12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1849
Okunma


SON GİDİŞ
Evveliyatında vardı gidişlerin.
Her son dediğim, bir öncekinin devamıydı.
Artık yetişir dediğimde…
Yanılgı öfkemin mağduruydu.
*
Denizin tuzu nemli dudaklarımda eriyip giderken, fısıltı halinde rüzgâr kulağımı tırmalamaya başlamıştı çoktan. Bu son olmalıydı veya bana öyle gözüküyordu. Hatırlatılmak zorunda mıydı? Kasketinin açıklığında kırpışan gözler bir avuç midyeyi satma telaşındayken; bakışlarımı ne olduğu belirsiz bir hisle kaçırmam, kaçışlarımdan sadece biriydi.
Gardırobun sağ kapağını açmayalı on yedi gün olmuştu. Geride bırakılan birkaç kazak, parfüm, çorap ve iç çamaşır. Cansız varlıkların can alıp canımı yakmaları, renklerin hücum edip gözlerimi karartmaları depresif halimi alevlendiriyordu. Odanın beyaz duvarlarında asılı olan resimleri tersinden çevirdim. Zaman geçtikçe tahammül sınırlarım zorlandıkça hepsini şifonyerin çekmecesine tıktım. Gece çöktüğünde, çekmeceden yükselen sesleri duymamak için kulaklarıma pamuk tıkadım. Her biri gözümün önünde dans ederken tavandan sarkan ampul, yüzüme sırıtıyordu. Veyahut bana öyle geliyordu. Yoksa bana acıyor muydu ne?
Uykusuz geçen gecemde…
Odanın penceresini sessizce aralayıp, kimsesiz sokağa karşı dolunayın ışığında sigaramı içmek acımasızca keyif vericiydi. Belki de beynimin içindekiler sadece bu saatte uykudaydılar. Garip bir rehavetin kol gezdiği sessizlik, içimi ürpertiyordu. Dudaklarımı arasından süzülen sigaranın dumanı beynimi uyuştururken, belirsizliklere yelken açmak heyecan vericiydi. Bir o kadarda örseleyici.
Aslında yüreğimi acıtan ayrılıklar değil. Kaçışlardı.
Tıpkı benim yaptığım gibi.
Çok sevdiğim filmi izlememek.
Çok sevdiğim kitabı okumamak.
Müzik dinlememek.
Çok sevdiği köfteleri pişirmemek…
Çok.Çok.
Daha ne kadar sıralıyabilirim ki.
Lakin benim kaçışlarım masum. Kahpece değil. Namuslu. Sadece bir aldatmaca… Kendimi.
Aşk koca bir yalan. Onun olduğu kadar.
Sevmek sadece aldatmadan ibaret…
Bir gönül olmalı.
Vefanın kol gezdiği yürekte…
Ayrılıklar sağlam olmalı.
Temeli çürütmeden.
Dostane.
SEVİLAY DİLBER