- 742 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
LANET OLSUN
Tarih 9 Aralık 2012…
‘’İki uluslararası şampiyon takım karşı karşıya gelecekler…Her iki takımın sporcuları da son derece heyecanlı…Sahaya çıkmışlar ve hakemin başlama düdüğünü çalmasını bekliyorlar’’ Cümleleriyle başlayan bir spor müsabakasını anlatmak istiyorsam sizce hangi takımlardan bahsediyorumdur? Garanti aklınıza yabancı devletlerden takımlar gelecektir…Öyle ya haydi bir tane neyse de iki tane uluslar arası şampiyon takımımız var mı ki bunlar karşı karşıya gelsin?
Varsa yoksa futbol dediğimiz için binde birimiz ancak bilir başka dallarda Avrupa ve dünya şampiyonu takımlarımız olduğunu.
Evet..9 Aralık 2012 de karşı karşıya gelen iki takımdan biri Avrupa, diğeri Dünya şampiyonu…Zorlayın bakalım kafalarınızı hangi takımlar bunlar ve hangi spor dalında Dünya ve Avrupa şampiyonu olmuşlar?
Yormayayım sizi fazla…Bu takımlardan Avrupa şampiyonu olanı Beşiktaş, Dünya şampiyonu olanı ise Galatasaray…Bu kulüplerin Tekerlekli Sandalye Basketbol takımları…
Bütün bir Avrupa onları ayakta alkışladı…Dünya selama durdu onların başarıları karşısında…Defalarca Ay yıldızlı bayrağı göndere dikip İstiklal Marşı dinlettiler İngiltere’sinden Amerika’sına kadar tüm dünyaya…Gittikleri her ülkede yer-gök ya siyah-beyaz oldu ya da sarı-kırmızı… Bir ülke hariç.
Türkiye’de yuhalandılar, hakarete uğradılar…Analarına bacılarına küfür edildi. Kafalarına dolu pet şişe, bozuk para, demir çubuklar atıldı. Tekerlekli sandalyeleri parçalandı. O tertemiz ciğerleri biber gazı ile doldu.
Evet 9 Aralık 2012 de bunları yaşadı o sporcular…O engelli sporcular…Engelleriyle birlikte bu ülkenin İstiklal Marşını Tüm dünyaya dinleten, bayrağını spor salonlarının gönderine birinci olarak astıran o kahramanlar kendi ülkelerinde en ağır hakarete maruz kaldılar.
Vicdanları, izanları en önemlisi insanlıkları engelli olan bazı alçaklar sporda şiddeti artık engelli sporculara kadar uzattılar.
9 Aralık 2012 de sahada iki şey gördüm ben 1- Bazı organları eksik ama inançları, kendilerine güvenleri, ülke sevgileri tam şerefli insanlar 2- Her organları tam ama şerefleri, haysiyetleri eksik, anası-babası belli olmayan piçlerden oluşan insan müsveddesi yaratıklar.
Bir engelli olarak çok doluyum…Daha fazla yazarsam zembereğim tamamen boşalacak…Tek bir şey söylüyorum… Engelli sporculara, Hem de Dünya ve Avrupa Şampiyonu olmuş engelli sporculara bile elleriniz uzandı ya Allah belanızı versin…Ha bu ülkenin askerine kurşun sıkmışsınız, ha sporcusunun tekerlekli sandalyesini tahrip edip onun kafasına demir çubukla vurmuşsunuz hiç farkı yok.
Allah’ın azabı ve laneti üzerinize olsun…Sizin yüzünüzden ilk kez Türklüğümden utandım 9 Aralık 2012 de…Ama biliyorum ki siz hiç mi hiç utanmadınız. Şiddet eğilimli insanlar ile yapılan ilmi bir araştırmanın sonucunu sizlere aktarsam yine utanmayacaksınız biliyorum ama ben yine de yazayım:’’Şiddet uygulamayı seven insanlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda bu tip insanların yaklaşık tamamında eşcinsel eğilimler görüldüğü saptanmıştır’’
Hay Allahım ya ben de tereciye tere satıyorum..Siz de biliyorsunuz zaten ib...olduğunuzu.
YORUMLAR
Sevgili Hocam
Ben Allahtan korkmayan, kuldan utanmayan ve içinde merhamet acıma duygusu olmayandan çok korkarım.Allah böylelerini ıslah etsin olmayanıda benden uzak tutsun ve onlara meydan vermesin diye dua ederim. Çünkü onlar insan değil bence ruhlarını şeytan ele geçirmiş yaratık.
Bu ülkede Alex için heykel diken futbol taraftarı takım önemli değil. Ülkesini onurlandıran madalyalar almış üstelik engelli sporcularını bunları reva görüyorsa. Bu ülkenin çivisi çıkmış demektir ve bu ülkenin insanları her türlü felaketi gazabı laneti hak ediyor demektir.
Selam ve sevgiler
Bu tür müsabakaları takip ediyorum. Ve başarılarının değil, o sahaya çıkmalarının bile binlerce insana ümit verdiğinin de farkındayım hocam.
Bir zamanlar mahallemde tekerlekli sandalyeye mahkum bir genç vardı.Onu sabah akşam gezdirirdim.Bana "erol abi biz cennette de böyle mi olacağız " dediğinde yüreğime kızgın bir ütünün dayandığını hissettim.
Bakalım,araştıralım dedim. Üç dört kitap karıştırdım ona cevap verebilmek için. netice de Yüce Allah'ımızın cennette onlar için hazırlanan köşklerinden ve nimetlerinden bahsedince " ben de orda bol bol koşup yakan top oynayacağım" dediği gün ve o ses tonu hala hafızamda kazılıdır.
âmâ bir arkadaşıma başından geçenleri yaşadıklarını yazması için yalvarıyorum. Bana bir olay anlattı bir vakıfta faaliyet gösteren hanımefendinin yanına yaklaşıp "Ne tarafa gidiyorsunuz ?" dediğini onun " Otobüs durağına " dedikten sonra hanımefendinin " ben de o taraf gidiyorum beraber yürüyebilir miyiz?" cevabının altındaki hassasiyeti ve kadirşinaslığı anlatmıştı.Akabinde bir memleketimin adamı ise trafik yoğunluğu fazla bir yolda yardım etmek için yanına geldiğinde arkadaşının adama seslendiğini ve adamın " Şunu bi karşıya atayım geliyorum" dediğini,kendisinden bir paketmiş gibi söz edildiğni ve üzüldüğünü anlatmıştı.
Öküz bir milletiz vesselaaam.
Da, şu lisanımızın hassasiyetine bakar mısınız hocam "eşcinsel" ne güzel ne naif bir ifade. Yani insan önce iyi bir şey zannediyor. Hatta Yiğit Özgür'ün böyle bir kari,katürü var. Adam arkadaşına "Kadir abi ben eşcinsel oldum" diyor , arkadaşı da ciddi ciddi düşünüyor sonra adam "ibne yani abi" deyince adam basıyor kahkahayı.
Şimdi bu hususta "ibne " deedemiz mi daha makbul olur yoksa "eşcinsel " demek mi?
Bence hocam "ibnelerin işine karışmak gibi olması da " eşcinsel" daha ciddi duruyor. sanki bir meslek erbbabıymış gibi hissediyoruz.
Fakat ibne dediler mi aklımıza "Hangisi acabayaaa?" soruları geliyor.
Şimdi siz de bahsedince merak ettim "Acaba hangisi ?"
O kadar var ki!
Bu arada köyümde karı koca tekerlekli sandalyeye mahkum olan fukara komşularımdan koca olan daha önce vefat etmişti. Dün eşinin de vefat ettiğini haber aldım.Allah rahmet eylesin .
Allah'a şükür sağ iken onlara İstanbuldan tekerlekli sandalye göndermiş dualarını almıştım.
Erzurumda bir amca bana eski bir ozanın deyişini söylemişti sohbetimiz esnasında.
"Görene dir, görene !
Köre ne dir? Köre ne ?"
Selam ve saygı ile.
//Bütün bir Avrupa onları ayakta alkışladı…Dünya selama durdu onların başarıları karşısında…Defalarca Ay yıldızlı bayrağı göndere dikip İstiklal Marşı dinlettiler İngiltere’sinden Amerika’sına kadar tüm dünyaya…Gittikleri her ülkede yer-gök ya siyah-beyaz oldu ya da sarı-kırmızı… Bir ülke hariç.//
//Ben herkesi insan yerine koyuyorum ama bazıları yerini yadırgıyor.
-YAZIK. MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ//
//Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama kardeşçe
yaşamasını öğrenemedik. M.L.KİNG//
//İnsanların ne kadar kötü olduğunu görmek beni hiç şaşırtmıyor,fakat bu
yüzden hiç utanmadıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum. GOETHE//
Üzülme..! Şiddet,basit ruhlu insanların işidir.Dünya'nın alkışladığı o aslan takımı
destekleyip motive edecekleri yerde,demoralize ettiler gerçekten çok utanç verici.
Olaylardaki;edep,fazilet ve zarafetten yoksun kişileri kınıyorum.İçten yazınızı ve
onurlu yüreğinizi kutluyorum.Saygı ve selamlarımla.
Değerli Hocam, bence o zevatın ne taraftarlıkla, ne de insanlıkla alâkası yok. Onlar insanın hayvandan da aşağılık kısmının nümuneleri olsa gerektir. Çünkü bunu hayvan dahi yapmaz.
Engelli olmak zor, evet, ama bir de engellenmek eklenince... Haklısınız, sözün kifâyetsiz kaldığı durumlardan biri çıkıyor ortaya.
Neyse, ben güzel bir detay aktarayım da, moral olsun: Geçenlerde rehabilitasyon merkezinde çocuklarının seanslarının bitmesini bekleyen annelerden birisi elindeki poşeti açtı, engelli kızının, kendi ördüğü lifleri satmak istediğini söyledi. Hanımların hepsi ihtiyaçları olmamasına rağmen, örgü de çok düzgün olmadığı halde birer ikişer satın aldılar. Emeğinin karşılığında para kazandığını görsün de teşvik olsun diye. Küçük bir olay, ama ben kendi adıma insanların bu hassasiyetinden mutlu oldum. Çünkü çoğu ekonomik sıkıntısı olan insanlar ve eğitim düzeyleri düşük. Çıkarılacak çok ders var da, ben insanlıktan henüz ümit kesmemek gerektiği sonucunu çıkarmayı tercih ettim.
Selâm ile.
Saynur Öztürk tarafından 12/13/2012 11:14:25 AM zamanında düzenlenmiştir.