Elveda Bursa
Elveda Bursa
(gezi notları-12)
BURSA’DA ZAMAN
“Bursa’da bir eski cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar…” ( Ahmet Hamdi Tanpınar)
Bu şehirde aracımızdan yararlanamayacağımızı anlayınca görülecek yerleri taksi tutarak gezmeye karar verdik. Turizmle ilgilendiğini tahmin ettiğim bir beyin yönlendirmesiyle bir taksi çevirip bizi Muradiye’ye bırakmasını istedik. Şoförümüz, yakında Atatürk evi ve Kültür Parkı bulunduğunu, buraları yaya olarak gezebileceğimizi söyledi. Zaten Bursa halkının yol tarifi yönünden yardım severliğini öteden beri bilirim. Besbelli bu arkadaş eskilerden kalmış olmalı.
Muradiye’yi daha iyi tanımak için üstadın yukarıya bir bölümünü aldığım şiirinin tamamını okumak gerek.
Türbeleri gezdik Muradiye’de. Kâh yıkılmış, kâh ayakta kalmayı başaran mezar taşlarına baktıkça Arap harfi öğrenememe eksikliğimin acısını derinden hissettim. Kim bilir ne yazıyordu o mezar taşlarına sanatkârane kazınmış yazılarda. Türbeleri gezerken sanki Muhteşem Yüzyıl dizisinin kahramanlarının mezarlarını ziyarete gelmiş gibiydik. Daha birçok tarihi şahsiyetin yanında, Şehzade Mustafa’da orada, Mahi Devran’da orada yatıyorlardı…
Bahçedeki ballanmış incirlerden tadarak dolaşırken şairin ihtiyar çınarına rastladık. Rastladık ama çınarın yalnız cesedini görebildik. Boylu boyunca uzatılan gövdenin bir ucu bahçede, bir ucu duvara doğru uzatılmıştı. Çatallı gövdenin yanına dikildim. Boyumu aştığına göre çapı yaklaşık bir yetmiş, ya da daha fazla olabilirdi. Atatürk evini gezdikten sonra Bursa’nın ünlü İskender’ini sorduk.
-İskender’i herkes yapıyor ama İskender, İskender’de yenir. İskender de Ulu Camii yakınındadır. Dolmuş taksiler sizi kapısının önünde indirir dediler.
İskender, küçücük bir lokantaydı. Masalar, yan yana dizilmiş. Yer bulan oturuyor. Yetişemeyen kuyruğa giriyor. Lokantanın önündeki kaldırıma sıra sıra oturmuş, sabırla içeri girmeyi bekleyen müşteriler gördüm. Ocakta kocaman bir döner asılı. Burada centilmen garsonlar, “Ne alırsınız?” Yerine “Bir mi bir buçuk mu?” diye soruyorlar.
Abdalın karnı doyunca gözü yolda olurmuş. Gezeceğimizi gezdik, göreceğimizi gördük. Yağar eser yolcu yolunda gerek hesabı yola koyulduk. Elveda Bursa…
Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.