- 668 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tutarlı hedef tutmak
Sınırlar insanların huzurlu yaşama alanıdır.
İnsanlar bu günkü yaşam şartları muayenecesinde daha çok kazanmak mecburiyetinde gibi çalışmak zorunda kalıyor,çünkü istekler ve talepler pek çok çeşitli olduğu kadar da çeşitlilik göstermektedir.Hatta bu günkü aile düzeni eski aileler gibi kalabalık olmamasına rağmen harcama bazında önceki aile ekonomisinin en az bir kaç katını bir haftada tüketmektedir.Yokluk ihtiyacı kıymetlendirirken varlık ucuzlatmış göstermesine karşılık aslolan çok pahalıya mal edildiğini gizlemiştir.
Çünkü örnek aile olarak kendi ailemizi yaşadığım zaman itibariyle değerlendirmeye tabi tutarsak,benim çocukluğumda bizim ev toplam üç oda bir mutfak sayılırdı,ocak başı dediğimiz yer aynı zamanda oturma odası gibi kullanılırdı.Bu evdede dedemle beraber onyedi kişi yaşadığımızı hatırlıyorum.En büyük varlık emaremiz de at arabamızın olması ve un ile yağımızın komşulara göre yeterlilik sınırının üzerinde olmasıydı.Yılda bir kaç kez kazaya alış verişe gidilirdi ve toplasan yirmi-yirmi beş kilo ihtiyaç maddeleri ile geri dönerlerdi bu ise bir dönem için yeterli olurdu.
Neyse....
Diyeceğim o ki bu gün bu ailenin bir dönemlik ihtiyacını bir haftada bitiriyorda yine de tadını alamıyor.Fakat tatsız olmasına rağmen yine de eskilerin huzurunu bulamadıkları gibi hayatlarınıda çalışmak ve mücadelesi ile geçiriyorlar.Ev ortamı bu küçük aile içinde olsa sadece ihtiyaç üzere girdikleri bir kapalı alan anlamından öte bir manaya gelmiyor.Yine de daha çocuk yürümeye başlarken yalnızlık batağında debelenmeye ilginin,sevginin,çaresizliğin pençesinde çırpınmaya başlıyor.Çünkü aile yürümesini bile beklemeden bakıcıya emanet ediyor, o da aldığı karşılık kadar bir sorumlulukla çocukla ilgileniyor.Anne baba daha çok çalışıyor ki çocuğa daha iyi bir gelecek hedefiyle ama sonrada o aldığı karşılığı harcayarak çocuğun geri dönüşü olmayan bir karekterine,huyuna ulaşması için harcıyorlar.
Diyeceğim o ki...yetmeyen kazancımız değil istek ve arzularımızın çoğalmasından dolayı girdiğimiz kısır bir kazanma,harcama doyumsuzluğunun verdiği tatminsizliktir.Her şeyi elde etme arzusu bizi sonsuz bir gırdabın içinde dönderdiğinin bir farkına varsak şükür kelimesinin manası daha iyi anlaşılır sanıyorum.
Şükür demeli....Şükür...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.