- 907 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NE MUTLU İNSANIM DİYENE...
NE MUTLU İNSANIM DİYENE
Atatürk’ e hep laf ediyorlar ya
Etsinler varsınlar
Bendeki yerini değiştirmek bir yana, daha da yüce kılıyorlar.
Ben onun bana bıraktığı özgür Türkiye’ de doğdum.
Ve öyle dedikleri gibi laçka bir hayatımız yoktu bizim.
Tek kanallı bir Türkiye’ ye doğdum ben.
Açılış İstiklal Marşı ile, kapanış İstiklal Marşı ile
Ne mutlu Türk’ üm diyene her günün mutlu geçtiği Türkiye’ ye
Büyüklerimizin başı kapalı, ezan vakitleri tv- radyo kapalı
Kimse kimseye eziyet etmezdi birşeyler için zira hepimiz doğuştan Müslüman, doğuştan Allah’ ına sevdalı
Ben hiç bilmezdim askere gönderilen evlatların tabutla geldiğini
Ben hiç görmedim padişahlığa prim verildiğini
Bizim zamanımızda asker candı; en çok güvendiğimiz onlardı.
Ben hiç duymadım bir askerin bile zindanda heba edildiğini
PKK adını gençliğimizde duyduk biz.
Ve hiç bir zaman yazmadı tarih, Apo ile devletin pazarlık ettiğini Ulusal bayramların tartışmalı olacağını
29 ekimde olaylar çıkacağını söyleselerdi güler geçerdik biz
Ve hatta ve hatta, başında üstüne basa basa
"TARİHTEKİ OLAYLARDAN İLHAM ALARAK KURGULANMIŞTIR" yazısı gördüğümüz bir filmi, bir diziyi ciddiye almazdı hiç bir devlet adamı çünkü diziye filme gelene kadar ilgilenilmesi gereken tonla şey olduğunun bilincindeydi her biri
Bir de, kurgu ile gerçeğin arasındaki ayrımı farkedecek kadar zekiydiler
Biz yasak nedir bilmedik.
Biz, kendi kurallarımızı kendimiz koyduk, ailemizden gördük, uyguladık ya da.
Ve hatta bizim zamanımızda dindar dediğimiz kişiler saygındı.
Bizden biraz daha bağlıydı din kurallarına, hepsi bu.
Hiç bir dindar, bizi mensup olduğumuz dinden soğutmamıştı bugünkü gibi.
Hiç bir devlet böylesine kahretmedi bizi
Üzülüyorum kendi adıma; aslında sevinmem gereken yerde
Çünkü biz, tvnin olmadığı bir dünyaya doğup, önce onu siyah beyaz tanıyıp, sonra renklendirip, ardından tek kanaldan çok kanala geçiş yapılan bir dönemde yaşadık.
Telefonun lüks olduğu bir güne doğduk,, internet nedir bilmedik ve şimdi interneti minicik telefonlarımızda taşıdığımız günlere geldik. Reenkarnasyon olmaksızın, aynı hayat içinde.
Ve bu hayatın en büyük zorluğunu gördük.
Bir insan için en büyük zorluk nedir, bilir misiniz?
Hür doğup, hür yaşayıp, esir düşmek...
Tıpkı, zenginlik içine doğup da büyüyünce yiyecek ekmek bulamamak gibi...
İşte biz, onların o kötüledikleri Atatürk’ ün bize hediye ettiği özgürlüğe doğduk, şimdi ise, bir diziyi, bir filmi bile izleyemeyecek kadar zavallı esirlere dönüştük.
Verilen şehitlere alıştırılan, Apo’ yu meclise sokma noktasına getirilen, padişahımızın beğenmediği ne varsa yasaklanan, istediği ne varsa dikte ettirilen bir toplumuz artık.
Ne mutlu Türk’ üm diyene diyecek olsak
Hayır
Türkiyeliyim diyeceksin diyorlar.
Dağlardan kazıyorlar, evet böyle daha güzel oldu diyorlar...
Daha yazacak çok şey var da...
Hep derim ya, yine de takdir ettiğim tek bir nokta var.
Atatürk’ ten beri, bu ülkede taşları yerinden oynatabilen tek hükumet; tebrikler.
Keşke onlar da Ata’ m gibi, bizim uğrumuza oynasalardı o taşlarla...
Olsun be...
Yine de, NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE !!!
Recep Yeşil
Ataköy...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.