Sinsi övmelere faydalı yermeleri tercih edecek kadar aklı başında adam azdır. la rochefaucauld
ERKAN ÇELİKOL
ERKAN ÇELİKOL

DT. MAVALI

Yorum

DT. MAVALI

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

906

Okunma

DT. MAVALI

Sürekli oyuncu seçmeleri yapan Devlet Tiyatrosunun sübjektif tavrından iğreniyorum… Oyuncuları kadro vermeden kullanıp, işine gelmediği anda kapı önüne koyma rahatlığı, mesleğe duyduğu saygınında en iyi kanıtıdır.
Üç otuz paralara oyuncuları mezun ya da figüran statüsüyle çalıştırıp, sömürmesi kabul edilemez bir rezillik örneğidir. Kötünün iyisi ya da kurallar böyle mantığıyla, mesleği oyunculuk olan sanatçıları maymun etmesi, aslında devletin de kendisine yakıştırdığı sanat tavrıdır.
Hoş, onlar bu devletin Tiyatrosu da, özel tiyatrolar bu devletin neyi acaba sorusu, bu yazıda sorulamayacak kadar uzun bir yanıtı hak ettiğinden, cümleyi kaçırdığım kar suyu tadında sonlandırıyorum.
Bankamatiklerden maaşlarını çekip, piyasada dizi koşturan ve yıllarca rol almayan kadrolu sanatçıları da yine de meslektaşımızdır deyip görmezden gelmeye devam ediyorum… (Ülkenin birçok yerinde mesleğini layıkıyla sürdüren sanatçıları tenzih ederek elbette...)
Bence Tiyatro, “özgür”, “muhalif” ve “mesleki kaygılarla” yapılıp “seyirciye hizmet ettiği” sürece Tiyatrodur. Zira sanatçı, seyircisinden başka kimseye eğmemelidir başını…
Repertuar kurulundan geçen oyun metinlerinin eş, dost ve ahbap ilişkileri ile seçilmesi ve milyonlarca liralık ödeneğin şaşaalı dekorlara ve kostümlere harcanması, bu Tiyatronun iyi niyetinden şüphe ettiriyor bana. Özel Tiyatroların durumu ve devletin bu duruma yaklaşımı belli, bu şartlarda yerli yazar çıkmıyor diye hayıflanmanın bir anlamı yok. Yerli yazar çok da, hepsinin kurulda bir yakını yok ;)
Ne acı ki bir oyuncu olarak böyle düşünmek zorunda kalıyorum… Onca düşmanı varken Tiyatronun, içinden biri olarak bir tekme de ben atıyorum. Bir oyuncu olarak bu düşünceleri savunmak, ilk bakışta bari sen yapma dedirtse de kulağıma, aslında görmezden gelmektir hainlik Tiyatroya…
Gelelim alaylı oyunculara, efendim neymiş alaylı oyuncular devlet Tiyatrolarında oynayamazmış. Neden? Hangi salak böyle düşünüyor? Ya da hangi salak bunu savunabilir? Alay Tiyatronun kendisidir, bir oyuncu Tiyatroda yetişmeyecek de mezbahada mı yetişecek? Ulan dört yıllık konservatif yani sıkıştırılmış eğitimle oyuncu olunabileceğini düşünen aptal zihniyet… Okul hayatı boyunca toplasan iki oyun da görev alabilen gencecik insanların artık profesyonel olduğunu düşünüyorsun da yıllarca büyük ustaların yanında dirsek çürüten oyuncular mı yetersiz sana göre? Bu dört yıllık eğitim süresi yetiyor madem, neden oyuncu alırken seçme yapıyorsun? Çünkü sende biliyorsun yeterli olmadığını… Aldıkları eğitimin üzerine, sahneye çıkarak ve usta oyuncularla birlikte oynayarak geliştirir oyuncular kendilerini.
İsmail Dümbüllü’den başlar Zihni Göktay’a kadar binlerce usta oyuncu ismi sayarım şimdi alaylı olan… Bu insanların yetersiz oyuncu olduğunu mu savunacaksın?
Tiyatroların sokakta kurulduğunu unutmuşlar anlaşılan ve bazı mesleklerin diplomasının olamayacağını… Devletin zaten zorla verdiği bu iyi Tiyatro yapabilme olanaklarını böyle pervasızca sömüren zihniyetten nefret ediyorum. Kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığınızda asla sahne vermediğiniz, olanaklarınızdan yararlandırmadığınız özel Tiyatrolara ve alaylı oyunculara nasıl muhtaç olduğunuzu unutmayın… Bir özel Tiyatronun yaşadığı talihsiz olay karşınında nasıl umursamaz davrandığınızı unutmayın… Bir sanatçı zor durumda kaldığında özel Tiyatrolar canhıraş çözüm bulmak için geceler, etkinlikler düzenlerken, çare ararken höm höm seslerinizle ortalıkta salındığınızı, kayıtsız kaldığınızı unutmayın…
Bu yazı aslında geç kalınmış ertelenmiş bir yazıdır. Zira kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığınızda yalnızca sonuçta o da Tiyatro, aman meslektaşlarımız dediğim için yazmadım. Bu kötü günlerinde bir tekmede biz vurmayalım diye yazmadım. Her şeye rağmen kapatılmayı hak etmediğinizi düşündüğüm için yazmadım ve gelip eğlemlerinize destek oldum. Ve orada bulunan birçok meslektaşımın da aynı düşünceyle orada bulunduğunu adım kadar iyi biliyorum…
Söylenecek daha o kadar çok şey var ki haklılığından ve kapatılmayı hak ediyor fikrini oluşturmaktan çekiniyorum… Susuyorum, kalanı için zaman en doğru karşılığı verecektir diye umuyorum… Perdeniz kapanmasın ve alkışınız çok olsun…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dt. mavalı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dt. mavalı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DT. MAVALI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL