Niyet Edelim

• 9 Aralık 2012 Pazar 12:41:08

Merhaba Sevgili Dostlar;

Bu yazımda niyet konusundan yola çıkıp,insan bilincinin nerelere kadar gidebileceği ve nereler ile irtibata geçebileceği hakkında tecrübelerimden bir şeyler paylaşmak istedim.
Niyet insan hayatında çok önemli bir ameldir.Niyet hayır ise akibet hayır olur demişler dir.

Sevgili dostlar,benim sonsuza giden yolculuğa başladığım buradaki yaşamımdan bahsedeyim azıcık.Ben üniversite tahsili olmayan bir arkadaşınızım.Fakat,kendine göre tüm dinleri ve tasavvufi ilimleri kararınca OKUmuş,araştırmış ve yaşamış bir kardeşinizim.

Evet Şimdi,yazı başlığı niyet edelim,neye niyet edelim?Hayırlı gördüğümüz her pozitif duruma yani sonsuz yaşamdaki her pozitif duruma.Negatif durumalara değil tabii ki,niyet kötü ise akibet de kötü olacaktır.

Dostlarım,öncelikle son nebi ve resül olan hz.Muhammed a.s. ın melek hakkındaki bir hadisi şerifini nakledeyim.Gökten her yağmur damlası iki melek ile toprağa düşer demiş,1400 yıl evvel.Ben bu hadisi bazı şiirlerimde işledim.Yani her yağmur damlasını iki tane kanatlı melek tutup indirmiyor herhalde toprağa.Onu şöyle açıklayalım,beni beynimle yola devam ettirecek olanda o et beyin değil içindeki anarahminde atılmış kök tohumu yani bilincimdir.(bu kök tohum kundalini ve çakralar ile açılarak gider) Yani ben dir.Benim meleklerim ise,elim kolum ve ayaklarım,aynı zamanda kulağım vs dir.İşte yağmur damlasının melekleri ise oksijen ve hidrojen adlı iki melek dir.Hz.Muhammed a.s.ın aktardığı hadis,peygamberin ne kadar ileri düşüncede yetiştirildiğini ortaya koyuyor.Bunun daha çok örnekleri var ama konuyu uzatmayalım.

Fakat buradan azıcık dinlere girmek isterim,Hristiyanlıkta öyle bir inanç vardır ki,Mikail a.s. ı onlar baş melek olarak bilir ve severler.Cebrail a.s ı yardımcı melek derler ve hiç sevmezler.Ne imiş efendim onların ataları kıtlık geçirdiği zaman,Cebrail onlara yardım etmemiş ve halk açlıktan kırılmış.Şimdi benim beynim koluma sen yazma diye karar verir ise kolum yazı yazmayı durdurur hemen.Orada da var oluşun arkasındaki zeka,meleğine emir vermiş ve o da yardım etmemiştir,bu böyle anlaşılmalıdır.Sizin atalarınız,altından buzağıya tapar ise verilen tekliflere(emirlere)uymaz ise,tabii yardım gelmez.Kaldi ki Mikail baş melek değildir.Mikail,evrenler arası tüm tabiat olaylarına rızık işlerine bakar ve Cebrailin yardımcısıdır.Siz hristiyan ve yahudi kardeşlerimizin atalarına Cebrail değil,sizin başmelek dediğiniz Mikail yardım etmemiştir.Yani var oluşun sahibi yardım etmemiştir.Şimdi konumuzu toparlamak gerekirse,Melek olgusunun gerçek anlamını öğrenmiş olduk.Evet şu yıllarda bilim dahi,varoluşun arkasında bir zeka bir akıl olduğunu kabul etti.Evrimin aksine.Dünyaca ünlü bilim ve evrim profları böyle kabul ediyor.Bir tanesi ise,PROF.Stephen Hawking dir.Yani var oluşun bir beyni vardır.Bir idraki vardır.Ve melekleri vardır ve o yaratıcı ile de biz ve her şey öz’de biriz.Varlık tek.Sadece O var.

Evet sevgili dostlarım,konumuz niyet.Niyetiniz halis ve temiz ise size her konuda yardım geleceği kesin ve tecrübe ile sabittir.Önce niyetler düzeltilmelidir.Evren ve evren içre evrenler diyelim,çünki milyarlarca galaxsi var olduğu görüldü.Bir galaxsi sadece dünyamızında içinde bulunduğu güneş sistemimizdir.Düşün artık miyarlarca galxsiyi.Dünyamız denizde kum tanesi kadar.Evet tek ortak noktamız evenler ve insanın öz’de bir olduğu dur.O varoluşun sahibi bize son kutsal olarak resülünde açığa çıkan kitabında ve elçisinin aktarmasıyle şöyle söylüyor.Ben tüm evrenlere sığmam ama bana kalbin de yer vermiş( yani içinde özünde bilincinde)Salih ve Saliha kullarımın kalbine sığarım buyurmuştur.Kardeşlerim,yeryüzündeki her şey,insan ile yaratıcı arasındaki etkileşim sonucu yaradılmıştır.Yani O yaratıcı akıl zeka,kendini bize farkettirmek ile işe başlamıştır.Yani farkındalık insan hayatında çok önemli konudur.Bundan beş yıl evvel işlediğim farkındalık konusu ile şimdi işlediğim arasında çok mesafe olduğunu göreceksiniz.Şu linkte eski yazım var bakınız. www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=4676


Şimdi devam edelim,niyet aynı zamanda evettir.Evet diyorum dürüst olmaya ve artık dürüst yaşamaya diye niyet ederek ve tövbe ederek başlar iseniz,dürüst ve doğru olarak yaşamya ki göreceksiniz,bir zaman sonra,yani samimiyetiniz görüldükten sonra bir şeylerin hayatınızda değiştiğini ve O varoluşun arkasındaki zeka ya köprü kurmaya başladığınızı göreceksiniz.Şimdi dostlarım bu nasıl olur demeyin tecrübe ile sabittir.Fakat,oraya köprü kurmak,vuslat ipinden beşik kurmak kolay değildir.Denemeler oluyor,kararında sözünde duruyormu diye imtihan oluyorsun,hemen oluşmuyor tabiiki.O raya köprü kurmak için çok boyutlu aşamalardan geçiyorsun.Seni önce şeytan denilen o kötü görevli melek ile yani içindeki süfli düşünceler ve nefs ile boğuşturuyorlar ve onu yenip teslim aldıktan sonra,o şeytana emir verecek duruma geliyorsun ki ondan sonra vuslat ipinden beşik kurup sallanmaya başlarsınız.Bu duruma gelmen için de,yeryüzü ile evren içre evrenler arası çok boyutlu yolculuk ile kişi aynı zamanda,ana rahminde atılan kök tohuma inen yolculuğu yaşayacaktır.Bu yolculuk sonucu o kişi kendine iki kanat takmış olacaktır.Bu iki kanadı onu varoluşun sahibine götürecektir.

Evet sevgili dostlarım,bu konu daha çok uzun fakat kısa ve öz anlatıysam ne mutlu bana.Bu konu üzerinde daha geniş makalelerim olacaktır.Buradan hareketle,niyetimizi halis edip,tövbe edip tekrar bir şeyleri fark ederek yola adım atmak ve bilge kapısından içeri adımınızı atmak suretiyle işe koyulmak durumundayız.Yoksa,sonsuza dek zorlanan acı çeken ruh olarak kalabiliriz.Çünkü içindeki öz bilgi yumağına burada ne yüklediysen o açılacak senden bu beden ayrıldıktan sonra.O öz’e burada hep para ve menfaati yüklersen işin çok zor unutmayasın.Bakın bu sıralar dünyanın en büyük zenginleri ki googlenin sahibi dahi var aralarında bir çalışma başlattılar,tüm servetlerini bir vakıf altında topladılar ve ailelerine çok az bırakarak insanlığın hizmetine sundular.Evet işte gerçek islamın yaşandığı 1400 yıl evvel de peygamberimizin kurduğu sosyal adlet böyleydi.Sonra Muaviye arkadaşları tarafından revize edildi başka konu.Burada şunu ilave etmeliyim ki,tüm dinler yoksulu koruyun gözetin diye teklif eder.Fakat insan denen bizler hep kolay yolu seçtiğimiz için çoğu insan bozulmuştur.Dinler değil.Bazı çelişkiler olsa dahi.Kolay yol kötüye gider.Zor ve çetin yol feraha gider.

Onun için diyorum ki Niyetimizi hayıra çevirelim ki akıbetimiz hayır olsun.Selam ve sevgilerimle...

Hasan BELEK 02/12/2012