- 548 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Görünmek
Görünmek
"Yunus der ki Ey hoca
Gerekse var bin Hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir " Yunus
"Görünmek istersen bir gönüle gir,
Sen kendini göremezsin!
Bana bak gözünü sevdiğim,
Asıl güzellik bakan gözde;" Sineden Dideye Şiirimden
İnsan kendini göremez, aynada veya benzeri nesnede yansımasını görebilir ya da bir gönülde yansır; aşığın maşukta yansıması gibi.
Şuurlu her varlık görmek, görünmek ister!
Bu görmek ve görünmek isteği o kadar önemli ki; bu amaç için evreni yaratmaya değer!
Görmek ve görünmek için yapılan eylemlerin tamamında kişi kendisi "Ben" vardır.
Evrensel diğer boyutlardan biri olan Dünya (esfel) boyuttaki algılama; karşıtlık üzerine gerçekleşiyor. Gece, gündüz; iyi, kötü; güzel, çirkin; büyük ,küçük.... Kıyaslama ile görünür, anlaşılır. Ve bu kıyaslama görecelidir. "Büyük" ne kadar o bilinmiyor, "Küçük" ne kadar küçük o da bilinmez ama kıyaslanır. Göreceli olarak algılanabilir. İkili ya da daha fazla kıyas ile. "Karpuz, kirazdan büyüktür." Gündüz geceden aydınlıktır." Bu kıyaslamaların olması için kıyaslanacak diğer bir şeyin olması gerekir. Mesela "Gece" olmasaydı, hep gündüz olsaydı; gündüz dahi bilinmezdi. Gündüze ad bile konmazdı. Çünkü algılanamazdı, kıyaslanamazdı...
Günümüzde görünür olma çabalarında ayrıştırma tekniği kullanılır. En önemli ayrıştırma "Biz" ve "Onlar" ayrıştırması. Sonrasında din, dil, ırk, kişisel tercih üzerinden yapılan ayrıştırma zevkler ve renklere kadar gider.
Bu ayrıştırma söylemleri (biz-onlar, sağcılar-solcular; koministler, faşistler, kapitalistler, dinciler, laikçiler, laikler, dindarlar, ateistler, teistler, deistler, humanistler, feministler) bu liste uzar gider.
Ayrıştırma söylemlerine esas olan ilke ya da tercihler insanların özgürlük alanına girmesine ramen ayrıştırılmak istenen unsur kişisel özgürlük kapsamından çıkarılıverir ve hedefe konur. Böylece ayrıştırma işlemi başlar!
Ayrıştırmanın görünmek için yapıldığını biliyoruz. Görünmenin en pratik şekli ayrıştırma. Maden cevherini ayrıştırmak gibi, dikkat edilmesi gereken şudur; ayrıştırmanın hoyratça yapılmaması! Siyanürle altını ayrııştırıp, cevheri saflaştırmak mümkün ama çevreyi zehirlemek de mümkün. Demek ayrıştırma çevreye zarar vermeden yapılmalı. Altının görünürlüğü, ayrışması çevreyi kirletmeden yapılmalı. Ama kısa, kolay yollar tercih edilirse zararlar da yan tesir olarak gelir.
Son tahlilde; evrende iyi, kötü görecelidir; insan tercih eder. Tercih edilen kişiye göre iyidir! Görünür olmak, kendini göstermek adına insanları tercihlerinden dolayı (iyi kötü) ekseninde ayırmak; insanlar arasında fesat çıkarmak, siyanürle altın aramak gibidir.
Şunu unutmayalım;"Zerre küllün aynasıdır" yani zerre aslında parça değildir. Bütünün aynıdır. Ağacın parçası, meyvesi olan çekirdek bütünden haber verir. Ne kadar ayrıştırılsa da parça bütünün özelliklerini barındırır. Zaman ve mekan ile sınırlı Dünya (esfel) boyutta görünmek için, tüm boyutlara kıyasen küçük menfaatleri için insanları ayrıştırmaya çalışanların bu boyutta, esfelde görünmeye çalışması da kazanç olmaz, kayıp olur!
Selametle;
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.