- 576 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SOKAK
....
Bir akardiyonun yankısı sokaklarımda akarına yankılanırken yürek duvarlarımın çeperinde, sololar solar, alabildiğine kulak kabartmış suskunluğun içindeki yağmura.
Her damla bir melodiyken yazamadığım ama ıslandığım yağmurda….
Kutsal meryemin giysisndeki dikiş izleri gibi dikmiştim bakışlarımı gökyüzüne.Tapınakların çaların tüm çanlarını ruhum koparıp çalarken, yükseklerde uçtu deli sevmeli uçurtmalarım.Salıncaklı bir zamanın çocukuluğu sallarken zamanı otlarda sallanmıştı rüzgarda.
Ama yağmurlarım hiç hızını kestirmeden yoprağa saplanırken kusunyan kısımların içine kadar inmişti.Uykuların kaçkın zamanındaki gecenin içinde birtek bedenimle birlikte kol gezen karanlık vardı.Bunları sonradan eklediğimde caddeler alabildiğine boştu.
Tüm enerjimi OSHO dan almış gibiydim..Toprak çamur yaprak alabildiğine sarılığıyla gazel olmuştu.Herşey toprağa karışmaya hazırken çırılçıplak ayaklarımla enerjimi önce yerden aldım sonrasında gökten...
Fırtına derin öksürükleriyle şimşeklerini çakarken anlık aydınlanıyordu ortalığı.Yağmurdan kaçınmış bir akordiyon ustası ıslanmamak için çatı kenarı bir yere sığınmıştı.Gök gürültülerine inat o melodileriyle seslenirken, bense gökten gelen tüm aydınlıkları içime çekmiştim geceyi içimde aydınlatmak için.
Uzun siyah saçlarımı yağmurda ıslatıp kirli sakallarımı sokakların dar duvarlarına sürdüm.Yağmur şiddetini artırıken derinden,yürüdüm karanlıkta...
Tüm şehirlerin silahsız öldürüldüğü bir cenaze merasiminden sessizce geçip, ölü aşkların üzerinden yürüdüm tüm kaldırımları topuklarımla ezeken.Sızlamadan topuklarım toprağın üstünü çiğnedim parmakuçlarımla.
Gün gelip bir gün tüm şehirlerin bu sularda boğulacağını nefesimle hissederken, nefes almadı avuçlarımla tututuğum yağmurun damlası.Sıkılı bir yumruktan, kırılan kum saatlerinin tüm dakikaları mevsimleri akmıştı.Baş kalırışlar kışlara kalmıştı.Beyaz kar tüm yolları alabildiğine boyarken elindeki akıyla, her yer kapkaranlıktı.
Zifiriler dallarında uyuyan kuşların kanatlarına sürüldüğü vakit kuşluk vakitlerine daha çok vardı.Dışarıdaki akordiyon sesleri, içierde bir yerdeki tuşları kırık bir piyanonun melodilerine karışıyordu.KIş sonbaharla sevişirken, her şey üşüyordu bu kar yağan şehirin ortasında...
Yorgun karanlıklara sahiplik etmek isteyen birkaç şair kırmızı şaraplarıyla sokak köşesinde donmaya hazır beklemişti.Kar önce onların üstüne sonrasında yerler düşmüştü.Don tutmaya başlarken etraf dalından bir serçe donup düştü kladırımın bir kenarına.Belli ki yorgun serçeler hep kış günü dinlenmek için kar yağarken düşerdi yerle.
Sonrası hep uykulu gzen bekçilerin suskun düdüklerine kalmıştı.Gece sağır, gece kör ve bir serçe ölüydü kaldırım ortasında.
Akordiyon çalanda anlamamıştı, yağmurdan sonra birden bire bir kar yağışı sonrası başlayan soğuğu...
-gerisini erken kalkarsam sabah yoksa aynı gün akşam tamamlarım umarım..yorgunum işte -
TAMAMLAYACAĞIM UMARIM BUNU…
YORUMLAR
delü yaf altada not düşmüş :)) tamamla eksik harf görmeyecem döferim acımam :))) yayın bitince gelip adam akıllı okuyacağım... ;)
KüL_K€DİSİ tarafından 11/26/2012 11:23:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
DİLEK YILDIZI
KüL_K€DİSİ
DİLEK YILDIZI
kalan ya sabaha yada akşama aynı yazının altın ekleyecem ama yinde tam bitmeyecek... :-))
TEŞEKKÜRLER GÜÇ İÇİN...