- 1449 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
CEHLİM BAŞIMA BELA...
İnsan bu, sessiz görür susmuş sanırsın gerçekte için için ağlar, için için kanar. Nisan yağmuru gibi sağaltır içindekini. Aslında öfkeyi gönülde eritip, rahmete bağrını açmak ne güzeldir ah bir bilseniz.. Sanmayın ben kendime renk edinmekte ustayım. An gelir ne çirkin renkleri alırım üstüme zaman zaman bilseniz..Hiç yakışmaz bilirim, bilirim ama bir bakarım gönlüme yüklediğim karanın içinde boğulmuş kalmışım..Ah’lara boyanırım kimi, kimi de kıskançlıklar sarar yüreğimi.. “Hak değil” diye feryat eder yüreğim..Sanki hak nedir mizanı benimmiş, o kadar idrake sahipmişim gibi haddimi de aşarım..
Fark ettiğim anda “Allahım nasıl bir karanlıktır kendime diktiğim bu kisve” diyerek yırtar atarım karanlığı.. Haddimi aştım “tövbe kusurlarıma sen Afeyle” der dururum.
Sen gönül sahibi…Bilirim sevmezsin dersin ki “ Ne yap et, kavga bulutları ile üzerime gelme” Peki neden ben durduk yerde kendimle kavgaya tutuşurum..Kastim kime, kime zarar veya fayda sunabilirim ki..Ateş olsam cürmüm kadar yer düşer payıma niye haddimi bilmez aşarım. O yüzden dağılsın isterim benliğimle giriştiğim kavgaya dair kara bulutlar, kırılsın orasından kem talihin çemberi üç ihlâsla bir Fatiha bu defa da kendimi dualarım…
Ah sevgili HUZUR’um sensin. Ahengim SEN , dilim seni söylerken ne güzel olurum ben..İçim derya, ben deniz ummanlara yol bulurum..
Karanlık cehlimizin getirisi bilirim. Bilirim de arada sırada nefsime yenilirim.
Yenilgi ne büyük cehalet. Bilirim cehlin halini
Cahile gün bile karanlık..
Nasıl mutsuz, nasıl dar, nasıl geçimsiz.
Diğer yandan;
Geceler var öyle geceler ki nur çeşmesinden ziyalar düşer aydınlanır karanlıklar.
Sular var zakkumdan namert elinden
Ekmek var ağu kesilir vefasız kesesinden
Sular var kevsere döner doyurur zemzem olur Hacer elinden
Rabbim O yüzden ahlak sıtmasına tutulmuşlardan ırak tut bizleri
Karanlıklara savurma onlarla hem hal edip cehlimize uydurma bizleri
Neler öğretiyor ömür daha neler neler öğretecek
Suçsuzluğu isteyebilmek için önce suçu kabul lazım
Önüme taşları yığıp kendi cehlimi taşlamam lazım..
Cehlimi yendikçe kötülüğün çiti yıkılır bilirim..
Karanlık ne zordur hükmünü sürerken dar eder ömrü. Bilene merhamet ise en büyük güçtür. Esirgeme bizden Ya Rabbi...
….
Bir de ne zorlar beni zaman zaman bilir misiniz..”Bilmemek!”
Bilmediklerimi gördükçe susuzluğum, bildiğini düşünenleri gördükçe hayretim artıyor Bilmediğimi bildikçe öğrenmeye gayretim artıyor..
Ama ne kadar almaya kalkarsam kalkayım deryadan bir kova su misali bile değil hepi topu aldığım; Bildiğim ise hep az, hep eksik, hep yarım..O yüzden ummanları istiyorum, o yüzden doyumsuzum, o yüzden her rengin ahenginden hisseme pay istiyorum..
Güzel Allahım
Ne mutlu bize sen gibi Vekilimiz sen gibi Kefilimiz Sen gibi Ümidimiz var
Ne büyük ihtiyaçsın SEN… Aklım almıyor Seni idrak edemeyenlerin devasa karanlığını…
İnsanoğlu seni bulmaya değil de nefsini semirtme yollarında mesaisini tüketiyorsa hala
Ne yazıktır, ne büyük gaflettir, ne büyük bir girdapta savrulmaktır bu…
Ah Allahım Sen ne büyük ihtiyaçsın meşk ocaklarına
Sen en büyük aşksın o güzel peygamberin ümmetine
Senin lütfunu düşünmek bile aklı aydınlatır..Kalır mı Nurunla aydınlanan gönülde karanlıklar…
Yine seni andım
Çölde su sesi
Gönül ilinde güller
Solmayan bahçede yeşerir ümitler
Nasibime düşer
Sevdiklerinle muhabbetten yana doyumsuz demler..
……
O yüzden saadet çeşmesinin başı;
Efendiler Efendisi o kutlu Efendi’mizin izine yüzümüzü sürme saadetini bizden esirgeme Allahım…
Bilirim O
Rahmet çeşmesinin sonsuzluğa akan Ab-ı Hayatı
Her zerrenin bereketi yine O,
Her güzelliğin tek adresi…
Her doğan çocuk gülerek doğmaz
Hayatın başını bilir, bilirde ağlar gelecek günlerine ömrünün ahirine.
O yüzden ağlayan gözler ver bize,
Sadece ve sadece SEN yolunda Ateş ile sınanıp dikeniyle kanayan güle dönen bir gönül
Bizi terbiyene al ve “bahtiyar” kıl rengi ahengimizi…
“Allah’ın boyası; Allah’ın boyası ile boyanandan daha ahsen (daha güzel) olan kim vardır? Ve biz, O’na kul olanlarız.” (Bakara süresi 138)
Kul eyle bizi….
Perihan KILIÇ
ESMİZE 23 Kasım 2012
İZMİR