- 755 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
kan boğumu
"benimle uğraşma" diyordu dudakları sevişirken usulca... kalktı sabahlığını giyindi üstüne, stabil bir küfür yerleştirdi yarılmışlığına gecenin... banyoya girdi... ince ince sesler geliyordu... sanki tırnaklarını kesercesine...
kapı aralandı... et parçaları dağılmıştı etrafa... sanırım kendini parçalıyordu usulca... ince bir inilti duyuldu "yapma" diye... ve aniden ayılmıştı sanki... ellerine baktı, ellerindeki kana ve jilete...
parmak uçlarında kesikler vardı...
titreyerek lavaboya uzattı ellerini, dirseklerini dayadı, aynaya keskin bir bakış attı... "kimsin kaltak" diye söylendi...
darağacı ipi gerilir gibi açtı musluğun son boğumundaki gıcırtıyı... su boşalıyordu ellerindeki kan ve et parçalarına...
banyodan çıktı...
ellerini sabahlığının kurumuş kanlı yanına sildi...
yatağının başındaki telefona uzandı ve polisi aradı...
"kendimi ihbar ediyorum... sevdiğim adamı, nefret eden ben jiletle doğradım ölmeden yetişin... o öldürmeden yetişin..."
sinirli bir tavırda telefonun kablosunu söker sonra...
ve boğazına dolar... ve sıkmaya başlar... ölene kadar sıkar...
ikisi de ölür....
adam parça parça yatarken banyoda...
erkan ulusoy....
12:13
10-12-2012
YORUMLAR
İşte aşk’la insan ayrımda var olurken dahi iyilikle-kötülük arsında kaldı aşk.Hep ortada kaldı.O kadar çaresiz ki aşk,ömrü hep yarım kaldı.Kelebek misali,kozadan düştü,ya bugün yada yarına son.Her ölümde çoğalmak,her duyguda aranmak ,tarifim yok derken bile her ölümde vardır aşk.
ya varsam ya da yoksam
bir şeyleri anlatabilmektir yazmak ya da kaçmak ya da kaçtığına yakalanmak...
yüreğinize sağlık...
saygılar...