pandora'nın sihirli kutusu
Anılarım yıllanmış bir şarap gibi bir mahzene kapatılmış…
Çok uzun zaman olmuş ki; böyle bir şaşkınlıkla seyrediyorum başıma gelenleri. Boğazımda düğüm düğüm olan bu şeyi geride, yaşandığı zamanda bıraktığıma emindim oysa… Dindiremediğim gözyaşlarımı silmekten bıktığım zaman; mil çekmiştim hatıraların ve o zamanın üzerine. Bir ama idim artık ve görmüyordu gözlerim hiçbir yaradılışı…
Mutluluk bir kandırmaca… Geçici bir oyun gibi öylesine var olmuş ve zamanı bittiğinde çekip gitmiş gibi… Basit bir denklemin bilinmeyeni olmuştum; hangi değer verilirse verilsin çözülemiyordum… Çünkü öylesine bir sızı değildi içimde taşıdığım. Bitsin ve çekip gitsin diye çok uğraşılmış; hayati bir proje gibi üzerinde çalışılmış bu şey, isimsiz ve elem dolu zamanların geride bıraktığı gizli saklı izlerden ibaretti…
Öyle bir geçmiş zaman ki; şimdi dinlediğim öylesine bir şarkı bile tutup o kabuğun üzerinden yeniden kanatabilirmiş. Büyüyen gurur ve uzayıp, bitmeyen bir sessizliğin içinde yapayalnız kalmışım. Farkında olamadığım ve kimseye edemediğim bu şikâyetlerden bir pandora kutusu yaptım. Okyanusun en derin yerine gömmüşken; şimdi, hiç yoktan bir sebeple nerden çıktı bu çığlık çığlığa haykırış…
Evet mutluluk bir kandırmaca ve tüm insanlar bunun aksine inanırlar. Ne yazık ki; hepimiz bir oyunun gerçekliğine, gelebilecek olmasına inandırıldık her zaman. Aslolan kendine dönebilmekti belki de ama bunu itiraf edebilmek çok zordu ve zaten mutsuzluğa kapılıp giden ömrümüze ve yazımıza söz geçiremiyorduk.
Mutsuzduk, korkuyorduk alışılmadık bir şekilde mutlu olmaktan ve hayatımızda ilginç olabilecek, renk getirebilecek her şeyi erteledik ve isteyerek reddettik bu gerçekliği. Biliyorduk bunları farkındaydık aslında ama asla kendine yetemeyen bizlerin; hayatın başka bir ifadesine şahit olmaya dayanamayabilirdi kalbimiz, yazıklığımıza katlanamayacak kadar güçsüzdü ellerimiz!..
İçim sızlıyor… Yüreğimde büyük bir kara delik var ve bunu dolduramıyordum. Kendime yetmeyi öğrendiğimde; hayatın her türlü ifadesine hazırdım, olmamalıydım… Hayatın bir kırıklık olduğunu öğrenmiştim fakat bu kadar büyük bir enkazı beklemiyordum. Van depreminden sonra en büyük yıkımdı belki bu ve yine gösteriş uğruna insanlara acıdığımı vs. hissettirmedim. Bu büyük hayal kırıklığını kendime armağan ederken Kral Tv’nin şarkı listesinden bir fal tutup kendimi asıyorum artık gecenin puslu yıldızlarının donattığı darağacına…
Mutsuzluk bir hayat standardıydı ve gece tok uyumak büyük bir lükstü benim ülkemde. Zamlara rağmen doğal gaz ısıtıyordu ve az da olsa akan suyumla kana kana ıslatıyorum balıklarımın yanında boğazımı. Fazla laf kalabalığı oldu ve evet; mutlu olmak büyük bir lükstü ve bunu herhangi bir anda sıradan bir şarkıyla anlamanız muhtemeldir.
Şimdi, bütün mutsuzluklarıma ve enkazlarıma rağmen hepinize eyvallah…
FMÜ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.