AF BUYUR
“Af buyur!” Kelimenin ağırlığına bakın. Hangi lisan bu kadar ağır bir sözü tasarlar, söze dönüştürür ve okkalı bir şekilde muhattabının kulağına yapıştırır. Konuşuyorsunuz tam deminizi bulmuşsunuz. Çarıklı erkandan olan birisi ansızın demez mi: “Af buyur!” Bir de buradan yakın. Ya da bir şeyler anlatmaya çalışırken iki cümlede bir: ”Af buyur” u kullanır. Af buyura buyura; af buyur, gaf buyur olur. Pos bıyıklı, Zeki Müren göbekli, kara kaşlı, kara gözlü bir simadan ve kulakları hırpalayan bir sesten çıkan “Af buyur” sözcüğünü düşünün. İşte bir kelimenin telaffuzunu hakkıyla verecek olan muhteşem bir uyum abidesi. Aşağıdaki diyalog buna güzel bir örnek teşkil edecek.
“Gazanfer, tatlım Gazanfer! Hu hu..”derse nazik bir hatun:
“Af buyur abla, beni mi ikrar ettin.” diye cevaplarsa bizimkisi..Sonuç ne olur?
“Ayol ne affı? İktidarda artık başkaları var.Af kolay değil. Sadece seslendim de…”
“Af buyur abla, bu bir virüs gibi dolandı da dilime ondan.”
“Ya ne af buyuru be, deli mi ne?
“Af buyur abla, kızma lütfen.”
“Ya ben af buyur abla değilim, Nezaket’im Nezaket. Manyak mı ne ayol?”
“Yine de af buyur abla.” kadıncağız bu diyalogdan sonra fıtık ameliyatı olur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.