BEYAZ'IMI KUŞLAR ÇALDI...

• 3 Mart 2008 Pazartesi 03:39:23

şair kayboldu şiirlerinde
dizelerde sessiz çığlıklar
cümle sonlarındaki nidalarında gizliydi
heceler tıkanmıştı
nakarat yoktu,notalar kurşuna dizilmişti
kalemine kar yağmıştı, harfler üşüyordu
ve silemediği cümlelerin,
üzerini beyaz bir silgiyle örttü...

.......................................

bembeyaz örtülü bahçeme
bir nota düştü bu sabah
bir karga gördü
usulca çaldı gagasıyla...

..................................






Bir zamanlar geç kızların hayaliydi beyaz gelinlik giymek,beline kırmızı kurdele takmak ve ailelerin elini öpüp hayır dualarını almak...
Bir zamanlar kar daha beyaz yağar diz boyu olurdu, gömülürdük içine, yuvarlanır kardan adamlar yapardık da günlerce erimezdi...

Beyaz eldivenli bayanların ak gerdanlarına taktığı beyaz inciler asaletine man katardı...
Yeni doğan bebeklerin beyaz kundakları, çeyizlere konan beyaz işlemeli çarşaflar,el işleri emekleri tarihe karıştı.<<Beyaz giyme toz olur>> türküsü aklıma geldi. Sahi beyaz ne çabuk kirleniyor değilmi..? Pratiklik, zaman kaybı olmasın diye renklilere rağbet arttı...Pekii kazanılan zaman nerelerde harcanıyor..?

Siyah saten çarşaflar günah tohumlarınımı gizliyor yoksa daha çokmu ortaya sergiliyor..? Özgürlük bebeğe kundak yapmadan tulum giydirmeklemi kazanlıyor..? Beyaz tülbent saça bağlanınca düşünceler temizleniyorda akciğer karaciğeri neden dava etmiyor ;Dtemiz havayı solumadığı için..?

Beyaz kolalı örtülerde itinayla hazırlanmış bir sofrada yemek yemek vakit kaybı oluyorda fest_food yemeklerle sohbetsiz,ayaküstü yenen yemekler ve acele konuşmalar neden tercih ediliyor..?Yoksa tembelliğin adımı pratiklik olmuş ..?
Düşünmeden konuşanların bile aceleleri var ve nereye yetişeceklerin bilinmezliğinle..?

Sabah aydınlıklarının katran karası gecelerde çamura batan ayakları şikÂyet edemediği gibi...Siyah giyince matem oluyor,beyaz giyince toz oluyorsa siyah cinayetmi işliyor..?
Yoksa kafalardaki kara düşüncelerden mi siyah damga yiyor,beyaza leke düşürüyor..?
Sünnet edilen erkek çocuklarına beyazlar giydirilip<<olduda bitti maşallah>> denildiği gibi herşey çabuk ve hızla yaşanıyor hatta ışık hızı gibi...Ne renklerin suçu var ne de yaşanılanların...Sağlıklı ve yavaş düşünmeli insanoğlu diye düşünüyorum...
Okumalı araştırmalı beyazı siyaha karıştırmamalı ki gri yaşamamalı...

Beyaz kağıtlara yazılan mektuplar yerine cep tellerinle yazılan sevgi sözcükleri gibi kısa ve birkaç günlük. Kalem ve zamandan ekonomi adına...Ekonomik bir toplum olduk vesselÂm...Hatta hacim kaplamamak adına da ergonomik...Koyun gibi kim nereye giderse susup promasyon dağıtılıyormuşçasına koşmakk...Kalem bıçaktan keskindir sözünü anımsadım ak düşüncelerle ak gönüllere akıtmak likit sevgi sözcüklerinle hatta damıtmak öyle yaaa bıçak pastada keser insanda keser değilmi..?


Bu sabah beyaz bahçemdeki kargayı tanıdım o yüzden ses çıkaramadım diğer notalarıda çalsın yeterki bir beste yapabilsin diye şans tanıdım...

ayşe yayman
02.03.2008