- 1978 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
Metres
"Don Kişot Gibiyim Olmayan Benle Sevişiyorum.."
Yasak olmayı seviyordum ilişkilerimde. Nedense şeytani bir haz alıyordum erkeğim derken ona. Belki de başka kadınlara karşı zafer kazanmış gibi hissediyordum kendimi ama yok tamamen zavallı olmamdan kaynaklıydı , ha bir de erkeklere duyduğum nefretten.
Aldatılan olmadım , yada ben öyle sanıyordum sonuçta tek şeytan kadın olamazdı değil mi !
Çok da fark etmezdi zaten hayatıma aldığım erkeklerin hemen hemen çoğu beni sevmiyordu , bunu fark ediyordum ve bu beni daha da kamçılıyordu günah ’ a karşı.
"Ah.. Tanrım ... dua ediyorum sana beni affet , günahlarımı bağışla." zamanlarıma daha gelmemiştim.
Çünkü acı çekmiyordum. Biliyorum İnsan acı çekince kısaca " kıçı dara girince " Tanrıya yönelir. Ben de tam olarak onlardanım işte.
Aslında asılacak kadınım belki de ( yok be o kadar da değil). Ben hiçbir masuma zarar vermedim kesinlikle. Sadece erkek milleti , o da bana zarar verecek olanlara karşı.
O bir başkaydı bana zarar vermedi ama benim de olmadı. Evliydi ve katolikti ki katolikler sittin sene geçse kolay kolay boşanmaz , ben de istemem zaten. Beni sevdiğini hissediyordum , tek korkum ona bağlanmaktı. Bağlanmak bana göre olmadığı için terk etmek zamanını buna göre belirliyordum.
Karısını hiç merak etmedim. Biliyorum çünkü görsem kıl olacağım , bana ne deyip geçiyorum. Sevişmeler , yemekler , dans her şey mükemmel geçiyor. Bağlanmaya başladığımı fark ettim ona. Kaçmalıydım , ardıma bile bakmadan.
Bir yolunu bulup bıraktım koparıp attım hayatımdan , en azından ben öyle sandım. Lanet herif öyle bir yer etmiş ki içimde.
Yine
Yeniden ezik olmuştum kendime kendi hayatımda.
Ve
Ben Başka hayatlarda rol aldım hep , kendi hayatım olmadı. Metres oldum gönüllü Yaşattım Yaşamadıkları her şeyi erkeklerime. Bir ben kadın olamadım ölü geçmişimle.
" Bir parça da siz almak istemez miydiniz Benden.."
12.10.2012
YORUMLAR
Bence cesur anlatım..içimizden biri..hani kurgu da olsa
Kutladım selamlar
leb-i şima
etkili bir yazı.
metres hayatı yaşayan kadının duyguları yazıda anlmlı şekilde sunulmuş.
maalesef kadın ama kadınlığını bulamayan kadınlara örnek.
erkeklerin isteklerini en iyi şekilde yerine getiren bir makine.
duygusuz,sevgisiz ve mutsuz.
acama ona hiç sordular mı mutlumusun diye?
niye sorsunlar ki... nasılsa kendileri mutluktan uçuyorlar ya---yada çirkin nefislerinin aldığı hazdan.
kalemi kutlarım.gerçekçi önemli bir yazıydı.
leb-i şima
teşekkür ederim şairim ...
leb-i şima
nefret eder haliyle berbat şeyler yaşatılmış
:) ti ye alınan korkular gibiydi...biraz da teslim olamama monotonluğa. aslında o monoton zannedilen hayat şekline !kaçarken ağlayan çocuk duygusu verdi bana , komşu bahçeden elma çalan çocuk gibi. sopayı yemiş , kaçıyor ,ağlıyor...ama biliyor ki tekrar çalacak ! evet isterim biraz :)
Sevgili Faize hanımefendi,
'Ha bir de erkeklere duyduğum nefretten.'
Biz neyi paylaşıyoruz paylaştığımız o kadar azken ve suçlarken karşı cinslerimizi suç bile ortak işlenirken mesela, neyip alıp veremediğimiz var ama haklısınız bir elma bir çuval elmayı berbat ediyor gerçi orasıda muamma kurtlu elma GDO su bozulmamıştır diye tercih ediyorlar. Hiç yaptığım iş değildi bu gün bir evlendirme proğramı izledim kızın anne babası trafik kazasında ölmüş onbeş yaşında amcası evlendirmiş önce beş sonra altı dedi çok görmedim evli kalmış bir çocuğu var oniki saat yoldan gelmiş öyle masum öyle masum ki hanım duymasın benim bile evlenesim geldi içimdeki insan sevgisi bu hemcinsimiz geldiğiniz için teşekkür ederim gidebilirsin başkası gelsin anlamında şimdi soruyorum ne zaman sahip çıkacağız bu insanlara ha bir de okumak istiyordum dedi çok üzüldüm. Metres olmak aslında hayatın metresi gibi her can neyse...
Sevgi saygı ve selam ile dostça
Toprağımsın tarafından 11/27/2012 10:02:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
leb-i şima
Evet malesef yaşanan şeyler. Ve sizin bahsettiğiniz en acısıydı. İlginize gerçekte çok teşekkür ederim.
sevgiyle kalın
Yaşanılanlardan bir örnek. Önce cesaretini kutlarım arkadaşım. Bunları kaleme almak bile yürek ister. Kimsenin kimseye bir zararı olmadığı sürece...metres sözünü hoş karşılamıyorum alan memnun veren memnun misali..mutlu olabilmekde önemli bu durumda.. sonu hüsranda olsa. Herşeye rağmen kaçmak en doğrusudur yine de..Paylaşmak iki kadın açısından da zordur ..erkek de burda biraz daha yürekli olmalı ya eş ya sevgili..tercihini yapmalı haaa..yapmıyorsa gönder gitsin ait olduğu yere..Neden mi? Asıl suçlu erkektir.. Eş evde sabit dursun gönlünü sevgiliyle mutlu etsin..yok öyle yağma....Yokkk Leb-i Şima..bir parça değil bir dirhem bile verme ha...sakın ola...Seni sevgiyle kucaklıyorum güzel insan.
leb-i şima
ama bu tür durumlar çok fazla... ileri safhaları bile var...
sevgim sizinle olsun şairem
sağlıcakla
NURGÜL SOYDAN
Sevgili Leb-i Şima (Artık erkek şairlere bile sevgili sözcüğüyle hitap ediyorum , yaşım 56),
Öğretmen, bekar ve “çapkın” bir melektaşıma bir gün sordum.”Kaç erkekle birlikte oldun?” Yüzüme baktı “Üç- beş tane olmuştur” dedi. Edebiyat öğretmeniydim. Üç- beş çokluk ifade ediyordu. Oturup gülücükler içinde bir kere saydık. Sonradan aklına gelenlerle birlikte otuz yedi taneydi. Onunla konuşurken hep üzülür, ağlardı. Zamanım geçiyor, anne olamayacağım derdi.
Sonrası benim bildiğim mutlu son. Bilmediklerim varsa bilmem. Televizyonlarda da gördüğümüz bir tiyatro sanatçısıyla evlendi. Oğlu olmuş. İzini kaybettirdi. Şaka olsun diye MSN adresini hacklemiştim. Şimdi ben kullanıyorum. Haber alamıyorum.
Demem o ki, metresin duygularına ve göz yaşlarına çok yakından tanık oldum. Çevresine taşıyıcı olarak hepatit bulaştırdığını ve bundan bir intikam hissiyle haz aldığını da bilirim. Ama keşke buralarda olsaydı, ona cinsel bir obje olarak bakmayan bu manevi babasına anlatacak kim bilir daha kaç hikayesi olurdu. Yazınız bunları çağrıştırdı ve bu yüzden duygulandırdı beni.
orfeo tarafından 11/27/2012 3:29:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
leb-i şima
aslolan buydu aslında...
çok teşekkür ederim size