Teknoloji öylesine gelişti ki,hangi yöne bakılırsa bakılsın araştırılması,incelenmesi o nesnenin hakında yapılan irdelemelerini yapılırken bilinçli olarak deney ve gözetim sonucunda elede edilen zararlı ve yararlı yönlerini tespit edilerek yaşamaya katılmalıdır.Teknik sürekli değişim içerisindedir.Sadece bu yönde değilde,hayvansal ürünlere de o yönde kontrol edilmelidir.Dünya varlığını ve kendi iç dünyasında edindiklerini bir başka yönde değişik şekilde uygulamaktadır.Artık siyası ve sosyoloji yönde ülkeler birbirlerini yok etmek için hep hileli yollara baş vurmuşlar.Zira geri kalmış ülekelerin içine girip o ülkenin iç işlerine girerek o ülkenin insanlarını birbirbirlerine düşman ettirerek kıyıma giriyorlar...Yanıbaşımızdaki Sürıyenin durumu ve diğer arap ülkelerin içindeki yaşanılanları dramlarını yabana atmamak gerekir.Bunlardan ibretle ders almamız gerekirken;ne yazık ki ORTA DOĞU PROJESİYLE emperyalizme hizmet ediyoruz.Dolaysiyle her gün yediğimiz meyva ve yiyeceklerde bile endije ediyoruz.Örnekleri çoğaltmakla bitmez değerli şairem...
Bu duyarlı yüreğinizi içten kutlar iyi ki varsınız ...Sevgi ve hürmetlerimle can dost...

Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak enerji sarfiyatının da artması kaçınılmaz bir sonuç. Günümüzün en büyük sorunlarından biri de enerji üretimi. Bu bağlamda sarfiyatın haricinde kayıp, kaçak ve tasarruf üzerinde ne kadar durduğumuz da ayrı bir önem taşımakta. Enerji üretmek çok önemli ama bundan daha önemlisi onu verimli ve tasarruflu harcamak olduğuna herkes kanidir. Yinede göz ardı edilen üretimin ne kadar temiz olduğu ve insan sağlığına etkilerinin neler olduğu? Metanın maneviyatı yok ettiği şu günlerde sorulması gereken şu aslında: ''Sermaye için her yolu mübah sayanlar, ömrünüzden bir saati kaça satarsınız''? Unutmayınız ki bu yolla çocuklarınızın hayatını ipotek altına alıyorsunuz.

Peteklere takılan bu ürün nasıl bir fonksiyona sahip ki tasarruf ettirsin? Mantığı, işlevi açıklanmadıkça faydalı olabileceğinin yanı sıra sakıncalarından da şüpheler eksik olmayacaktır. Acizane ön yargım bu. Ön yargı diyorum çünkü bir çok ürün gibi bu da rant ürünü gibi geliyor bana.

Teşekkürler paylaşımınız için.

Yazınızda bilinçli bir şekilde sorgulama vardı. Bu takdire şayandır. Uygulama ne getirir ne götürür zaman gösterecek elbette. Zaman tanımak lazım. Ama insanların bilinçlenmesi son derece önemli.

Kutluyorum sevgili Sabiha Hanım.

Sevgilerimle.

Aynur Engindeniz tarafından 12/11/2012 8:44:38 PM zamanında düzenlenmiştir.

Sabiha Hocam, can alıcı bir konuya değinmişsin. bu aletin takma zorunluluğu varsa, neden evin dışına giriş vanası koyup oraya takmıyorlar. Sizin görüşünüze katılmamak elde değil, ya evleri gözetliyorlarsa?

Ya insan sağlığına zararlı ise? Bütün bunlar araştırılmadan nasıl zorunlu hale gelir anlamış değilim. Yabancılar bizde domates bile alsalar, kırk laboratuvarda inceliyorlar, az da olsa zehir atığı bulsalar geri yolluyorlar.

Neden biz araştırmıyoruz/araştıramıyoruz? Türk milleti koyun mu yani:(

Teşekkürler paylaşım için.

sevgimle...

Medya (özelikle basın, televizyon) aracılığıyla insanlara, zenginleştirilmiş tüketim; tüketim farklı yaşamaktır sloganlığıyla empoze edilmenin yüzünden her birey bir kapitalist çöplüğü olmuştur. Her yapay üretim insan sağlığını olumsuz etkilediği bir gerçektir. Fakat ne yazık ki talep arz yüzünden bunlar gerekli gibi görünmektedir.

Ayrıca üretilen alet-araçlar gelişmiş ülkerde ihtiyaç olarak kulanabilir fakat az gelişmiş ülkelerde ise amaç olarak kulanılmaktadır.

Duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ederim. faydalı ve bilgilendiriciydi


selamlarımla

Sabiha Hanım,
Duyarlı bir konu seçerek bizleri de aydınlattığınız için teşekkürler.
Saygılarımla.

" İnsan sağlığını, özel hayatı, ülkenin insanlığın geleceğini tehlikeye atmayan, doğal yaşama zarar vermeyen, kalitesi yüksek ürünler her zaman tercih sebebi olmalıdır."


Böyle bir tercih halkın yararına olur...-Ki doğrusu da budur. Bu istemler, haklı ve karşılanabilir istemler..

Tersi bir seçim ise dünya ekonomisine yön veren azınlık varsılların çıkarına ters düşecektir kuşkusuz.

Dolayısıyla umutsuzum:(

Tebrikler duyarlı kalem.





İlyada odyssiea(N.D) tarafından 12/25/2012 8:07:20 PM zamanında düzenlenmiştir.

Güzel bir konu seçmişsiniz. hayatımızda kullandıgımız hiç bir yapay ürün sıfır riskle üretilmemiştir. her ürünün belli başlı yararları oldugu gibi insan hayatı üzerindede az yada çok zararlı etkileri vardır.evimizde kullandıgımız televizyondan, buzdolabından, bilgisayardan, cep telefonundan tutunda mikro dalga fırınımıza kadar. Hala avrupanın birçok ülkesinde yasak olan bazı rasyasyon yayan cihazları bugün ülkemizde rahatlıkla satılmakta gerek kaçak yollardan gerekse resmi yoldan bir şekilde ülkemize girişleri yapılmakta. bu konularda toplum bilinci oluşmamış bir milletiz. ya birşey olmaz mantıgıyla yada " atın ölümü arpadan olsun " mantıgıyla hareket ediyoruz.

Avrupa ülkelerinde her ürünün üzerinde gerekli tüm bilgiler yer alırken bizde üst üste yapıştırılmış etiketler, sahte bilgiler yer almakta. hal böyle oluncada sakatlıklar hatta ölümler bile kaçınılmaz hal alıyor. yazınızda birçok soru sormuşsunuz muatabı çıkarmı bilmem bir yetkili çıkıpta evet faydaları şunlardır ama bunun azda olsa şu gibi zararları vardır dermi ? bana sorarsanız olsada demez çünkü onlar için insan saglıgı ikinci planda önce cepleri dolacak.

Her yazar sizin gibi cesur olsa doğruları yazsa toplumu andınlatacak kadar kalemi keskin olsa ama bunuda engellemek için ellerinden geleni yaparlar bu ülkede nice yazarlar dogruları yazdı diye senelerce içeride tutuldular.

saygılar...

DOSTLUKCAN tarafından 12/11/2012 1:23:10 PM zamanında düzenlenmiştir.

Bu duyarlılığa ne demeli bilmiyorum...
Teşekkürler...

bence takmaya gerek yok....televizyon bile bazı yanlış satışlara alet ediliyor şaştık kaldık duyarlı kalemi kutluyorum saygılar

Saygıdeğer Sabiha Küçüktüfekçi,
Hayatı anlamlı kılan cümlelerinizi için öncelikle sonsuz teşekkür ederim( kendi adıma).
İnce düşüncelizle insanları düşündürmeniz ne güzel.
Siyasi düşüncelere çekilmeyeceğini umarak kendi düşüncelerimi söylemek isterim.Laboratuvar bir ülkenin denek insanlarından oluşan bir toplumuz malesef.İstatiksel olarak rakam veremesemde kendimce sizin gibi erinliğine düşünen -düşünen- insan sayısı yüzde iki yada üçü geçmez.Belki bende geri kalan 97 lik dilimin içindeyim.Siz enerji konusundan bahsederken, benim aklıma resmiyetin çerçevesinde şehirlere kasabalara kurulan baz istasyonları geldi. Ama ben daha eskilere gittim.Televizyon vericilerinin ilk kurulup yaygınlaşmaya başladığı zamanlarda kendi gözlerimle gördüm vercinin yönündeki tüm kuruyan kaysı ağaçlarına.Ve devasa bir alanının uzunluğunda gidiyordu. ( bu birinciydi )
Sonrasında her yere çoğu gizli bir kısmı kaçak cep telefonu bazları kuruldu.İstatikçi olsaydım ilk araştıracağım şeylerin başında cep telefonlarının yangınlaşmasını hastanelerden aldığım kanser vakalarıyla orantılardım. ( bu ikinci)
prospektüs ( siyah yazmışsınız ne güzel) ülkemizde kullanılan birçok ilacın test aşamasında iken dışarıdan ülkemize sokulduğu ve resmiyet içinde sunulduğu satıldığı.Komik olansa uygun olmayan ilaçların yurt dışında on yıl önce kullanımı yasaklanırken bizim ülkemizde onaylı bir şekilde satılması..( bu üçüncü)

Dördüncü ise kapital bir sistemin dişlisi içinde bu sözler hep siyasetle alakalandırılıyor.Ki ben siyaseti hiç bir zaman sevmedim sevmemde...
Savunduğum tek şey hümanism..Gerisini bilmem anlamam karışmam da hiç bir zaman...

Saygıdeğer Sabiha Küçük Küfekçi, hayata anlam katan cümleleriniz için tekrardan size teşekkür ederim....

Sonsuz saygı ve selamlarımla...

Saygıdeğer Sabiha hocam;

İthal ettiğimiz pek çok ürüne harcanılan para, hepimizin geleceğinden çalınmış cebinden çalınmış bir paradır.
Yerli malı türkün malı, her türk onu kullanmalı! diye bir sloganımız vardı.

Ancak yerli burjuvazi doymak bilmez kâr haddini aşırıya kaçırınca rekabet de kaçınılmaz oldu ve global sermaye devlerinin de baskıları sonucu, milli burjuvazimiz de uluslararası yabancı sermaye zincirine eklemlendirildi.

AB'ye üye olmak adına Gümrük Birliği Anlaşması'na imza koyanlar, sonuçta sömürüyü cilalayıp, allayıp pullayıp, milletin gözüne soktular.

Savunmadan, yiyecek giyecek , optikten, kimyasal malzeme ve elektronik ve otomotiv sanayisi başta olmak üzere ziraat ve tarıma kadar pek çok alanda (tohumculuk , GDO ve hayvan üretimi buna dahil) bugün herşeyi ithal eder konuma geldik.

Elimizdeki yerli sanayi kuruluşlarına da yabancı sermayeye ortak ettik. Altın yumurtlayan tavukları sattık. Cumhuriyetin kazanımları bir bir elden gitti. Buna bağlı ortaya çıkan cari ve idari açığı, trafik cezalarıyla(!) kapatmya çalışan, alkollü içeceklere ve petrole zama yaparak, dünyanın en pahalı petrolünü neden kullanan biziz diye sormayıp, hiçbir aktif direnişte bulunmayan tek halk türk halkı!!!

Bu bağlamda reaksiyonunuza hak vermemek olanaksız.

Kutlarım bilincinizi ve duyarlılığınızı.

Selam saygı ve sevgilerimle hep...

Şaban Aktaş tarafından 12/10/2012 10:09:06 PM zamanında düzenlenmiştir.

Çok güzel ve faydalı bir yazıydı. Duyarlılığınız ve sorgulayıcılığınız için teşekkürler.
Sevgimle.