- 634 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İMAN ETMEK
“ İman, insanın ruhunu, güzelliğini, sadeliğini, gerçekçiliğini, iyi huylu olmasını sağlayan en güzel inanç bağıdır “.
İman etmek, inandım demekle hasıl olan bir inanç meselesi değildir. İmanın devam etmesi için başka şeyler de gereklidir. Mesela, ibadet etmek imanı gereklerini kapsamaz ama dolaylı olarak namazın her bir farzına inanmak imandandır. Eğer ki bir kimse namazın farzına inanmıyor ise bu kimsenin iman ile bir ilgisi yok demektir.
İmanın en büyük temeli ve en önemli şartı aslında yüce Allah (c.c) sevdiklerini sevmek, sevmedikleri sevmemektir. Allahü tealanın sevdiklerini sevenler son nefeslerinde imanla ölürler ve mahşer yerinde beraber olup ahiret hayatlarında da beraber bulunurlar. Bunun için dünya hayatımızda kimleri seveceğimiz, kimleri sevmeyeceğimiz, kimlerle beraber olacağımız kimlerle beraber olmayacağımızı iyi öğrenmemiz lazım. Bir kimse ibadetlerini yerine getirip de, Allahü tealanın sevmediklerini yapar ise bu kişi de cehenneme gidecektir.
Şahsi menfaatler için sevmek ya da sevmemek olmaz, sevmek ya da sevmemek Allah rızası için ise kabul olanı da odur. Sevmenin veya sevmemenin en güzeli kalp ile olanıdır, beden ile olmaz, ilim ile olmaz, öğrenilerek olmaz. İki zıt sevgi de bir arada olmaz, bu kişinin kalbine kendiliğinden hasıl olur. Gerçekten birisine aşıksanız ve onu seviyorsanız, onun sevmediklerinden uzaklaşmak zorundasınız, eğer buna karşı geliyorsanız, münafıklığa, yani yalana düşersiniz.
“ İki zıt kalbin muhabbeti olmaz, birini sevmek, diğerini sevmemeyi icap ettirir, bu da hoş bir şey değildir “.
Nazım UZUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.