Ateşle Suyun yazdığı Şiir
Hayallere kanat olan, duyguları somutlaştıran harfler kıskanır ateşle suyun yazdığı şiirin berraklığını, akıcılığını. Bir sessizliğe bürünürler alfabedeki yerlerinde. Itırı albeni olan bu şiir çaydır. Her ne kadar cam ona şekil verir gibi gözükse de cama ruh veren onun albenisidir.
Görenlere huzur ve sükunun buğulu hâli dedirten şiirin nağmesi, ahengi, tınısı
kendine hastır. Nazın ve hazzın soyutluktan sıyrılmış gerçekle buluşmuş suretidir
camdan gülümseyen ceren. Bu cerenin tebessümü, kuruyan dudaklara ateşle suyun armağanıdır. Ateş ve su bu has şiiri yazarken çaydanlıktan, semaverden ve demlikten yardım alır. Sıra şiiri okumaya gelince insanoğlu girer işin içine.
Şiirdeki dizeler yalnız dil, dudak ve gözle okunmaz. Gönlün ve gözün yanı sıra el de dahil olur okumaya. Şiirin uyağı renk ve ahenktir. Yudum yudum okunur. Eller, ince bellilere dokunduğunda buselik bir bestenin iklimine girilir. O demden sonra huzur ve sükun ehlidir şiiri okuyan. Sükutun en anlamlı olduğu okumaya tanık olur gören gözler.
Şimdi soruyorum size ateş ve su şiir yazar da hiç okunmaz mı?
Ankara, 05.12.2012