Sinsi övmelere faydalı yermeleri tercih edecek kadar aklı başında adam azdır. la rochefaucauld
asran
asran

HOŞGELDİN

Yorum

HOŞGELDİN

13

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1138

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.3.2008 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

HOŞGELDİN



Geceye koşuşturan saatler kan revan günü düne çevirmeye azmetmişti. Ay hilal miydi dolunay mı bilmiyorum. Bakamayacak kadar az bıraktım kendimi şehrin ayaz akşamında. Yıldızlar vardı ama mutlaka. Gecenin düğmelerini ilikledim kubbeyi arz’da ve üşümeyi sokakta dolaşanlara bıraktım. En parlak yıldız, avuçlarına ellerimi teslim ettiğimdi. Gecenin koynundan ve ayazından kopardık bizi. Ellerimizde alışveriş poşetleri, sığındık bizi bekleyen kapının arkasındaki hanemize.

Bu gece, kavuşmanın ertesine yolcu edecekti bizi. Gecenin sonunda sen gidecektin. Ben yalnız hayatımın içindeki bir başınalığımı, varlığımla bozmaya devam edecektim. Oyun bozan olmadığım çocukluk zamanlarıma inat, oyun bozan bir kadın olmuştum işte. Bozgunculuk sonradan edindiğim adetti. Kendi düzenimin içinde kimseye bozdurtmadığım bir yaşamak oyunum vardı. Sürmeliydi ışıklar sönse, perde kapansa bile. Oynayan ben, alkış tutan ben...

Gidişlerin alışkanlığımdı. Senede bir gün şarkısını, vaktiyle böylesi bir sebeple yazmışlardı belli ki. Öyle alışmıştım ki bu gidişlere, kimsenin sevmediği bu gün, keyfimi kaçıramıyordu. Umursayamıyordum. Şu an birlikte olmak kâfi derecede mutlu ediyordu ya nasılsa. Sadece gelmelerin, aynı sofraya oturmamız, sohbetle birlikte hazırladığımız yemeğimizi yerken gülüşmelerimiz ve gözlerinden içtiğim kim bilir kaçıncı şarab… Ve arkasından tutturduğun kışı kâbus gibi soğuk coğrafyaların kar yangını bir türküsü. Başını eğip, o mahcup söyleyişin…

Geldiğin yerlerin, saçlarında biriken yorgunlukları var, gözlerinden okunan yalnızlıklarının yanında. Omuzlarından avuçlarıma topladığım, başağrıların… Herşeye rağmen bir hayat var sürmeye mecbur çarkında. Birkaç saate sığan gelişinle sade bir huzurla dolup, yeniden yollara düşeceksin kararttığın gözlerinle.

Kalabalık sokaklar, kalabalık yalnızlıklar, hayatı gözünde büyüten sevdiklerin ve lüzumsuz bin türlü sebeple uğursuz bir urba gibi kendi huzursuzluklarını senin üzerine giydirenlerin girecekler yeniden kollarına.

Aldanma sen ellerimin küçücük olmasına ve gövdemin seninkinin yanında yere daha yakın bulunmasına. Senden daha uzun yaşamış olmanın derin sükûtu ve huzuru ruhumu dolduralı çok oldu.

Hiç soru sormamak esas olan. Bir dolu sorun bir dolu sıkıntı ve küçücük bir hayatın haddinden büyük gaileleri içerisindesin. Nasılsa bir dolu soranı oluyor insanın. O olmasa öbürü, öbürü olmasa bulacağın başka biri zaten üzmeyecek mi lüzumsuz hesap soruşlarıyla. İnsan dediğin bu değil mi? Merakına yenik, kontrol etmeye hevesli. Bizim bize yaptığımız zulmü kim yapabiliyor ki bize. Kendi sıkıntımız yetmez, bulup buluştururuz bir dolu sıkıntı sahibini.

Önceleri mutlu eder küçük tefek sıkıntılarına çare olmak, sonra da bezeriz. Kendimize ayıracağımız, bir ana bile göz koyduklarında. Her anı hesap sormakla geçirir sevgililer, dostlar, yakınlar. Neredeydin, ne yaptın? Peşi sıra otomatik tüfek gibi sıralanır lüzumu olmayan sorular. Hoş gelmen kaynar bunca sorunun arasında. Geldin ya, tamam. Kendi ellerinle kurduğun bu düzenin, tüm sorularına cevap vermeye başlarsın bir kez daha. Alışıyor insan zamanla. Hatta arıyor bir müddet sonra. Soru sorulmadan yaşayamaz hale geliyorsun. Ve hesap vermeden duramıyorsun, yalan yanlış da olsa verdiğin cevaplar. Kimi zaman sıkıldığına şikâyetin birikse de, yaşayamıyorsun başka türlü. Biri hesap sormalı ve sen hesap vermelisin ille de.

Saatler koşturuyor bir akşamın içinden geceye. Dolu dizgin bir yarış içerisinde dönen dünya. Yalnız olunan zamanlarında, dinlene dinlene geçen keyfe keder zaman, senin kalabalığında bir gayret bir gayret günü düne karıştırma hevesinde.

Gitmek zamanı geliyor koluma takmayı sevmediğim saatimde. Bir otomobil beni geride bırakırken seni karanlığın içerisinden uzak bir şehre taşıyor. Avuçlarına bırakıyorum dudaklarımın sıcağını ve avuçlarımda korktuğum bir yemin kalıyor senden geriye, senin hiç söylemediğin. Her gecenin güne ermesi gibi gidişinle gelen bu gece sonsuza kadar sürmeyecek. Nasıl olacak bilmiyorum ama…

Yeniden geleceksin…


ASRAN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hoşgeldin Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hoşgeldin yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HOŞGELDİN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
AyşegülTezcan
AyşegülTezcan, @aysegultezcan
3.3.2008 21:21:55
Dün okuyup yüreğimin yazısı ilan ettiğim satırları kırmızı kurdele ile görmek keyifliydi yine.

Tekrar okuyup günün yazısı olarak da kutlamak istedim.

Kendime de pay çıkardım, gerçekten iyi yazarları okuyorum ben diye...
ezom
ezom, @ezom
3.3.2008 15:34:19
Yeniden geleceksin…

gelsin..

siz gitmeyinde..

kutluyorum,yürekten.
al
alfinin, @alfinin
3.3.2008 15:33:54
tebrikler
HAYALİBAHAR
HAYALİBAHAR, @hayalibahar
3.3.2008 12:44:16
Gecenin düğmelerini ilikledim kubbeyi arz’da ve üşümeyi sokakta dolaşanlara bıraktım. En parlak yıldız, avuçlarına ellerimi teslim ettiğimdi. Gecenin koynundan ve ayazından kopardık
YÜREĞİNE SAĞLIK SEVGİMLE
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
3.3.2008 10:33:23
hoşbulduk

içsel paradokslarım
her gece dökülür yastığıma...

kutlarım asran'ım:)
fatma eren
fatma eren, @fatmaeren
3.3.2008 00:35:10
Kutluyorum günün yazısını yazan yazarı.
AyşegülTezcan
AyşegülTezcan, @aysegultezcan
2.3.2008 23:07:39
Hoşgeldin...

Sevgili dost her yazın günün değil yüreğimin yazısı oluveriyor okuyunca...

Her konunun bilirkişisi oluyorsun adeta kalemi eline alınca... Keyifle okuduğum muhteşem satırlardı.

Sevgilerimle kutluyorum...
beyzade
beyzade, @beyzade
2.3.2008 22:47:14
"Aldanma sen ellerimin küçücük olmasına ve gövdemin seninkinin yanında yere daha yakın bulunmasına. Senden daha uzun yaşamış olmanın derin sükûtu ve huzuru ruhumu dolduralı çok oldu. "
içten etkileyici bir yazı okudum yazarına Asrancan'a teşekkür ederim

pelin
pelin, @pelin35
2.3.2008 20:13:58
Güzel bir yazı,güzel ve bir o kadar da etkileyici bir anlatım...

Duygular zaten özenle seçilmiş kelimelerle ifade edilmişler...

Ellerinize ve yüreğinize sağlık...
Zekeriya EFİLOĞLU
Zekeriya EFİLOĞLU, @zekeriyaefiloglu
2.3.2008 13:35:26
Önceleri mutlu eder küçük tefek sıkıntılarına çare olmak, sonra da bezeriz. Kendimize ayıracağımız, bir ana bile göz koyduklarında. Her anı hesap sormakla geçirir sevgililer, dostlar, yakınlar. Neredeydin, ne yaptın? Peşi sıra otomatik tüfek gibi sıralanır lüzumu olmayan sorular. Hoş gelmen kaynar bunca sorunun arasında. Geldin ya, tamam. Kendi ellerinle kurduğun bu düzenin, tüm sorularına cevap vermeye başlarsın bir kez daha. Alışıyor insan zamanla. Hatta arıyor bir müddet sonra. Soru sorulmadan yaşayamaz hale geliyorsun. Ve hesap vermeden duramıyorsun, yalan yanlış da olsa verdiğin cevaplar. Kimi zaman sıkıldığına şikâyetin birikse de, yaşayamıyorsun başka türlü. Biri hesap sormalı ve sen hesap vermelisin ille de.

Güzel bir yazıydı....KUTLUYORUM
evrensel
evrensel, @evrensel
2.3.2008 04:30:55
10 puan verdi
yine gelecek...


sen şahanesin...bir kaç saati nasılda güzel anlatmıssın...

herkes sevıyor senı bu nasıl iş...bu kadar güzel yazarsan olacagı o..

çaresızım karsında ...bekliyorum nicelerini...

yine gelecek bende biliyorum..beklenen kalbe vuku eder...gelecek dersek gelır mutlaka...ama ben kendı adıma dıyemıyorum gelecek dıye...

sevgım kucak dolusu senı sarsın...
binyıl
binyıl, @binyil
2.3.2008 00:55:48
Umarım bıktıranlardan değil sevilenlerden oluruz......:)

Cümleten....


Usta yine bir çok şey ögrettin....


sevgiyle kal....
sevgiyle gül....
sevgiyle yaz....

ne diyeyim seviyorum seni usta.....


saygılar...




TUSEMYAR
TUSEMYAR, @tusemyar
2.3.2008 00:26:18
güzel bi paylaşımdı.elinize kaleminize sağlık olsuun ..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL