- 1461 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Üstü Kalsın
Salıyı Çarşambaya , beni de ona bağlayan bir geceydi. Okey oynamak huyum olmasa da bir gece okey oynamak istedim internetten. Tarla falan ekip biçerdim hep ama yalnız kalınca evde gece dedim ki " hadi kızım ne olacak , gir oyna. insan tanı."
Açtım sayfayı bir oda seçtim , ustalarla işim olmaz işim acemilerle. Ben de öyleyim nitekim. Masa seçtim kendime , profil fotoğrafım da afili bir hatun heee.. bakmayacak erkeğin alnını karışlarım. Niye koydum o resmi bilmiyorum. Çok estetikti bana göre nedeni bu olsa gerek. Lezbiyen yönüm de mi ne var Tanrım..
Olsam ne yazar , her yer sapık , modaya uymak lazım gelir ... manyaklaştım iyice yalnızlıktan " kapa çeneni de oyuna gir.."
Cık cık... biri geldi aha... bi karı... dudakları kıpkırmızı elbise desen var herhalde... sağıma bi pala soluma da bi yakışıklı geldi... anam yavrum diyesim geldi ya.. dur dedim bekle kızım ..
trilinkk ! şu sana nazar boncuğu gönderdi ...
ardından bir
trilinkk ! daha
yakışıklı bana gül gönderdi ...
Karşımdaki karı gitti. Kıskandı haspam. Kapı gibi ben dururken zor zaten. Bir kişi eksik mal gibi bekliyoruz. Sohbet ışığı yandı.
" mrb .."
uyuz oluyorum kısaltmalara.. ama bunu yazan velet de yakışıklı olandı hani. cevap yazmadım hemen bekledim. bir süre sonra
" merhaba " dedim.
" çok tatlı bir profil fotoğrafınız var... eminim siz de tatlısınızdır.. ve zeki.. "
offf damarımı buldu. zeki bayan ...! çekici kelime. atladım tabi. kadından anlıyor bu velet,,
vıc vıc vıc konuştuk... oyun hak getire.. beni ekleyebileceğini söyledim.. kaçmazdı bu fırsat.. oyundan çıktık ikimiz de ne gerek vardı zaten amaç dost edinmek değil miydi.. edindim işte...
eklemiş....
Biraz facebook üzerinden de yazıştık.. Fotoğraflarına baktım , mükemmeldi , Amerika ’ da master yapmış burda bir Finans şirketinde yöneticiydi..
Sonra messenger üzerinden konuştuk... Kamera isteğinde bulunmadı ki benim de huyum değildir istemek , hem berbat görünüyorum...
Tam 5 ay yazıştık,, ne o beni ne ben onu canlı gördük... sonra birden ses kesildi yok..
bir hafta , 2 hafta , 3 hafta ,,,,,, yok yok.....
Bir gece yine tarla işine döndüğüm zamanımda mesaj geldi.
" kimsiniz bayan..."
kaldım öylece.. şaka yapıyor dedim aklımca...
" bil bakalım ben kimim :) "
hayırdır ablacım ....
abla mı ney ... bu nasıl hikaye lan... bana ne ya adam zaten yalanmış işte şimdi de tanımıyorum ayağına yatıyor...
" kimse değilim kardeşim..."
mesaj geçmişini görmüş bana yazan kişi sonra bana geri döndüğünde anladım her şeyi...
" merhaba.. özür dilerim , olanlardan haberim yoktu.. bu adresimin şifresi büyük babam da vardı. buradan torunlarının resmine bakardı hep. sanırım sizinle tanışmış ve cesaret edip kim olduğunu söyleyememiş. ben de burada yoktum. askere gitmiştim. dedemin vefatına gelebildim... başımız sağ olsun.. tekrar dedem adına sizden özür dilerim.."
beynim döndü birden .. kızamadım.. ilk kez bana ben olduğumu hissettiren biri olmuştu...
" eski toprak sevmeyi bilirmiş be... çakal "
18 Ekim 2012
Perşembe
( Bloğumdan bir Yazı)
Üstü Kalsın Yazısına Yorum Yap
"Üstü Kalsın" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
23 Kasım 2012 Cuma 07:32:21
gerçek yanı varmı bilmem ama konu güncel olup çevremizde yaşanan olaylar.
Şu internet belasının sonuçları.anlatım tamda internet ortamına uygun ve insanı azdıran bir dil.
tebrikler kalem.
leb-i şima
@leb-isima
gerçek değil kurgu şairim. ve garip ama çoğunlukla yaşanan şeyler bunlar.