- 1076 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATA DAİR.
Yıllar ne çabukta gelip geçiyor. Daha dün gibi yeni yeni büyürken şimdi kocaman birer adam olduk, tabii büyüdükçe sorumluluklarımız, dertlerimizde büyüdü. Bazen keşke çocukluğuma geri dönebilsem diyorum… Ama böyle bir şeyin asla olmayacağını biliyorum fakat çocukluğun o tertemiz saflığını, masumiyetini düşününce insanın tekrar çocukluğuna dönesi geliyor.
Her zaman acılar çoğunlukta olur yaşamımızda. Bazen mutluluğu ararız.
Ama sonradan gelen acılar, baskın çıkar hayatta. Mutluluk hep bir adım geride kalır, koşsa da yetişemez çekilen tüm acılara…
Kavrayamadığımız düşüncelerle yoğruluruz geçen zamanda. An gelir yapayalnız hissederiz, hüzünleniriz. İşte böyle zamanlarda gerçek dosta gereksinim duyarız. Bazen Dostlarımızdan manevi desteği bile göremeyiz. Böyle günleri yaşamışızdır hepimiz muhakkak.
Belki de dost dediklerimizdir bizi en çok üzen kim bilir?
Duygularımızla hiç kimseye güvenmemeyi öğreniriz geçen zamanda ve
Ne kadar zordur hayatta sevdiğiniz insanların aniden değiştiğini görmek.
Ve hiçbir şey yapamayıp, öylece izlemek…
Yaşadığımız acıların sıklığı, bazense kendimizi mutsuz, ağlamaklı, kederli hissetmemize neden olur.
Hayata karşı soğuruz, Kendimizi değersiz, küçük görme kendini beğenmeme, suçlu ya da günahkâr hissetme hali vb.
Hayat bizlere çok şey kazandırdığı gibi, kayıp ettirdi de ama insanlığımızı kayıp etmedik ya, insan kazandıklarıyla değil, kayıp ettikleriyle insandır… Günlerde hiçbir şey anlamadan su gibi akıp gidiyor ellerimizden.
Kaç yaşında olursak olalım hayat devam ediyor. Ve bizler bu zorlu yaşamda her şeye rağmen mutluluğu yakalamaya çalışmalıyız.
Her zaman dediğim gibi Mutluluk daima sizlerle olsun, yüzünüzden tebessüm hiç eksik olmasın.
Eyvallah.
Mehmet Ali Güçlü
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.