BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 40. BÖLÜM
Zeynep, araştırdıkça çok ilginç bilgilere rastlıyor: kah gözleri doluyor kah gurur duyuyordu. Hemen hazırlanıp arkadaşlarınla buluşmak üzere yola koyuldu.
Murat ise ....Kafe’ye önceden gelmiş, sessiz , sakin bir köşede masa ayırmıştı bile.
Zeynep,Halide,Müjdat ardından da Aysun ve Muhsin Öğretmen derken her zamanki ekip tamamlanmıştı.
Gündemdeki dersler,sınavlar konuşuldu bir süre.Sorunlar tartışıldı.
Aysun:
"Arkadaşlar,konumuza başlayalım artık ne dersiniz ?
" Doğru,diyorsun."
" Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim alanında yaptığı yenilikleri anlatıyorduk."
Muhsin Öğretmen:
" Çocuklar size kısaca bu konu hakkında anlatacaklarım var."
"Sizi dinliyoruz efendim."
"Evet."
" Arkadaşlar,şışşşşt"
"Atatürkün Eğitim alanında yapmış olduğu çalışmalar ve yenilikler ile gelecek nesillere ve Türkiye Cumhuriyeti’ne sağlam ve eğitimli bireyler kazandırmaktı. Eğitim alanında yaptığı yenilikleri kısaca özetlersek...
# 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu ilan edildi: ve böylece Eğitim öğretim laikleştirildi. Tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Medrese ve okul ikiliğine son verildi
# 1 Kasım 1928’de Latin alfabesi kabul edildi.
# 15 Nisan 1931’de Türk Tarih Kurumu kuruldu.
# 12 Temmuz 1932’de Türk Dil Kurumu kuruldu.
Biliyor musunuz ?"
"....???"
"# 1924’te Topkapı Sarayı müze haline getirildi. Aynı yıl Etnografya Müzesi ve Güzel Sanatlar Akademisi açıldı.
# 1933’te İstanbul Üniversitesi ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açıldı."
"Bu bilgiler çok önemli."
"Evet."
Zeynep:
"Ben de bulduğum bu bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Atatürk ulusal eğitimin yaygınlaşması için; eğitime ve öğretmenlere çok işin düştüğünü belirterek 24 Mart 1923 günü Kütahya lisesinde yaptığı konuşmada şunları söylemiştir:
..............................................................................................................................
//Toplumumuzu gerçeğe ve mutluluğa eriştirmek için iki orduya gerek vardır. Biri, vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran irfan ordusu//
......................................................................................................................................
Murat:
"Arkadaşlar ;
Atatürkün eğitim alanındaki amacı ve yaptıkları
• Eğitim milli olmalıdır.
• Eğitim bilime dayanmalıdır.
• Eğitim işe yarar ve üretici olmalıdır.
• Eğitim halkı cehaletten kurtarmalı onun bilgi ve ahlak düzeyini yükseltmeli yeteneklerini ortaya çıkarıp geliştirmelidir.
• Eğitim karma olmalıdır.
• Eğitim laik olmalıdır.
• Eğitim fırsat eşitliği sağlamalıdır.
• Eğitim modern fakat disiplinli olmalıdır.
• Eğitim sisteminde halk eğitimine önem verilmelidir."
Halide:
"Atatürk döneminde eğitim kurumlarmız yeniden yapılandırılarak, devletinin amaçlarına hizmet edecek şekilde düzenlenmiştir. Atatürk’ün eğitim düzeylerine ilişkin görüşleri ise şöyledir.
I. İLK ÖĞRETİMDE YENİLİK
Atatürk’e göre gerçek bir şekilde bir bilgisizlik vardır ve bunu süratle ortadan kaldırmak gerekir. O “bir milletin yüzde onu-yirmisi okuma yazma bilir, yüzde sekseni okuma yazma bilmezse bu ayıptır, bundan insan olarak utanmak lazımdır” der. Anlaşıldığı gibi çağdaş eğitim anlayışının sloganı olan “eğitimde fırsat eşitliği” Atatürk’ün öncelikli hedefleri arasında idi".
Zeynep:
" Doğru;Bakın şu yazı çok ilgimi çekti.
Dünyaca ünlü modern eğitimcilerden Amerikalı J. Dewey, Alman Kühne ve Belçikalı Omer Buyse Türkiye’ye çağrılarak eğitim yapımızın modernleştirilmesi konusunda görüşlerinden istifade edilmiştir. 1926′da modern eğitim anlayışına göre hazırlanmış Eğitim Programları uygulamaya konulmuştur. Bu yeni programlarda güncellik, yöresellik, hayatilik ve çocuğa görelik ilkelerine uyulmuştur ve çocuğun yaparak-yaşayarak öğrenmesi esas alınmıştır."
1 Kasım 1928 de yeni harf kanunu ile %0′a inmiş olan okuma yazma oranı hızlı bir okuma-yazma seferberliği başlatılarak bu oran 1936′da %17′lere yükseltilmiştir. Atatürk, çocukların özgürce konuşmaya düşündüklerini duyduklarını, olduğu gibi ifade etmeye teşvik edilmesi gerektiğini, böylece onların hem hatalarını düzeltme imkanı bulacaklarını hem de ileride yalancı ve riyakar olmalarının önüne geçilmiş olacağını vurgulamıştır (Akyüz, 1994)."
Aysun:
"ORTA ÖĞRETİM
Atatürk dönemide orta öğretimde de pek çok gelişme sağlanmıştır. Ortaokul öğretmenliği yasalarla bir esasa bağlanmış ve hangi niteliklere sahip kişilerin öğretmen olabileceği belirlenmiştir. 13 Mart 1924′de kabul edilen 439 sayılı yasa ile orta dereceli okul öğretmenlerinin mesleki güvenceleri sağlanmıştır. 1926-1927 yılından itibaren orta eğitim kurumlarında karma eğitim yapılması kararlaştırılmış, böylelikle kız ve erkek öğrencilerin bir arada eğitim görmeleri gerçekleştirilmiştir. 1929-30 ders yılı başından itibaren Arapça ve Farsça dersleri kaldırılarak bunların yerine Almanca, İngilizce ve Fransızca derslerinin getirilmesi sağlanmıştır.
1923-1938 yılları arasında orta okullardaki öğrenci sayısında %1463, liselerde ise %2015′lik bir artış olmuştur. İlk okulu tamamlayıp orta okula devam etmek isteyenlere yeni imkanlar sağlanmıştır."
Müjdat:
" Ya mesleki eğitimde...
Atatürk, Osmanlı Türklerinin memur olma hevesini eleştirmiştir. Memur olma hevesi; ticaret, sanayi ve iş dünyasının Rum, Ermeni, Yahudi ve diğer yabancıların elinde kalmasını sağladığını söylemektedir. Bu nedenle ilk ve orta öğretimin insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi vermesi için önlemler alınmalıdır. Fakat bu o kadar pratik tarzda olmalıdır ki çocuk okuldan mezun olduğu zaman bir iş yapabileceğine inanmalıdır.
Atatürk, teknik eğitim konusunda sürekli söylevleri ile yol gösterici olmuştur. Örneğin “sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözü ile sanatın önemini vurgulamaktadır. Ayrıca Atatürk, sık sık sanat okullarını ziyaret ederek çalışmaları teşvik ederdi. İzmir’e iki ay arayla gitmesine rağmen her iki gidişinde de İzmir Sanat Okulu’nu ziyaret etmiş yetkililerden bilgi almıştır.
Modern Türk kadınının bilgi, beceri ve davranış yönünden gelişmesini amaçlayan Kız Enstitüleri (bu günkü Kız Meslek Liseleri) açılmıştır. 1923-1938 yılları arasında teknik öğretimdeki kız öğrencilerinin sayısında %225′lik bir artış sağlanmıştır (Karagözoğlı 1985)"
.Muhsin Öğretmen:
Çocuklar ve yüksek öğretime gelince...
Ataürk’ün amacı; yüksek öğretim gençliğinin milli şuura sahip ve çağdaş, kültürlü olarak yetişmesi idi.
Atatürk 1 Ekim 1937′de meclis açış konuşmasında “yurdu şimdilik üç kültür bölgesi durumunda düşünürsek, Batı bölgesi için İstanbul Üniversitesi’nde başlamış olan programı daha da köklü bir biçimde uygulayarak Cumhuriyete gerçekten modern bir üniverisite kazandırılmalıdır. Orta Bölgesi için Ankara Üniversitesini az zamanda kurmak gerektir. Doğu bölgesi için Van gölünün en güzel kıyısında her alanda eğitim veren bir üniversite kurmak için şimdiden girişimlere geçilmelidir.” (İnan 1993) şeklinde bir plan sunmaktadır. Ne yazık ki doğumunun 100. yılında ancak Van’da bir üniversite kurulabilmiştir.
Atatürk döneminde pek çok fakülte eğitim-öğretim yaşamımıza girmiştir. Bunlar:
• 1925′de daha sonra Ankara Üniversitesinin fakültelerinden biri olacak Ankara Hukuk Fakültesi,
• 1927′de orta dereceli okullara öğretmen yetiştirmek amacıyla Gazi orta Öğretmen Okulunu,
• 1933′de İstanbul Darülfununu kaldırılarak yerine kurulan İstanbul Üniversitesi, 1933′de ileride Ankara Ziraat Fakültesi’ni oluşturacak Yüksek Ziraat Enstirüsü 1934′de Milli Musiki ve Temsil Akademisi (bugünkü Devlet Konservatuvarları), 1935′de Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi,
• 1936′da Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye Mektebini),
• 1937′de İstanbul’da İktisat Fakültesi dir.
Atatürk döneminde fakülte ve yüksek okul sayısında %111′lik bir artış sağlanmıştır. 1923′de yüksek öğretim kurumlarımızda hiçbir bayan öğretim elemanı yokken 1938′de 99 kadın öğretim üyesinin olması önemli bir gelişmedir
Daha derinlemesine araştırırsak bu konular asla bitmez yavrularım.
Müjdat:
"Bugünlük toplantımız sona ermiştir.Atatürk’ün en önemli sözünü bu kez kim söyleyecek ?"
Murat:
" Ben"
=====================================================================
Eğitim işlerinde behemehal muzaffer olmak lazımdır.Bir milletin hakiki kurtuluşu bu surette olur.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
=====================================================================
NEŞE KIZILYAR
SEVGİLERİMLE
YORUMLAR
çok çok ala olmuş tebrik ederim karanlıklara
inat umut ve ışık olması temennisiyle
saygılar
GÜLDESTE
not devamını yazıyorum yakında ekleyeceğim
GÜLDESTE
Sevgili şairem ;
Emek verilmiş bir yazı ve 40 bölümü..Ablam ben 1 bölümünden itibaren okumalıyım bu yazıyı :)
Atamızın gösterdiği Ulu ve aydınlık, çağdaş yolda, devam edeceğizi, O ne diyordu, " BENİ GÖRMEK BEHAMAL BENİM YÜZÜMÜ GÖRMEK DEĞİLDİR, BENİM FİKİRLERİMİ BENİM DÜŞÜNCELERİMİ ANLAMAK BİZATİHİ BENİ GÖRMEKTİR " diyordu eğer onun fikirlerini anlamış ve aydınlık yolu seçmiş isek Bilelim ki ATAM ÖLMEMİŞTİR, Onu Öldürecek Tek Şey Onun fikir ve düşüncelerini terk etmekle mümkündür.,
Ablaların ablası sizde bu önemli konuyu araştırıp emek vererek bizlere sunuyorsun..Yüreğin var olsun..Sevgimdesin her daim..
GÜLDESTE
hocam yine emek verilerek yazılmış çok güzel yazıydı eğitimde yapılan yenilikler adına emeğinize kaleminize sağlık saygılarımla selamlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Benden de sevgiler ve saygılar...
Atamıza
Onu seven, yolunda giden gençliğe
Çalışmalarıyla onu sevmemize katkıda bulunan Neşe Kızılyar Hanımefendiye...
GÜLDESTE
Atatürk'ün; bilime, teknolojiye, eğitime ve sözün özü geleceğimize verdiği öneme dair güzel bir paylaşımdı. Benim okuduğum Üniversitenin de temellerini O atmış ama açılışına (1939) ömrü yetmemiş...
Tebrik ederim can kardeşim. Gönül dolusu selam ve sevgilerimle.
GÜLDESTE
canım ablam yüreğine saglık takipeteyim kızımla beraber
oda okuyor sizi sevgilerini iletiyor...zeynep karakterinin kendisin olduğunu söylememi istedi ve teşekür etti
kaleminiz varolsun
sevgimizlesin abllacığım
GÜLDESTE
bu sitede en çok sevdiğim seri teşekkürler güldesteye saygılar sevgiler
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
ilgiyle okudum büyük bir emekti bizlerde bilgilendik emeğine sağlık saygı ve selamlarımla
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Ben yeniden öğrenci olmak istiyorum ama sizin öğrenciniz.Bilgilerim tazeleniyor, o anı yaşıyorum,
duygusallaşıyorum.
ATA'mı böyle güzel anlatmanızdan kıvanç duyuyorum. O bu günki gençliğin iş diye yırtındığını görse ne derdi ? Okuyanların hep iş bulması idi bir diğer emeli..
Neşe Hanım, daim olun.
Saygımla.