- 918 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
'SON' BAKIŞ
Kardeşim uyuduğumu zannediyordu; ama ben ölüyordum. Bir ergenin günübirlik kurduğu bir cümle değildi bu. Veya ruh hali bozuk bir şairin, elinde sigarasıyla, kaleme aldığı şiirin mısrası değildi. Kız kardeşim, sobanın az ötesindeki karyolamın başında gecelemiş, hüzün sezili gözlerini hiç ayırmamıştı fersiz gözlerimden. Ve şimdi o feri de gitmişti gözlerimin. Deli akıntıdaki bir savak gibi ağır geliyordu göz kapaklarım, kaldırmaya gücüm yoktu artık.
Kardeşim de uyukluyordu sanki. Ama başını çevirip esniyordu. Döndüğünde gördüğüm nemli gözler uyku halinden miydi, yoksa bana mı acıyordu kestiremiyordum. Uyku halinden olsa gerekti. Kolay değildi bütün gün başımda nöbet tutmak. Nöbet? Neye karşı nöbetti bu. Etten kemikten bir bedeni bekliyordu sadece. Halbuki gelecek olan ruha talipti. Azrail’i görebilir miydi o, uykuya dirençsiz gözleriyle? Azrail.. Ne kadar da yakındı şimdi. Annem derdi, ’Azrail aleyhisselam, Allah’ın sevdiği kullarına sevgili, güzel; sevmediği kullarına da canavar gibi görünür, korkutur onları’ diye. Annemi korkutmuş muydu Azrail? Annem O’nun melek olduğuna inanıyordu, korkar mıydı? Babam sûretinde mi görünmüştü yoksa? O yüzden mi annem gözlerini yumduğunda bile gülümsüyordu. ’Hoşgeldin bey, nerede kaldın?’ der gibiydi yine. Bana nasıl görünecekti Azrail? Rüyamda hep Efendimiz’i görmek istemiştim, hayatın son anında o şekilde dahi olsa görebilir miydim O’nu? Allah’ın o kadar sevgili kulu muydum ben?
Kardeşim uyuduğumu zannediyor; ama ben ölüyorum. Benim de gözlerim doluydu şimdi. Esnememiştim de. Kardeşimin gözlerinin içinde solgun yüzümü görüyordum. ’Abi gitme.’ der gibiydi. Çocukken elimden sıkıca tuttuğundaki bakışlardı bunlar. Ama çeken daha kuvvetliydi bukez. Akıntı hızlanmıştı. Göz kapaklarım son demlerine açılırken, kardeşimin gözlerindeki yüzüm parça parçaydı. Ellerimi bırakmış, dolu gözleriyke sağa sola bakınıyordu. Gözlerini ayırmasaydı keşke. Belki onun gözlerinden güzel sûrette gelirdi Azrail. Düğünleri hiç sevmemiştim, hep sıkılmıştım. Acaba bu ’düğün gecesi’ nasıl geçecekti?
Ve işte geliyordu beklenen misafir. Kardeşim gözlerini gözlerime odakladı tekrar. Göz kapaklarım kendiliğinden zorla açıldı. Gülümsemek istiyordum, sert bakmamalıydım kardeşime, ürker, ağlardı o. Ağlıyordu da.. Hayata dair bir damla yaş, son kez süzüldü kirpiklerimin arasından. İçinde bütün bir ömrün sinema kasedini barındırıyordu. Yaşamın son sıcaklığıydı o damla. Ve.. iyice yaklaşmıştı misafir. Şimdi.. daha.. net.. göre..biliyor..dum. Âdeta...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.