AHTAPOTUN KOLLARI
Hani bir şarkı vardır ya " Ah Benim Pişmanlıklarım ,Ah benim sevdalı başım." diyerek devam eden. Bu nakaratları dilime dolamak istemiyorum artık! diye düşündü gece yarısı uykusundan uyanarak. Bir ahtapot gibi kollarıyla saran pişmanlıkları yaşama korkusu.
Onun bu kaygıları yaşama korkusu boşuna değildi. İnsanlar bir daha yapmayacağım diye kendi kendilerine ne çok sözler verirlerdi. Ve de aynı hataları yeniden yapar ve yeniden yaşarlardı. Sürekli düşüp aynı yerlerini yaralamaları tesadüf müydü, yoksa kişilikleri miydi? İnsanlardan ne bekliyorlarda bulamıyorlardı bir türlü. Aranılan bir yudum sevgi, sıcaklık, güven ve şefkat değil miydi? Yoksa karşılarına çıkan sirk cambazları mıydı?
Nasıl bir dönemden geçiliyordu? Kimsenin kimse için kılını kıpırdatmadığı, çaba sarf etmediği, değer görülmediği zamanlar yaşanılıyordu. Sevginin emek olduğu gerçeğinin yerini anlık ilişkiler alır olmuştu. Önüne geleni ye bitir, mideye indir. Bir yenisini ve de farklısını buluncaya kadar. İnsanları, sevgileri, abur cubur gibi tüketir olmuşlardı. Tüketim toplumunun fast foot insanları yüreklerdeki açtıkları yaraları göremez, hissedemez olmuşlardı gayri. Bu tür tüketimlere ayak uyduramayanlar ise ayrık otları olarak kalıyorlar, ayak oyunlarına uyum sağlayamıyorlar ve yalnızlıkları tercih ediyorlardı. Düşünmek ve de düşlenmek, özlemek, aramak, aranmak insani duygular değil miydi? Bir umutla gönül kapılarını açıp "belki ben yanılmışım" demeleri nafile çabalar mıydı?
Ne çok sorular vardı yaşanılmış hayatlara ne çok. Yanıtları belki bulunacak belki de hiç olmayacaktı. Ama şu bir gerçek ki nefes alındığı sürece ne bu sorular bitecek ne de yanıtları tam olarak alınacaktı. Ve bu kahrolası Neoliberal düzen insanların duygularını ne büyük doymazlıkla çabucak tüketecekti.
Tüm ne kadar olumsuz ve de gerçek olan bu düşünceler beynini meşgul ederken telefonun sesiyle kendine geldi. Arayan oydu, heyecanla açtı, karşı taraftan,"seni çok özledim, sesini duymak istedim." diyordu. Tüm kaygılarından hemence sıyrılarak daha bir umut ve sevgiyle bakar oldu yüreği, gözleri yeni doğan güne.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.