- 1256 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÜLÜŞLERİM GÖZYAŞLARIMI ÖRTEN AĞIR İŞÇİLERDİR
Palyaçonun esas malzemesi hüzündür aslında, palyaço da ağlar, o da sever, sevilir, terk edilir, örselenir...ama sağanak yağmurunu kapı eşiğine bırakıp alır eline bir küp altını, giyer üzerine gökkuşağını ve çıkar altından kahkahalar toplamaya.
Ne kadar acıdır aslında, ağladıktan sonra gülmek, güldürmek...bu sadece profesyonellere özgü bir davranıştır. hangimiz salya sümük kahrolduktan sonra çıkıp şebeklik yapabiliriz ki ? hangimiz o kadar yürekliyiz ?...
Babasının ölüm haberini sahnede gazeteden oyunu sırasında okuyan ve buna rağmen perde kapanana kadar ayakta kalabilen bir tiyatro oyuncusu gibi kaçımız ayakta kalabiliriz ?
Palyaço göründüğü gibi küpe batmış surattan, kocaman bir burundan ve ucu doldurulmuş 70 numara ayakkabı giymekten ibaret değildir, palyaço yaşamın en içten karesidir, bazı kimseleri gösteren her ne kadar boyasıysa, tam tersine palyaçoyu da gizleyen boyasıdır...işte hayat böyle bir gariplikler silsilesidir...
ve yine aynı hayat, bir sahnedir ve hepimiz o sahnenin içinde birer palyaçoyuz işte...kimimiz sürekli ağlar boyası akar, kimimiz fırtınasını içinde koparır, yüzünde güller açar...
YORUMLAR
TÜLİN ÖZTUNÇ
O güzel ve değerlii aklın ve asil yüreğinle çook yaşa sen...
Benden de kocaman sevgiler.