- 469 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMA SANATI
İnsanlar nasıl ve ne şekilde yaşamasını bilmeden amaçsız bir şekilde hayatlarını sürdürmekteler.Hayatın gösterdiği zorluklarda hemen hemen umudunu yitiren bi çaresiz acınacak bir halde kendilerini bile ifade etmekten yoksun bir şekilde yaşamak ne kadar zavallıca ama şunun hiçbir zaman farkına varamadılar. Bizim en büyük düşmanımız yine biziz .Yaşama sanatı herkesin kolayca farkına varabileceği gibi bir o kadarda zor, Çünkü insan ancak kendi iradesine sahip çıkabilirse bunu başarabilir.İrade hayatı ve dünya evrenininde kendi varlık nedenimizi açıklayan yaşamımızı şekillendiren bu amaçla hayatımızın neticelenmesinde en ön planda yer alır.Seküler yaşamın insanı dünya mezdin de doyum seviyesine daima bir sınır olan irade dünyasal varlıkların yaşam nedenini açıklamaktadır.
Bizler hep içimizde var olan bir ateşin bizi yönlendermesiyle yaşayan bütün acıların temel sebebi irade insanı kasup kavuran dünya nimetlerinden mutluluk elde edememesinin tek sebebidir.İnsan yaşadığı maskeli balodan habersiz yaşamaktadır, çünkü insanlar hep göründüğünden çok farklı yaşamakta kendisi olmaktan bir o kadar uzak hep egosunu tatmin etmekten öteye bir yol alamamışlar.Burdan yola çıkarsak maslowu anmış olucaz çünkü ;ihtiyaç hiyarerşisi temel yaşamımızın tüm maddelerini içermektedir.bunlardan birincisi fiziksel ihtiyaçlar2.güvenlik ihtiyacı3.ait olma(sevme sevilme)4.saygınlık5.kendini gerçekleştirme insanın hayatını bunları gerçekleştirmek için yaşadığını elbette doğrular nitelikteyim.hayat her zaman bir hiyarerşi şeklinde ilerlemektedir.
Mutluluk göreceli bir şeydir tartışılabilir ama doyumsuz bir varlık olduğumuz kesin hayatta hep elde edemediğimiz şeylere aşık oluruz çünkü o bir eksikliktir insan kendinde eksik olanı sever bu doğasında vardır ama bunların farkında olan irade gücüne sahip çıkabilen insan mutluluk yolunda bir adın atmış olur.Seküler yaşamda insan hep mutluluğu başkasında aramıştır ama zeki bir insan kendisiylede gayet mutlu ve eğlenceli bir zaman geçirebilir.Dünya yaşamında önemli olan bir şeyi her zaman gözden kaçırmışızdır.bize asıl zarar veren yine çevremizdekiler ama bunun hiçbir zaman farkına varamadık bize mutluluğun hep başkasından geleceğine inandık veya inandırıldık,bunlar tamamen safsatadır.kendini dünya düzenin esrarlı gölgesinden korumak yine bizim elimizde kendi kendine yetebilen insan kendini gerçekleştirmiş birey olarak nitelendirirsek doğru söylemiş oluruz.