- 555 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Biraz Mecaz
Hayatımızda herşey olması gereken kurallar ve nizam içinde olabilmeli ki hayatın mutlu ve huzurlu yanını görebilelim.Yaşamın gereksinimlerini göz ardı etmek onları umursamamak zaman içinde bizleri telafisi çok güç durumlara düşürebilmekte,tahayyül ettiğimiz o yaşam tarzından oldukça uzaklaştırabilmektedir.
Kimimiz bir malikanede,kimimiz bir varoşta derme çatma barakada yaşıyor olabiliriz.ancak her ikimizinde tek ortak düşüncesi,mutlu ve huzurlu bir yaşamın gerçekleşmesini dilemektir.terasımızda,içkimizi,barakamızın önünde ki kırık peykede oturup içeceklerimizi yudumlayıp ufka gözlerimizi dikerek,masmavi ve durgun denizin,nihayetsiz gökyüzünün parlaklıgıyla hülyalarımıza dalarız.
Hafif esen rüzgar saçlarımızı ahenkle okşarken daha derin hayallere kapılırız.öyleki kendinizi masallardaki mutlu dünyanın profiline koyup gerçekte varolmayan o alemin içinde kayboluruz. Ne gittikçe şiddetlenen rüzgar,nede telaşla uçan kuşlar,koşuşan hayvanlar ve nede dalgalanmaya başlayan deniz sizi bu alemden koparamıyor.Oysa doga hırçınlaşmaya başlamış gökyüzü renk değişmiş,deniz ak köpüklü dalgalarıyla kıyıyı dövmeye başlamışken bile farkına varmazsınız.
Agaçlar dalları çatırdarcasına sallarken,dalgalar yükselirken bile uyanamazsınız,ancak şiddetli bir elin sizi kaldırıp hırçınlaşan denizin soguk kollarına atana dek uyanamazsınız.kendinize geldiğinizde ise artık iş işten geçmiştir.çırpınırsınız,haykırırsınız sesinizin,gücünüzün yetebildigi kadar..
Rüzgarın ugultusu,dalgaların şiddetli sesi,sesinizi duyuramaz artık.çaresiz ve umutsuzca sonu kabullenmeye başlarsınız,yaşamınız bir film senaryosu olup canlanır gözlerinizde..hayalleriniz,umutlarınız beklentileriniz artık kaybolmuştur bu hengame içerisinde..bir fındık kabugu misali savrulursunuz,bazen dibe dalar bazende yüzeyinde kalırsınız koca ummanın.
Gücünüz tükenmiş,gözleriniz kapanmış aklınız iflas etmiş yüreğiniz artık son gayretiyle atmaktadır...zamanın hayatınızdan ne kadarını götürdüğünü bilemezsiniz,zaman geçtikçe rüzgar şiddetini artırdıkça daha da umutsuzluga kapılırsınız,ne tutunabileceginiz bir el,nede kuru bir dal...
Bir zaman sonra derin bir uykuya dalmış hissedirsiniz kendinizi,vücudunuz o kadar bitap düşmüştür ki ne suyun soguklugunu nede güneşin sıcaklıgını hissedebilirsiniz.gözlerinizi açmaya korkarsınız,nerede oldugunuzu sizlerin nelerin beklediğini bilmeden öylece kalakalırsınız...bir an suyun soguklugunu ,pelteleşmiş vücudunuza temas eden nesneleri bile hissedemezsiniz.Sona ulaştıgınızı düşünürsünüz,ürkek ve tedirgin usulca açmaya çalışırsınız gözlerinizi,neredeyim,neler oldu soruları başlar benliğinizde.son bir gayretle dizlerinizin üzerinde dogrulmaya çalışırsınız dalgaların sizi savurdugu kumsalda,güneşin yakıcı sıcaklıgını,kuruyup çatlayan dudaklarınızın acısıyla kendinize gelirsiniz.
Artık, hayallerinizin,umutlarınızın peşinde koşmanın geç ve gereksizliligine inandırısınız kendinizi,öylece kalırsınız korku kaplar yüreğinizi,güçsüzlük titretir bedeninizi,
Geçen zamanın farkına varmadan yaşadıklarınızın nedenini kavramaya çalışırsınız,ani bir ürperti ile uyanırsınız düşlerinizden,titrersiniz gecenin ayazından,sıgınacak bir yer bile bulamazsınız.herşey için artık çok geçtir,yapabileceginiz birşey kalmamıştır,
Canlı yada cansız her şey vardır,görünür,bizler varız yaşadıgımızı anlarız,duygularımız vardır,biliriz.bunlar hep,her an vardır.oysa ki kasırgalar,tufanlar ne zaman yaşamımızı olumsuz etkiler o bilinmez ve görünmez.
O halde,hayatımızı alt üst eden yaşamımızın evrelerinde zaman zaman duygularımızı,benligimizi sarsan bu tür kasırgalara karşı neden dirençli olamıyoruz.nedir bizi bizden soyutlayan olgular..ihtiraslarımız mı? Bencilliğimiz mi? yoksa yitirmeye başladıgımız insani değerlerimiz mi? paylaşamadıgımız şey nedir? neden elimizde olanlarla yetinmiyoruz,neden daha fazlasını istiyoruz.tüm olumsuz ve gereksiz olgular beynimizi kemirirken,duygularımızın iflasına da sebep olmaktadır.sevginin,saygının dejenere oldugu bir kimlikle hayatta ne kadar başarılı olabiliriz?
Kimi zaman kriterlerimizi,kurallarımızı savunuruz,sevmenin erdemine ulaşmaktan,mutlu olmanın yollarına korkularımız, endişelerimiz tahakküm kurmuşsa artık insanlıktan bahsetmenin gereksizliğinide anlamış olmamız gerektigine inanıyorum.
Saygılarımla
Musa ATAÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.