapımızı çalacağını bilmiyoruz..Aslında aynı dertten muzdaribim...Kaç sabaha günaydın diyeceğimiz meçhul...Boş verdim gitti..hayata daha sıkı sarıldım...Hastalığıma inat olsun diye ben hep güldüm...Bence sende benim gibi yap...sevgiler....
Kıpkırmızı
Rabbim şifalar versin cümlesine,
İnançla yenebilir, üstesinden gelebiliriz, her hastalığın en büyük ilacı moral çünkü, inanmalıyız...
Güzel, içten ve samimi yorumunuza çok teşekkür ederken şifalı dileklerimi bırakıyorum,
Sevgilerimle,
buz gibi hastane odası
bir daha uyanacak mıyım belirsizliği
bırakıp gidenler
bırakıp gittikleriniz
vs
vs
doğan her gün şimdi hediyedir bana
saygıyla
Kıpkırmızı
Yeni ve güzel şeyler yapabilmek için bir sebep bir vesile...
Vakit vardır henüz buradaysak...
Kıyemtini bilmeliyiz...
Güzel yorumunuza teşekkür ederim..
Sevgilerimle,
mutteşem bir yazı, vakit bulduğumda yeniden okuyup daha farklı bir yorum yapacağım...
Kıpkırmızı
Sevgilerle,
Çok içim acıdı, sözün bittiği andayım:((
Acılar, hastalıklar olgunlaştırıyor, büyütüyor insanı, istemeden... Belki de çekilenler sayesinde daha da kıymeti biliniyor elimizdekilerin kimbilir...
Her ne olursa olsun tutunmak gerek hayatın bir ucundan. Herşeye rağmen yaşam ak demeli, demeyi bilmeli.
Yüreğiniz-kaleminiz daim olsun.
Kutlarım sevgiyle...
Kıpkırmızı
Yüreği güzelim...
Evet bu hastalıklar ve yasşanılanlar oldgunlaştırıyor insanı, hele de böylesi...
Yazmaya bile aktif olarak o zamanlarda başladım, hayata kalemden ve kitaptan tutundum, çok da güzel oldu, şimdi sizleri tanıdım...
dünya iyisi...
Daha ne olsun....
Her daim sevgimlesin...
Kıpkırmızı
Ne zaman istersen :))
Ama ağlamak hiç yakışır mı o güzelim gözlere? hımmm
Kaşlarımı çatarım hiç beceremesem de...
Hem ben kıpkırmızıyım yinee :)
Teşekkür ederim Adaş'ım, biliyorum çok tanıdık geldi sana da..
Sevgimle her daim...
güne düşmüş....... öyle yerinde bir seçkiki..... alkışlıyorum..... okumaya başladım..... sayfada kayboldum...saygılar usta kaleme
Kıpkırmızı
Yorumunuza çok teşekkür ederim,
Selamlar ve Saygılarımla,
Her doğan yeni günü kendine kutsal bir gün yap ve güneşi merhem eyleyip sür acılarının üstüne sür ki, yeni sürgünler versin yüzünde tebessümün.Ve hep sen gülümse ki bende varlığının sevinçiyle güvercinler gibi takla atsın ruhum.
Hep ama hep o şarkıların güzel ezgisi kulaklarında ve gözlerinde ruhununu ısıtan güneşin yedi veren IŞIKları olsun....(çenem düşmeden kısaca diyorum ki sana )
İyi ki varsın,
Okyanus dolusu duyguların damlasındaki güzel yürek
iyi ki varsın...
Sonsuz sevgi ve selamlarımla hep bahar tadında günler eski acılarını silmesi dileğimle...
Kıpkırmızı
Gülümsüyorum şimdi gerçekçi olmasa da, uzaktan bakıyorum o günlerime, uzaklaştım çünkü...
Sen de iyiki varsın koca yürek...
Ne güzel bir yorum yaptın yine sayfama hem de bu yazının altına...
Selamlarımla,
Her daim sevgimle,
DİLEK YILDIZI
Bir bu gördüğüm renge
Diğeri ise asıl sevincim , senin gerçekten o günlerden uzak oluğunu ve iyi olduğunu görmem her dem ve daima Ve şuna gerçekten inanıyorum ve biliyorum ki yüreğindeki gülümseme hep var oldukça bende bir o kadar hep mutlu olacağım...
İyi varsın okyanus duygulu damla yüreklim iyi ki varsın...
Ki bil ki varlığın benim en büyük sevincim olacak her daim..Bu yüzden sen hep gerçek gülücüklerini yeşert içinde...
Renk için sana varlığın içinse herşeye şükür diyorum....
sonsuz sevgi saygı ve selamlarımlasın her zaman ve daima...
Kıpkırmızı
İstem dışı bir gülücük bulaşıyor dudaklarıma,
Tebessümün en tepesinde tek ayak üzerinde dikiliyorum :)
Güzel dileklerine en içten duygularımla teşekkür ediyorum...
İyi ki varsınız dediklerimdensin... :)
DİLEK YILDIZI
iki nokta : bir parantez ) gülümsemesi bile sevindirdi beni şimdiden...
İyi ki tanıdım eşsiz güzel yüreğini....
Küçük çocuk yüreğine büyük acı,
Oyun isterken beden uyuşturucu büyük acı.
Dünyayı bir oda hemşire;
Çicek koklamayan, karlar çatılarda kaldı.
Tebrik ederim saygılarımla.
Kıpkırmızı
bazen büyük geliyor herşey, bazen herşey olduğundan daha fazla geliyor
Sevgi ve Saygılarımla,